Temiz ve Bereketli bir Yaşam için Nükteler

'Din ve İslam' forumunda sha. tarafından 2 Nis 2010 tarihinde açılan konu

Konu etiketleri:
  1. sha.

    sha. ..daha çirkin, daha huysuz

    Âlemin kurtuluşu
    Allahı tanısaydı, gafletteki insanlar
    Âlem felâh bulurdu, tam olurdu noksanlar

    Yaratılış gayesi
    Rabbimize kulluktur, yaratılış hikmeti
    Dikkatli olmalı hep, bırakmalı gafleti

    Rızaya kavuşmak için
    Rabbimizin emrini ihlâs ile edâ et
    Allah rızâsı için neyin varsa fedâ et

    Sabır-şükür
    Hayır ve şer Hak’tandır, takdire sabır gerek
    Şerler hayra çevrilir, her hale şükür gerek

    Tefekkür
    Tefekkür düşünerek yaratıcıyı bilmektir
    Batılları bırakıp gerçeğe yönelmektir

    Duâ
    Allaha yalvararak, ihlâslı bir kalb ile
    Kişinin murâdını getirmesidir dile

    İhlâs
    İhlâs; bir müslümanın ziynetidir, süsüdür
    Onda îmân nurunun dıştan görüntüsüdür

    Hubb-i fillah ve buğd-ı fillah
    Resûlullah buyurdu: (En kıymetli ibâdet
    Hubb-i fillah ve bir de buğd-i fillahdır elbet.)

    İhlâs ve sevgi
    İhlâsla Allah’ı seven bir kişi
    Kelebekler gibi özler ateşi
    Sevip de ateşten kaçarsa eğer
    Roldür, gösteriştir onun bu işi

    Allah sevgisi
    Allah için muhabbet, elbette büyük nimet
    Dünyada çile ise, ahirette ganimet

    Resulullah
    Teşrîf ettiği zaman, değişmişti insanlar
    Îmânla şereflendi nice puta tapanlar

    Resulullah efendimize
    Güzel yanağını bilen, güle bakar mı hiç?
    Senin sevginde eriyen, derman arar mı hiç?

    Fenersiz mum
    İman bir muma benzer, ibadet ise fener
    Fenersiz olursa mum, gün gelir birden söner

    Zaman geçiyor
    İlmihâlini öğren, geçip gidiyor zaman
    (Elbette aldanmıştır, iki günü bir olan.)

    İlmihâlin önemi
    Her işinden bellidir, cahil olanın hâli
    Dinden habersiz olur, bilmeyen ilmihâli

    Huzur
    Huzur istersen eğer, fazilet olsun yolun
    Dinimiz emrediyor: (Güzel ahlâklı olun!)

    Fen ve sanat
    Fen ve sanat müminin kaybettiği malıdır
    Kimde, nerde bulursa, elbette almalıdır

    İlim farzdır
    İlim öğrenmek farzdır, kadına ve erkeğe
    Emir vardır en uzak yere bile gitmeğe

    Düzgün iman
    Sapıtmak istemezsen, önce imanı düzelt
    İlmihâlini öğren, emri yasağı gözet

    Arife tarif olmaz
    Arife tarif olmaz, sivrisinek saz gelir
    Gafile söz nafile, davul zurna az gelir

    İlim öğrenmek
    Dinimiz emrediyor, dikkat eyle şu sese:
    İlim öğrenmek farzdır, kadın erkek herkese

    Kalem unutmaz
    Kitapları okurken not tutanı överler
    Âlim unutur ama kalem unutmaz derler

    Kitap çok ama
    Tatlı çok, bal başkadır, çiçek çok gül başkadır
    Kitaplar pek çok ama Tam İlmihal başkadır

    Âlim tevazu ehlidir
    Başak boşsa dik durur, ona verilmez değer
    Taneli başak ise, başı aşağı eğer

    Ağaç yaş iken eğilir
    Unutmayın ki çocuk küçükken eğitilir
    Odun bükülür mü hiç, ağaç yaşken eğilir

    Âlimsiz olmaz
    Salih âlim olmazsa yanlış fikre sapılır
    Bid’at ehli övülür, tağutlara tapılır

    Kafayı doldurmak
    Faydalı ilimlerle kafa doldurmaya bak
    Kafa sağlam dolunca, cep de dolar muhakkak

    Hak rızası
    Ne mutlu ona, maksadı Hak rızası ola
    İlmihal okudukça, gönlü imanla dola

    Ayıp
    Bilmemek ayıp değil, sormamaksa ayıptır
    İlimden mahrum kalmak elbet büyük kayıptır

    Amelsiz ilim
    İlimsiz ve ihlâssız Cennet bulunur mu hiç?
    Amelsiz ilim ile âlim olunur mu hiç?

