Çinli arkeologlar, Sincan Uygur Özerk Bölgesinde "ölüm denizi" olarak bilinen Taklamakan Çölü'nde antik bir kentin kalıntılarına ulaştı. Çinin en büyük çölü olan Taklamakanda ortaya çıkarılan antik kentin en az 64 bin metre kare büyüklüğüne bir alana yayıldığı belirtildi. Çin Sosyal Bilimler Akademisinden Dr. Wu Winhuanın başında bulunduğu arkeoloji ekibi, kalıntılara ait genel görüntüye bakarak, kentin Batı Han Hanedanlığı döneminden (M.S 206-220) kurulduğunu tahmin ediyor. Wu, kentin neredeyse tümünün kumlar altında kaldığını, ancak dört duvarının halen belirgin olduğunu belirtti. Kentin en için duvarın güneyden kuzeye 17,8, doğudan batıya ise 14.6 metre uzunluğunda olduğu ifade edildi. Şehir merkezinde bulunan ikinci duvarın ise yıkılan direklerden ve kırılmış kırmızı çömleklerden oluşan dört bin metre karelik bir alanı çevrelediği belirtildi. Wu, üçüncü duvardan kavak tohumları ve hünnap ağacı parçaları çıkardıklarını, bu sebeple bu duvarın bulvara ait olduğunu düşündüklerini söyledi. En dıştaki şehir duvarı ile bulvar arasında çok sayıda ev bulunurken, kamışlardan yapılmış bir de çit ortaya çıkarıldı. Hotan kentinin Kira ilçesinde bulunan antik kentin, Çin Halk Cumhuriyetinin kurulduğu 1949 yılından bu yana Taklamakan Çölünde keşfedilen en sağlam kalıntılar olduğu ifade edildi. Wu, antik kentin bir zamanlar bir garnizon veya bir kabile şefinin evi olarak kullanılmış olabileceğini söyledi. Jeoloji ve Jeofizik Enstitüsü üyesi Dr. Tang Zihua, topladıkları kavak tohumları ve ağaç parçalarını Pekine göndererek karbon 14 tarih saptama yöntemiyle ait oldukları kesin tarihi belirleyeceklerini söyledi. ÇÖL BİR ZAMANLAR SULAK BİR ALANDI Tang, bitki tohumlarının ve tahtanın bir zamanlar bol olduğu bölgenin, Han Hanedanlığı döneminde sulak bir arazi olduğunu tahmin ediyor. Orta Çağın en ünlü ticaret yolu, İpek Yolunun en güneydeki ucunun, Taklamakan Çölünden geçtiğine dikkat çeken Çinli arkeologlar, ölüm denizi olarak bilinen çölde çok sayıda tarihi kalıntının gömülü olduğuna inanıyor. 337 bin metre karelik bir alana yayılmış olan Taklamakan Çölü, Çinde Bir kez ayak basıldı mı, geri dönüşü olmayan bir yer olarak kabul ediliyor. İngiliz kaşif Marc Aurel, 1901 yılında Taklamakan Çölündeki ilk keşfe imza atmıştı. Aurel, Pompeii tarzı, birçok evin, Budist tapınakların, çömlek fırınlarının, su kanallarının bulunduğu Niya kentini keşfetmişti. Niyanın uzaklarında, barajlar da bulunmuştu. En son keşfedilen antik kentin, Niyadan 100 km mesafede olduğu belirtildi. ntv