ßά тЄ яί ىтτ'in gönül sayfası

'Yazılar, Denemeler.' forumunda ßά тЄ яί ىтτ tarafından 17 Şub 2011 tarihinde açılan konu

Konu etiketleri:
  1. buz gibi anlardır gitmeler
    buza yapışan dudak
    ve oluk oluk kan
    ne çok yağmur gördüm
    ne çok gezinti kağıttan evlerin incecik arasında
    biçilip dikilmiş sularında
    yalnızca sesini kucakladım
    ne çok
    kar uykuma varıp koyunca başını
    dökülmüş havlarına kirli kalbimin
    ben sanki kırlangıçtım hiç sebepsiz
    ağzımla hep ağlayan bir gün taşıdım ağzına
    tahtadan bir merdiven gibi dayandım
    yüklendim
    yenilip içilmez bir sancıyla
    kaynayıp kabaran göğsüne
    yeniden
    çarparak dokudu damarlarımı
    sesin
    biliyorum
    bu iplikleri sökülmüş nehrin karanlıklarında
    durmadan düştüğüm yerdesin
     
  2. ne yapsam ölüyor bu çiçek
    hiç kimse hiçbir şey yetmiyor
    sona eren yıl
    bahçede havlayan köpek
    ve
    sesiz ağaçlar
    bütün kitaplarda geçen

    geceleri
    bir hayaletle buluşup
    bana gülüyor gölgem
    dökülüp gidiyor incecik şarkım
    içimin sorularına

    cahil kuşlar
    gene aşkın bir biçimine uçuyor
    kıpırdamadan duruyorum orada
    gün yanıp kül olana
     
  3. [ame=http://www.youtube.com/watch?v=tiO9PQ18GiE&feature=player_embedded]YouTube - What if Tom Waits performed Thriller[/ame]

    nereye yetişeceksin? yalnızlığın uçurumunda yaprak sesleri başladığında, bir fısıltıyla kuşatıp mahvettiğinde pencerelerini dünyanın, bir kez olsun düşlerine girip gerçeği söylemediğin, sakar bir rüzgar gibi devirip kaderlerinin çanağını, ziyan ettiğin, harab ettiğin, yıktığın, bu külden ve kilden ve mahşerden beter, soluğu kesilmiş borular gibi göğün de ötesine uluyan, mezarlarında yangın çıkarıp kaçan bu ölülere mi yetişeceksin? neye?
     
  4. fark etmedi sevdan beni

    [ame=http://www.youtube.com/watch?v=B-EJ9dQ5BmA&feature=player_embedded]YouTube - April[/ame]
     
  5. [ame=http://www.youtube.com/watch?v=eTgFGsGaUeQ&feature=player_embedded]YouTube - Concierto de violin Paganini[/ame]
    [ame=http://www.youtube.com/watch?v=UHSwY5phKtE&feature=player_embedded]YouTube - Niccolo Paganini[/ame]
     
  6. ne kötü sinemalarsın! hızlı, hazlı.
    ve gökten taş yağar gibi.
    öyle ki; evimde uyuyan bir çocuk değil, göğsümde azan bir ur gibi.
    ne kirli bir ateş senin sokakların, ne çok sıçan dolu çuvalların.
    saklanır kayıklarım iz bıraka bıraka pis yataklarına, leş çarşaflarına.
    geçer gözyaşının altından
    bir hatıradır şimdi dalgın uyuyan şehir
    ve hatıradan sonra bir şey kalmaz
    belki his,
    o da, azala azala.
    biter
    derin, sancılı bir nefretin
    ışığında okunan son roman gibi.
     
  7. çikolatalı, çilekli, çiçekli bir hayatım yok.
    şaşırıyorum ama arada, ayçiçeğini boydan boya yırtmış bir mızrak gibi.
    beni arayan korkuyu en rahat kelimelerle yıkıyorum belinden ağzına doğru.
    rüzgarların toplandığı yerde kendim gibiyim, yalnızım.
    bir ağacın incecik şarkısıyım, ışık alırsam azıcık.
    kapım, pencerem, sunağım çürümüş.
    mevsimleri birbirine karıştıran böcekler gibi,
    kaldırdıkça başımı
    baştan sona kadınlar,
    beşiğime kazmalar indiren, beladan bunalan.
    üst üste konulmuş bir sürü kalp, aşk dediğim.
    bıraktım biriksin yağmurlar saçaklarında kirpiklerinin.
    asılıyorum saçlarına parça parça elleri gibi bir zangocun,
    bütün salıncakların altında,
    ucu sancıları çağıran bir uykuyla uyuyorum.
     
  8. [​IMG]


    ben gidiyorum. belki bir daha dönmem.
    anahtar saksının altında.
     