    İlmi yazmalı
    Çalışan, işleyen demir pas tutmaz
    Âlim unutur da, kalem unutmaz

    Besmele ile başlamak
    Besmeleyle başlarız, hayırlı olsun kelâm
    Allaha hamdü senâ, Resûlüne de selâm

    Oruç ve sabır
    Oruç sabrın yarısı ateşe perde olur
    Mükâfatı büyüktür oruçlu felâh bulur

    Kadir gecesi
    Bin aydan faziletli, ne kadar kadri yüce
    Sayısız günahkâr kul, affa uğrar bu gece

    Ramazan gidiyor
    On bir ayın sultanı, bize veda ediyor
    İçimiz kan ağlasın, sevab ayı gidiyor

    Ramazana elveda
    Çok şükür Rabbimize orucu ettik eda
    Bugün ayrılıyoruz, ya Ramazan elveda

    Bayram
    Ramazan-ı şerifi memnun ederek salan
    Bugün artık sevinsin, orucu kabul olan

    Oruçlunun uykusu
    Oruçlunun uykusu bile bir ibadettir
    Ramazan mümin için ne büyük saadettir

    Bedenin zekâtı
    Buyuruldu ki: (Oruç zekâtıdır bedenin)
    Defteri sevap dolar onu eda edenin

    Sahur yemeği
    Sahur yemeklerinin fazileti pek çoktur
    Sahur yemeği için sual ve hesap yoktur

    Allah’ın emaneti
    Evde saliha kadın, şüphesiz büyük nimet
    Yüce Rabbimizden o, erkeklere emanet
    Rabbin emanetine etmeli çok riayet
    Çok zarar görür elbet, ona eden hıyanet

    Erkek ev işine karışmaz
    Erkek karışır ise, evin içine eğer
    İki cihanda bunun sıkıntısını çeker

    Sultan üzülmez
    Mümin kadın sultandır onu üzmemek gerek,
    Belayı bulur er geç, sultanı üzen erkek,

    Dünya kusuru
    Dine zarar vermeyen kusuru görmemeli
    Dünya işleri için hanımı yermemeli

    Bir insan
    Edepliyse, kusuru öyle kolay görülmez
    Edepsizse iyilik etse değer verilmez

    Keskin sirke
    İnsan öfkeli iken, çok yanlış karar verir
    Unutma keskin sirke, küpüne zarar verir

    Selâmet istersen
    Mazlum ol, zâlim olma! Üzül de üzen olma
    Mahşerde hesap zordur, ezil de ezen olma

    Eden bulur
    Kötü cezasız kalmaz, eden bulur sonunda
    Elbette su testisi kırılır su yolunda

    Sabır acıdır
    Allah için sabreden, sıratta atlı olur
    Sabır acı ise de, meyvesi tatlı olur

    Nimet - ganimet
    Dine hizmet ederken, sıkıntıyı nimet bil
    Herkese nasip olmaz, hizmeti ganimet bil

    Kötü arkadaş
    Kötü arkadaş seni, azdırır, yardan atar
    Bir gün gelir, bakarsın, beş para için satar

    Kalbin temiz ise
    Kalbi kara olana, günahlar kolay gelir
    Kalbi temiz olanlar, günahı zehir bilir

    Hayır dile
    Soğuk su katmayasın, hiç kimsenin aşına
    Hayır dile komşuna, hayır gele başına

    Geç kalma
    Zararın neresinden dönülse kârdır elbet
    Henüz nefes alırken, durma hemen tevbe et

    Ele kuyu kazmak
    Eden kendine eder, belâyı bulur azan
    Önce kendisi düşer, el için kuyu kazan

    Gülü bülbül bilir
    Gülün güzelliğini, ancak bülbül biliyor
    Sizin sevginiz bana, âb-ı hayat geliyor

    Bilenin korkusu
    Cam sarayda oturan, rastgele taş atamaz
    Dünyayı fâni bilen, gailesiz yatamaz

    Kışa yazdan hazırlık
    Dünyadan ahirete, halis ameller taşı
    Karıncadan ibret al, yazdan karşılar kışı

    Öfkenin zararı
    Kim ki öfkeyle kalkar, ahmak nefsine uyar
    İstediğini söyler, istenmeyeni duyar

    Sağlıklı hayat
    Sağlığını düşünen, mideyi az doyursun
    Az yersen az uyursun, çok yersen güç uyursun

    Kötü dost
    Kötü ile dost olan, umursamaz günahı
    Hak sözü duymaz olur, hatırlamaz Allahı

    Asıl pehlivan
    Pehlivan sayılıyor hasmını yere vuran
    Öfkesini yenenler işte asıl pehlivan

    Sabır ve zafer
    Cenab-ı Hak her zaman sabreden kulu sever
    Resulü buyuruyor: (Sabreden bulur zafer.)

