ŞİRK EDENLER İÇİN TÖVBE EUZUBİLLAH!- Alper Gencer

'Şiirler ve Güzel Sözler' forumunda zipper tarafından 5 Ağu 2014 tarihinde açılan konu

  1. zipper

    zipper quae nocent docent

    [​IMG]



    Ben
    kalbimle secdenin yerini değiştirmeye gidiyorum
    el ve taş ve şeytan
    nefsimle beraber sokağa oynamaya çıkıyorlar
    sen ve seni ve seviyorum
    mahrem bir denklem olarak evde kalıyorsunuz

    Günlerden cuma
    bugün vertigosu olan bir yetim için dünyayı durdurmalıyım
    şehri şerheden şahane bir yağmur vururken kaldırımlara
    gel de cuma mesailerine saldır ayalarımla
    gel bileklerimi soy omuzlarımdan
    gel kayboluşlar söyleyen kara bir dudaksa da zenci
    nasıl olsa güney atlantik ve angola
    güneş batarken hepimizden daha köktendinci

    Yaşamak bir avurt kadar içerimdedir
    bensiz durmaktadır orada
    onunla ancak güzel bir fotoğrafımız olabilir
    o fotoğrafa bakıp ağlayabiliriz mesela
    seni tarih atabilirim zenciliğimin miladına
    şuramda izin duruyor hala
    ve yağmurlu yüzün yüzünden
    boynunun yoldan çıkarak
    gözlerinin kalbimde attığı taklalar...
    sana doğru kambura yatarak
    Öpemeyeceğim bir uzaklıkta durur yaşamak
    ve sana dokunmam beni son duraktan önce indirir
    sana dokunamam
    çünkü yaşamak bir avurt kadar içerimdedir
    çünkü bana kalırsa cennet
    kendilerini avurtlarından öpebilenlerindir.


    Ben zenciyim
    çöle kara bir seccadeyle saplandım
    bu çölü geçersem seni susuz bir dudakla öldüreceğim
    seni geçemezsem bu çölde bir başıma delireceğim
    çektiğim tespih ipini kopardı
    parmaklarımı aç kalan çöl aslanına
    avuçlarımla kendim yedirdim
    -uysal hayvanlara zaafım var
    insanlara hiç benzemiyorlar-

    Biliyorum seni sevmem beni de yırtıcı kılıyor
    ama sen beyazsın diye ben zenci değilim
    sen varsın diye kara bir deriyle kaplandım

    hatta sen
    bu çağa tüfek sevkiyatını yaparken
    benden bir zenci olarak iltihaplandın
    seni de kandırdım ben de kandım
    bir zenci ve bir beyaz olarak
    yanyana ancak böyle durabilirdik sandım


    Ben
    kalbimle secdenin yerini değiştirmeye gidiyorum
    zenciyim kanı beş para etmeyen bir zenci
    kaburgalarımı kırdım göğüs kafesim düştü
    Hak ve Resul ve Murteza
    benimle yeniden görüştü
    bana bir şans daha verdiler sevgilim
    bütün şalterleri bir bir indirdim
    matadorlar kudurup saldırdı boğalara
    seyirci ıslıkladı
    kaval kemiğime hölderlin fırlattılar
    bir kule doğurdu bir kule
    bir kule doğurdu bir kule daha
    arz kabullenmedi, beni kustu şerrinden
    Çarmıh çağrılmadıysa İsa neden çıksın ki golgotha'ya?
    yaka kartım yok adresime postalanmamış mektup
    yakam yok adresim yok ben yokum dediğim sıra
    davetiyem düğünün ortasında kendi cebimden çıktı

    Ben
    kalbimle secdenin yerini değiştirmeye gidiyorum
    sokağa çıkıyorum... sanki
    bizim mahalleye şam valisi olarak atanmış muaviye
    herkes sünniyim diyor
    ama kimseyi benzetemiyorum efendime

    Vurdum yokuş aşağı... baktım
    bütün arabalar karşıdan geliyor
    meğer karşı şeride aktarılmışım
    başım yok uzuvlarım plejik
    bir yanım zehirlenmiş bir yanımı kesmişler
    yalnız kalmak isteyene şarkılar hep trajik
    söylenen tüm şarkılar yalnızlığa kesmişler
    amaca giden yolda hummalı bir çalışma var
    bilmiyorum Allahım senden gayrı amaç mı var!?

    sana yarın ulaşmak isteyen bu amcalar
    bugünkü zulmü görüp gözünü kime kapar?
    şu koca podyumu süsleyen uranyumu
    senin diplerinden çıkarırım Allah'ım
    bir zenci olarak seninle uyumumu
    şeytana satacak olursam beni uyar!

    Ben kalbimle secdenin yerini değiştirdim
    anketlerde sonuncuyum çıldıracam sevinçten
    sevgilim seni geçtim çöl düştü ismin göçtü
    sana artık sevgilim diyemeyeceğim
    yalnız peygamberi vardır peygamberi olanın
    ve Allah'a secde eden âdemi hiç es geçmez
    kalbi başkaya çarpmaz Resul'ü tanıyanın
    âdeme eğilmeyen Allah'a secde etmez!

    İhtiyar Dergisi, Haziran 2011
     

Bu Sayfayı Paylaş