  9. hayat bugün
    damağımda tortu!
    ıspanak gibi
    limonsuz

    iyi olmadığını bilerek doğru kararlar alsan da
    diğer bakanlığın illa o görevliyi istemesi gibi
    istemek

    hayat bugün
    gene dalmalar gitmeler yüzmeler
    gün onun aksine güneşli
    portakal gibi bir güneş hemde

    hayat durağan lıktan uzak
    hayat dolu
    hayat hep benzetmek

    kendin için iyi olmadığını bilsen de özlemek
    hayat

    hayat sevgi istememek artık bugün
    hayat her hareketini düşünmek

    bolca çay
    çokça dinlemek
    bulunmak istemediğin ortamlardan çıkmak
    girmek istediklerine bakmak

    hayat sessiz
    o kadar sessiz ki
    normal dozda ki sese dahi tahammülsüzlük
    sakin
    o kadar sakin ki
    en ufak terslikte bağırmak.

    bolca gülmek gene de hayat
    içinden bir daha asla gülemeyeceğini bilerek
    dışından gülmek
    o da gülüyor mudur diye düşünen iç sesinle
    gülüyordur tabi diye bağıran iç sesin arasından
    sıyrılıp odana dönmek

    eldekileri ayırdığımızda
    içimizdekileri de çıkarıp yanına koyduğumuzda
    elimizde kalan devam edeceğimiz kadar süre
    onun değeri ise tamamen masaya koyduklarımız da

    "çık bakalım işin içinden!"

    tamamen bir klişe..
    dur tam orada ki
    anlamlı olsun uzun olsun değil mi?
    değilse de bana ne!
    peh.
     
  10. [​IMG]



    Sen benim ikinci doğum günümsün
    Gençliğim maziye göçerken geldin
    Sen benim geciken şanslı yönümsün
    Son fırsat elimden kaçarken geldin
    Ezan çiçekleri açarken geldin.

    Gün gurup ederken bi akşamüstü
    Gözlerin gönlümüm yolunu kesti
    Bahçemde mutluluk rüzgarı esti
    Sen bana iş işten geçerken geldin
    Ezan çiçekleri açarken geldin

    Görevi devredip ihtiyar-ı aya
    Evlada diyordu güneş dünyaya
    Ne akşamsefası ne sarı fulya
    Son fırsat elimden kaçarken geldin
    Ezan çiçekleri açarken geldin.

    Sıradan sözlere eyleme meyil
    Sen bana kulak ver sen bana eğil
    Açelya begonya sardunya değil
    Sen bana iş işten geçerken geldin
    Ezan çiçekleri açarken geldin

    Eski bir sevdanın ince ağrısı
    Aşkınla tedavi gördü doğrusu
    Duyuldu akşamın namaz çağrısı
    Son fırsat elimden kaçarken geldin
    Ezan çiçekleri açarken geldin.

    Gün battı batacak hafif rahmet var
    Gözüme gürünen bir alamet var
    Bu aşkta bir hikmet bir keramet var
    Sen bana iş işten geçerken geldin
    Son fırsat elimden kaçarken geldin
    Ezan çiçekleri açarken geldin

    Cemal Safi
     
  11. [ame=http://www.youtube.com/watch?v=79d4terTVPQ&feature=player_embedded]YouTube - Üzüntüyü bırak sen yaşamaya bak[/ame]
     
  12. [​IMG]

    Mum ateşe gönül vermiş,ateş onu eritip tüketsede razıymış çünkü seviyormuş,bu sevgiye hayatını adayan mumun tek korkusu ise eridiğinde ateşin sönmesiymiş...
     
  13. [​IMG]


    "Elinizden kaydırıp kırarsanız onları, bir daha eskisi gibi olmazlar.

    Hasar az bile olsa; dikkatli hiçbir gözden kaçmaz beceriksizce yapılmış tamirler.

    Artık onu baş köşeye de koysanız, kırıktır işte.

    Atlas halılarla döşeli salonlarda da oturtsanız; altın sulara da bulasanız, kırıktır.

    Kaprisinden değildir düzelmeyişi.

    Bazen düzelmek bile istese camdan kalp tamir tutar mı?

    Hassaslığı mıdır kadının suçu? Yoksa suçlu onu kıran mı?

    Bir camın düşerken çıkardığı şangırtı bir kadının feryadıdır.

    Kırıklar elbet batar kalbine kıranların.

    Bir kadından camdan gözyaşları akar

    Dönüşü yoktur kırılan camdan kalplerin.

    Kadınlar cam gibidir.

    Camın ömrü; kırıldığı ana kadardır.."
     
  14. [​IMG]



    ETME
    Duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun etme
    Başka bir yar başka bir dosta meylediyorsun etme
    **
    Sen yadeller dünyasında ne arıyorsun yabancı
    Hangi hasta gönüllüyü kasdediyorsun etme
    **
    Çalma bizi bizden bizi gitme o ellere doğru
    Çalınmış başkalarına ediyorsun etme
    **
    Ey ay felek harab olmuş alt üst olmuş senin için
    Bizi öyle harab öyle alt üst ediyorsun etme
    **
    Ey makamı var ve yokun üzerinde olan kişi
    Sen varlık sahasını öyle terk ediyorsun etme
    **
    Sen yüz çevirecek olsan ay kapkara olur gamdan
    Ayın da evini yıkmayı kastediyorsun etme
    **
    Bizim dudağımız kurur sen kuruyacak olsan
    Gözlerimizi öyle yaş dolu ediyorsun etme
    **
    Aşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer
    Aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun etme
    **
    Ey cennetin cehennemin elinde olduğu kişi
    Bize cenneti öyle cehennem ediyorsun etme
    **
    Şekerliğinin içinde zehir zarar vermez bize
    O zehiri o şekerle sen bir ediyorsun etme
    **
    Bizi sevindiriyorsun huzurumuz kaçar öyle
    Huzurumu bozuyorsun sen mahvediyorsun etme
    **
    Harama bulaşan gözüm güzelliğinin hırsızı
    Ey hırsızlığa da değen hırsızlık ediyorsun etme
    **
    İsyan et ey arkadaşım söz söyleyecek an değil
    aşkın baygınlığıyla ne meşk ediyorsun etme

    MEVLANA Celaleddin Rumi
     

Bu Sayfayı Paylaş