    Edeb
    Gafleti bırakmalı, ömür akar, su gibi
    Her yerde ve her zaman gözetmeli edebi

    Şifreli kasa
    Paraya gönül veren, bürünür sonsuz yasa
    Şifresi unutulur, kilitli kalır kasa

    Mihnet yeri
    Hizmet, ganimet iken, isteme istirahat
    Dünya mihnet yeridir salihler etmez rahat

    Affeden affedilir
    Cehenneme lâyıktır, Müslümana kin güden
    Elbet sevilir seven, affedilir affeden

    Fitne
    Allah lanet ediyor fitne fesat saçana
    Fertlerin, toplumların arasını açana

    Tevekkül
    Tedbir dinin emridir, edilmeli riayet
    (Deveni sıkı bağla sonra da tevekkül et)

    Eken biçer
    Dünya nimet yeridir, ahiret âşığına
    Ne koyarsan aşına, o gelir kaşığına

    Acele şeytandandır
    Hep aceleci olma, ayakların burkulur
    Acele ile kalkan, pişmanlıkla oturur

    Tuzağa dikkat
    Yakını görmüyoruz, gözlerimiz uzakta
    Her an dikkat etmeli, ayağımız tuzakta

    Acele
    Yavaş ol, tökezlersin, düşüp başın yarılır
    Acele etsen de iş, olacağına varır

    Tatlı söz ve yılan
    Acı söz çok kimseyi çekip çıkarır dinden
    Tatlı söz de yılanı çıkarır deliğinden

    Tevazu ve kibir
    Mütevazı olana, tevazu ile yaklaş
    Kibirliyle dost olma, hemen ondan uzaklaş

    Sadaka gibi
    Tevazu fazilettir, çirkindir büyüklenmek
    Sadaka gibi sevap, kibirliye kibretmek

    Kalb temizliği
    Rab, şekle, mala değil, sadece kalbe bakar
    İmansız olan kalbi, sonsuz ateşte yakar

    Hakka dayan
    Pişman olmamak için, artık uyanmalısın
    Batılları bırakıp, hakka dayanmalısın

    İki baş
    Anarşidir ikilik, her takımı yatırır,
    Şüphesiz iki kaptan, bir gemiyi batırır.

    Acele iş
    Hızlı yaşayan kişi, ölüm ile yarışır
    Unutma ki acele işe şeytan karışır

    Felsefeci
    Felsefeci sonradan olmayı inkâr eder
    Der ki bu âlem böyle gelmiş böyle gider

    Zırh
    Öyle başıboş gezme, ölüm gelir muhakkak
    Söndürme imanını, ibadet zırhını tak

    İyilik rehberi
    Bil ki salih arkadaş, iyiye rehber olur
    Kişi sevdiği ile elbet beraber olur

    Zengin ve zekât
    Salih zengin düşünür muhtaç olan fakiri
    Bilir ona aittir malının kırkta biri.

    Doğru esnaf
    Müjde doğru esnafa, eşi yok iyilikte
    Mahşer günü haşrolur, şehitlerle birlikte

    Kalbi temizlemek
    Hep gafletle dolaşma, biraz kendine acı
    Artık bulmaya çalış, kalb yıkayan ilâcı

    İmanın önemi
    Allah iman vermişse, daha ne vermedi ki?
    Ya iman vermemişse, bu kula ne verdi ki?

    Zühd nedir
    Düşmemek için asla harama ve şüpheye
    Zühd denir mubahların çoğunu terk etmeye

    Tesirli söz
    Takva sahibi ise, yazıp konuşan eğer
    Nasihat ettiğine, sözü de tesir eder

    Îsâr nedir
    Kendisi muhtaç iken, elindekini kişi
    Başkasına verirse îsâr olur bu işi

    İbadet
    Şu olmalı ibadet edenin düşüncesi;
    Bu, hem Allahın emri, hem kulluk vazifesi..

    İslam’ın özeti
    Sacayağı gibidir; ilim, ihlâs ve amel
    Birisi noksan ise, dinimiz tutmaz temel

    Adalet
    Âlimler buyurdu ki; “hikmet, şecaat, iffet
    Bir araya gelince, buna denir adalet.”

    Büyük cihat
    Resulullah buyurdu, bir harpten geldiği gün;
    “Döndük küçük cihattan, büyük cihada bugün.”

    Sadık
    Kim ki Resulullaha, tâbi olursa eğer
    Sadıklardan olmanın, saadetine erer

    Müminin hali
    Her hâliyle gösterir mümin sadakatini
    Doğruluk ve ihlâsla yapar ibadetini

    Sabır
    Sabretmek; günahlardan sakınmaktır ilkönce
    Sonra tahammül gerek, dert ve belâ gelince

    Şecaat (kahramanlık)
    Şecaat göstermenin gerektiği bir yerde
    Korkaklık eden kimse, benzetildi merkebe

    Selamet isteyen
    Fazla şaka ve alay cahillik alâmeti
    Susmayı bilmelidir isteyen selâmeti

    Hayâ
    Çirkin olan şeylerden arınma duygusudur
    Esası da, utanma ve Allah korkusudur

    Müminin vasfı
    İyilik ve ihsanda yarışır mümin olan
    Kin gütmez, dargın durmaz barışır mümin olan

    Vakar sahibi
    Bir hadis-i şerifte şöylece buyurulur;
    (Mümin vakar sahibi, yumuşak huylu olur.)

    Hikmet
    Hikmet, hakkı batıldan ayıran bir kuvvettir
    Ruhun idrak gücünü gösteren bir haslettir

    Havf ve recâ
    Allahü teâlâdan çok korkmalı Müslüman
    Ümidi kesmemeli, rahmetinden de bir an

    Salih Müslüman
    Dünya menfaatini kalblerinden çıkaran
    Allah adamlarına denir salih Müslüman

    Tevbe
    Tevbe, pişman olmaktır, söz vererek Allaha
    Yapmamaya çalışmak, o günahı bir daha

    Tevazu
    Tevazu orta yoldur, ne gurur, ne de zül’dür
    Zıddına kibir denir, çoğu da tezellül’dür

    Merhamet
    Mümin cenab-ı Haktan diler af ve merhamet
    Kendisi de herkese, aynı davranır elbet

    İstişare
    Meşveret; kısacası ehline danışmaktır
    Başlamadan bir işe sebebe yapışmaktır

    Tevekkül
    Kalbin bütün işlerde, her şeyi Yaradan’a
    Teslimiyet gösterip güvenmesidir Ona

    İhsan
    Bir insana hakkından fazlasını vermektir
    Hakkını vermemek de zulmü reva görmektir

    En cömert zat
    Gelmiş-geçmiş-gelecek insanların cömerdi
    Kâinatın serveri, hazret-i Peygamberdi

    Hilm nedir?
    Gazabın, şiddetin ve sertliğin mukabili
    Hilm; yumuşaklık, ruhun sakin olması hâli

    Besmele
    Önce Besmele ile kapıdan içeri gir
    Rabbimiz şükredene, sayısız nimet verir

    Danışmak
    İstişare edenler, hiç pişman olmaz elbet
    Danışacak bir yerin varsa ne büyük nimet

    Şükür
    Şükreden kullarını cenab-ı Allah sever
    İmansız ölebilir şükredilmezse eğer

    Sabır
    Sabır, haktan gelene, razı olmak demektir
    Her işte ve her zaman Allaha şükretmektir

    Tevazu göstermek
    İyi bil kibirdendir hep tevazu göstermek
    Bu aciz bu günahkâr diye kendini yermek

    En zor imtihan
    Hayat imtihanının gayet zor olanı var:
    Herkese ömür boyu, namus imtihanı var

    Haset
    Haset etmemek için, o kimseyi metheyle
    Hediye ver, öğüt ver, iyiliğini söyle

    Sözün esiri
    Bizlere esirdir söz, ağzımızdan çıkmadan
    Biz onun esiriyiz, çıkınca ağzımızdan

    İyilere kötülük
    Kötüleri yaşatmak, iyilere ölümdür
    Zalimleri affetmek, mazlumlara zulümdür

    Yaşamak için yemek
    Sırf yiyip içmek için, koca ömür taşınmaz
    Yaşamak için yenir, yemek için yaşanmaz

    Binmeyi öğrenmek
    Şu dünya bir binektir, taşır binersen seni;
    Bilmezsen binmesini, taşıttırır kendini

    Baş kesen söz
    Öyle sözler vardır ki, keser kanlı savaşı
    Yine sözler vardır ki, kestirir suçsuz başı

    Az konuşmak
    Göz iki, kulak iki, ağzımız ise tektir
    Çok görüp, çok dinleyip, az söylemek gerektir

    Aç gözlü
    Gözü aç olan için, ömürde tokluk yoktur
    Kanaatkâr olana, bir lokma bile çoktur

    Gülümse
    Güler yüzlü olmaya, geç kalmadan ver karar
    Unutma tebessümden kimseye gelmez zarar

    Her kapta ne varsa o sızar
    Bazıları sakindir, bazıları hep kızar
    Bir kapta ne var ise, içinden hep o sızar

    Gül tutan elde
    Kim iyilik ederse karşılığını alır
    Gül ikram eden elde, gülün kokusu kalır

    Vefalı kimse
    Vefalı olan kimse, hatayı görmez gider
    Yapılan iyiliği her zaman takdir eder

    Fakir ve zengin
    Fakir, zengin olsa da, mal hırsıyla yanandır
    Zengin, malı çok olan değil, kanaatkâr olandır

    Rast gele atış yapmak
    Elbette olur pişman düşünmeden konuşan
    Ateş edene benzer bakıp almadan nişan

    Kalb kırmak
    Herkesle iyi geçin, öfkelenip sert çıkma
    Kalb Allahın evidir, Kâbe’yi sakın yıkma

    Bakar kör olmak
    Göz gibi olma sakın, ötesini göremez
    Dünyaları görse de kendisini göremez

    Ayıp araştırmak
    Nefse öyle güvenme, akıl her şeye ermez
    Hep ayıp araştıran, kendinde ayıp görmez

    Akıl akıldan üstün
    Verimli kara toprak kumdan, çakıldan üstün
    Bir bilene sormalı, akıl akıldan üstün

    Altın anahtar
    Bir sanat öğrenenler, kalmaz elbette naçar
    Çünkü altın anahtar, her çeşit kapıyı açar

    Akıllı düşman
    Hasır, ayı derisi olan posttan iyidir
    Akıllı düşman bile, ahmak dosttan iyidir

    Salihler yurdu
    Çalışanın ziyneti alnındaki teridir
    Unutma Cennet ancak salihlerin yeridir

    Mazlumun âhı
    Sakın kimseyi üzme, kulağın olmalı seste
    Alma mazlum âhını çıkar aheste aheste

    Allah isterse
    Hak irade edince her işi asan eder
    Halk eder sebebini bir anda ihsan eder

    Kurtuluş reçetesi
    İşte özlü nasihat bütün müminlere has
    Kurtuluş için şarttır, ilim, amel ve ihlâs

    Öfke ve nefret
    Akıllı hep sakindir, göstermez hemen hiddet
    Öfkeli olanlardan elbet edilir nefret

    Ak akçe
    Gayen hak rızası olsun, çalışma asla ün için
    İktisat et, israftan kaç, ak akçe kara gün için

    Düşmana güvenilmez
    Dostunun dostluğuna itimat etmiyorsun
    Düşmanın dostluğuna nasıl güveniyorsun?

    İş işten geçince
    İhtiyaçla yanarken, bütün dostlar yok olur
    Araba devrilince, yol gösteren çok olur

    Gönlüme düştü
    Cemre, havaya düşer, toprak ve sudan önce
    Gönlüme hemen düştü, onu ilk kez görünce

    Akılsız baş
    Yapılan kötülükler çıkacak teker teker
    Akılsız başın cezasını ayaklar çeker

    Can kurtarma devri
    Önce can gelir sonra canan demişler
    Gemisini kurtaran kaptan demişler

    Danışmanın önemi
    Evde yapılan hesap, çarşıya uymaz elbet
    Danışarak iş yapan, pişmanlık duymaz elbet

    Pişmanlık tevbedir
    Tevbe kesin söz verip hep pişmanlık duymaktır
    Günahlardan vazgeçip hak emrine uymaktır

    Ferasetli bakış
    Marifet sahipleri ferasetle bakarlar
    Kalblerdeki kirleri bir bakışta yıkarlar

    İyi örnek
    Aldanmaman gerekir, her yüzüne gülene
    İyi örnek olasın senden sonra gelene

    İyilik ve kötülük
    Düşmanın olur dosta kötülük edersen
    Düşmanın da dost olur iyilik edersen

    Gençlik uçup gitti
    Gençlik kitabımı okudum bitti
    Ah bir ömür nasıl da uçup gitti

    Yalnız Allah sevgisi
    Hak sevgisinden başka, güzel olan ne varsa
    Hepsi birer zehirdir, hatta şeker de olsa

    Gül
    Gonca gül ne yapar, bülbül de olmasa
    Aşkı bilinir mi, sararıp solmasa

    Bülbül
    Garip bülbül ne yapar, gonca güle gitmese
    Aşkı nasıl bilinir, gece gündüz ötmese

    Başa kakmak
    Ettiğin iyiliği başa kakıcı olma
    Laf taşıma hiç onu buna takıcı olma

    Hasetten kurtuluş
    Haset etme kimseyi, niye onun var diye
    Onu övmelisin hep, ayrıca ver hediye

    Kızgınlık ateşi
    Öfkelenmek insanı, ateş gibi yandırır
    Hiddetin aşırısı hep nefret uyandırır
    r
     
  2. sha.

    sha. ..daha çirkin, daha huysuz

    Kanaat
    Kanaat her hâlinde Allaha şükretmektir
    Her şartta ve her zaman mevcutla yetinmektir

    Gafile söz nafile
    Öyle kolay uyanmaz, ne söylesen gafile
    Eğer nasibi yoksa ne söylesen nafile

    Adam adamdır
    Eşek eşektir olsa bile atlastan çulu
    Adam adamdır olmasa da parası pulu

    Akılsız iş
    Dünyaya para için öyle dalınır mı hiç?
    Ahireti verip de, dünya alınır mı hiç?

    Yolcu yoluna gerek
    Dünya bir hana benzer, biz de yolcu gibiyiz
    Dün geldik, bugün kaldık ve yarın gideceğiz

    Tevbe için tevbe
    Midemiz gayet dolu, ruhumuz ise çok aç
    İbadetler tevbeye, tevbe, tevbeye muhtaç

    Doğru yol tektir
    Ömür sermayesini sakın eyleme heder
    Sayısız yol var ancak birisi Hakka gider

    Sonsuz azap
    Sonsuz azap yanında her sıkıntı rahattır
    Acı değil de sanki uygun istirahattır

    Sinirlenmek
    Şeytan sinirleneni hemen kolay kandırır
    Yüksek sesle bağıran hep nefret uyandırır

    Akla uygun din
    Dinde akla aykırı olan bir hüküm yoktur
    Ama akıl ermeyen şeyler belki pek çoktur

    Din akılla anlaşılmaz
    Dindeki hükümleri akıl ile anlamak
    Peygamberliğe olur elbette inanmamak

    Sevgi tarif edilmez
    Sevgi anlatılamaz, gelmez kaleme dile
    Gül, demişler bülbüle, ağlamış feryat ile

    Sağlık için
    Ruhun sağlığı, az günah işlemektedir
    Bedenin sağlığı, az yiyip içmektedir

    Çare sizsiniz
    Halinizden bellidir, pek çok çaresizsiniz
    Sebeplere yapışın, yine çare sizsiniz

    Ümit sizsiniz
    Niye kurtuluştan bu kadar ümitsizsiniz
    Haktan ümit kesilmez, yine ümit sizsiniz

    Çilesizsiniz
    Ne kadar mutlusunuz, ne de çilesizsiniz
    Bozulursanız eğer, artık çile sizsiniz

    Güvensizsiniz
    Hep yalan söylerseniz, elbet güvensizsiniz
    Doğru konuşursanız, artık güven sizsiniz

    Gönülsüz iş
    Kişi, angarya ile hedefine varamaz
    Hevessiz ve gönülsüz işini başaramaz

    Çile çekmek
    Kütükler yontulmadan düzgün tahta olamaz
    Çile çekmeyen insan, rahata kavuşamaz

    Temelsizsiniz
    Altyapınız yok ise, elbet temelsizsiniz
    Dini öğrenirseniz, artık Temel sizsiniz

    Servetsiz
    Ahlakça fakirseniz elbet servetsizsiniz
    Güzel ahlaklı olun, artık servet sizsiniz

    Yol kesici
    Bid’ati yaymak için çalışırsın dört koldan
    Yol kesici olma sen, çekil mübarek yoldan

    Gözü aç olmak
    Dünyaya malik olsa, cimrinin gözü açtır
    Sıkıntıları bitmez, o her zaman muhtaçtır

    Sitem ve matem
    Kötüleri methetmek, iyilere sitemdir
    Zalimi alkışlamak, mazlumlara matemdir

    Hiddet nefret uyandırır
    Aşırı ise hiddet, uyandırır hep nefret
    Lüzumsuz şakalarda, elbet yok olur heybet

    Alışan kudurmuş gibidir
    Haramla yorulanın, akıttığı pis terdir
    Günahlara alışan, kudurmuştan beterdir

    Keklik avı
    Herkes aynı metotla, yola gelmez, tavlanmaz
    Davul zurna çalarak dağda keklik avlanmaz

    Kuş avlamak
    Avlanmayı bilene, ava gelmez kuş olmaz
    Belalara hazır ol, başa gelmez iş olmaz

    Dikensiz gül
    Dikensiz gül bulunmaz, hatasız da kul olmaz
    Gönül sırça saraydır, kırılırsa yapılmaz

    Aman diyene
    Çorak toprağa tohum ekilmez
    Aman diyene kılıç çekilmez

    Fakir kimdir
    Dünya malı fanidir, bir hayal, bir yalandır
    Fakir, parasız değil, arzusu çok olandır

    Hakkını helal et
    Çok sevaba kavuşmak istiyor isen şayet
    İyi kötü herkese, hakkın varsa helal et

    Uzun emel
    İnsanın halini ameli tartar
    Emeli artanın elemi artar

    Ağlatan söz
    Âlemde nice göz var, sözden iyi anlatır
    Öyle söz de vardır ki, kuru gözü ağlatır

    Zirveye çıkmak
    Tam zirvedesin ama nasıl geldin oraya?
    Kimisi dimdik gelir, kimisi büzülerek
    Hem yılan da, şahin de çıkar en yüksek dağa
    Ama biri sürünerek, biri süzülerek

    Nasip meselesi
    Eğer rast giderse işin
    Taşa bile geçer dişin
    Ama ters giderse işin
    Aş yerken kırılır dişin

    Hakkı sökerek almak
    Hiç kimseden sakın beddua alma
    İyilik altında ezilip kalma
    Hakkımı sökerek alırım deme
    Her zaman mazlum ol da, zalim olma

    Elin tavuğu
    İnsan sahip olduğu nimeti hep küçümser
    Fakat sahip olmadığı şeyi ise önemser
    Mesela elin tavuğu ele kaz görünür
    Çok çirkin olsa bile karısı kız görünür

    Sırrı izlemek
    Rabbin ihsan eder, nimet verirse
    İyilik etmekten kaçıcı olma
    İnsanın başına bir iş gelirse
    Sırrını herkese açıcı olma

    İyilik eyle
    Ömrünü geçirme faydasız şeyle
    Ya sükût et otur, ya hayır söyle
    Yaptığını başa kakıcı olma
    Elinden geldikçe iyilik eyle

    Dinin direği
    Namaz dinin direği, kul olmanın gereği
    Günahlara kefaret, ibadetin yüreği

    Namaza mani iş
    Namaza mani işte, elbette hayır yoktur
    Doğru namaz kılana müjdeler gayet çoktur

    Namaz
    Araç değil amaçtır, İslam’ın binasıdır
    Gözlerin nurudur, kalblerin cilasıdır

    Namaz önemlidir
    Namaza önem verip doğru dürüst kılmalı
    Yalan yanlış kılmaktan utanıp sıkılmalı

    Dua kabul olmaz
    Namaz kılmayanların kabul olmaz duası
    İyi işler yapsa da, silinmez kalbin pası

    Namaz ve iman
    Kişi namaz kılmazsa, imanı sağlam kalmaz
    Kolayca küfre girer, farkında bile olmaz

    Kalbin şifası
    Namaz kalbe şifadır, gönülleri şen eder
    Doğru kılındığında, kötülükten men eder

    İlahi rıza
    Namazdır insanı Rabbine bağlayan
    Namazdır ilahi rızayı sağlayan

    En efdal amel
    Namaz en efdal amel, edası pek çok sevap
    Kabirde nurlu ışık, Münker Nekir’e cevap

    Gafletle namaz kılmak
    Her kim kötülüklerden değil ise selâmet
    Namazını gafletle kıldığına alâmet

    İhlâslı namaz
    İhlâsla namaz kılan, kavuşur her nimete
    Hiç sıkıntı çekmeden, doğru girer Cennete

    Cemaat
    Namaz kılarak göster, Mevla’ya itaati
    Fazileti büyüktür kaçırma cemaati

    Sonsuz mutluluk
    Kurtuluş kolaylaşır, secdeye değse başlar
    Çünkü sonsuz mutluluk, ancak namazla başlar

    Yarına bırakma
    Hep düşünmelisin kışı ve yazı
    Kıl namazı bırak ahmakça nazı
    Hep “yarın kılarım” diyen kişinin
    Bugün kılındı cenaze namazı

    Danışmak
    İstişare sünnettir, danışan dağı aşar
    Danışmayan zavallı, düz yolda bile şaşar

    Karganın kılavuzluğu
    Sapık şeyh çoğaldıkça, zil takıp oynar şeytan
    Kurtulamaz pislikten, rehberi karga olan

    Gözden ırak olmayın
    Sevgi yakınlık ister, kaçan mahrum kalırmış
    Gözlerden ırak olan, gönülden de olurmuş

    Bir bilene danış
    Şaşkınlık içindesin, sendeki bu çile ne?
    Eğer bin bilsen bile, gel danış bir bilene

    Soran bulur
    Bilmemek ayıp değil, sormamak ayıp olur
    Ehline soran kişi, hakiki yolu bulur

    Sohbetin önemi
    Herkes zanneder ki sıhhat gibi devlet olmaz
    Ehli de bilir ki sohbet gibi nimet olmaz

    Gönül işi
    Eğer gönlün bizim için çarparsa
    Fizan’da olsan da yanımızdasın
    Eğer gönlün başka diyarlardaysa
    Yanımızda olsan da uzaktasın

    Sevilen güzeldir
    Kaptırırsa bir âşık, gönlünü bir güzele
    Rahat edemez asla, başka güzel yanında
    Yüz demet fesleğen verseler de bülbüle
    Koklamaz hiç birini, yine gider o güle

    Kimseye baki değildir
    Mal-ü mülke olma mağrur, deme var mı ben gibi?
    Bir muhalif yel eser, savurur harman gibi

    Güç iş
    Kıyamet yaklaştıkça, güçleşir uymak dine
    Ateş almaya benzer avucunun içine

    Ecel şerbeti
    Ecelin şerbetini herkes bir gün içecek
    Ettiğini bulacak, ektiğini biçecek

    Öleceksin
    Nasıl yaşarsan yaşa, muhakkak öleceksin
    İstediğini topla, bir gün terk edeceksin

    Eken biçer
    Şu dünya ahiretin tarlasıdır muhakkak
    Bil ki tohum ekmeden mahsul umanlar ahmak

    Herkes ektiğini biçer
    Bugün ne ekmişsen, yarın onu biçersin
    Yaşayışın nasılsa, elbet öyle göçersin

    Ölüm
    Ne kadar çok yaşasan, ölüm vardır muhakkak
    Gün gelir herkes için, vaki olur emr-i hak

    Ölmeden önce ölmek
    Elbette kaçınılmaz ecel gelince ölmek
    Ama ne saadettir ölmeden önce ölmek

    Ölüm pusuda
    Bilinmez ölüm seni bekliyor nerelerde
    O halde onu bekle her zaman ve her yerde

    Ayrılık
    Tomurcuk gül de solar, bir gün kopar dalından
    Elbet herkes ayrılır, sevdiğinden, malından!.

    Ölüm var
    Unutma bu dünya boş, geçicidir sanma hoş
    Ölümden kurtuluş yok, nereye koşarsan koş

    Dün öldü
    Dün öldü, bugün ise, sanki can çekişmede
    Yarın henüz doğmadı, doğmayacak belki de

    Üç şey
    Felaketten kurtulup, olmak isteyen halâs
    Şu üç şeye sarılsın: ilim, amel ve ihlâs

    Sözüm çok sana
    Az söyledim, çekindim kalbini kırmamaya
    Ürkütmek istemedim, yoksa sözüm çok sana

    Mahrum kalan
    Nimete kavuşana, afiyet şeker olsun
    Nimetten mahrum kalan, suçu kendinde bulsun

    Hakka teslimiyet
    Kim Ona korkusundan ağzını açabilir
    Teslim olmaktan başka, nereye kaçabilir?

    Şükür
    Vücuttaki her zerre, gelse de dile
    Şükrün binde birini yapamaz bile

    Siperlenmek
    Düşmana hücum edilmez, her zaman her meydanda
    Savunmak, siperlenmek lazım olur bazan da

    Saadet
    Her işin ihlâs olsun, serde oldukça canın
    Elbette saadeti budur iki cihanın

    Çocukken
    Çocukken öğrenmeli en güzel hareketi
    Baharından bilinir senenin bereketi

    Mazlumun duası
    Her tarafı sarsa da, zalimlerin belası
    Hepsini yere serer, bir mazlumun duası

    Sebeplere yapışmak
    Sebeplere yapışan, elbette kalmaz naçar
    Rabbim dilerse ona, sayısız kapı açar

    Müminin miracı
    İyi bilmeli namaz, ebediyet tacıdır
    Yerin göğün nuru ve müminin miracıdır

    Küfür İman
    Dini doğru öğrenmek gerekir her insana
    Küfrü bırakmadıkça, kavuşulmaz imana

    İlmihal ve namaz
    İlmihali okuyup dinimizi bilelim
    Namaza yapışarak, kalbden pası silelim

    Mağrur olma
    Dünyaya olma mağrur, deme var mı ben gibi
    Muhalif bir yel eser, savurur harman gibi

    Haddini bilmek
    Haddini bilmek gibi, ilim ve irfan olmaz
    Hak aşkıyla sulanan bahçenin gülü solmaz

    Cehalet ve ilim
    Her türlü iyiliğin düşmanı cehalettir
    İlimden uzak kalmak, çok büyük felakettir

    Hasret
    Dostun ayrılığından, kalbim kan ağlıyor
    Hasret ateşi yakıp ciğerimi dağlıyor

    Tevekkül
    Tevekkül sahibinin yardımcısı Hak olur
    Yardımcısı Hak olan, nasıl olsa kurtulur

    Gel
    Hasta ruha can veren, etkili bakışa gel
    Kıymetli silsileye götüren akışa gel

    Haktan ayrılmamalı
    İhlâsla amel etmek, mümini usandırmaz
    Doğru yolda gideni, Rabbimiz utandırmaz

    Fırsatı kaçırma
    Ehl-i sünneti öğren, boşuna inat etme
    Fırsat eldeyken uyan, ömrünü berbat etme
    Düşmanı güldürme
    Hâline şeytan güler, görünce bu gafleti
    Yapış dine, güldürme kendine o laneti
    Hüner
    İnsanoğlu bir fener, âkıbet bir gün söner
    Harap olmuş bir kalbi, tamir etmektir hüner

    İlim
    İlim yoksa din çekilir, milletin arasından
    Kurtulmalı cehalet denen yüz karasından

    Gaflet
    Cehennem azabına, kimler dayanabilir?
    Gaflet içinde yatan, nasıl uyanabilir?

    Ruh
    İnsan denilen varlık, el, kol, ayak, baş değil
    İnsan ruha denilir, burun, kulak, kaş değil

    Evliya
    Velinin zahirine bakar gafil serseri
    Evliya candır, canlı cana olur müşteri

    Yağmur gibi
    Dertlere maruz kalır, enbiya ve evliya
    Semadan yağmur gibi, onlara yağar belâ

    Sevmekten maksat
    Onu sevmekten maksat, sıkıntıyı tatmaktır
    Başkalarından gelen, tadı silkip atmaktır

    Sebebe yapış
    Hakka bırak işini, sebebe yapış yeter
    Peki diyorsan eğer, bu sözümü et rehber!

    Asıl marifet
    Ehl-i hüner, kendine her mihneti zevk eder
    Bilir ki neşe ve keder, her zaman gelip gider

    Mezar
    Gitti gençlik, fayda yok, etsek de hep âh-u zar
    Hazırlıklı olmalı, bizi bekliyor mezar

    Hak yoldan sapma
    Dininden taviz verme, paraya pula tapma
    Nefse, şeytana uyup, Ehl-i sünnetten sapma

    Dünya
    Bu dünya gelip geçer, burda sonsuz kalınmaz
    Malın pek çok olsa da, asla murat alınmaz

    Malın hesabı
    Mal mülk biriktirmekle insan niçin yorulur?
    Mirasçılar yer içer, hesap ondan sorulur

    Ayrılık
    Yıllarca ayrı kalsam, seni her an anarım
    Hasret ateşi ile durmaz her gün yanarım

    Kader keder
    Gurbet ellere düştüm, böyle imiş kaderim
    Sıkıntım tükenmiyor, çoğalıyor kederim

    Kimsesizler kimsesi
    Herkesin var bir kesi, bu bi kesin yok kimsesi
    Bu kesin, sen ol kesi, ey kimsesizler kimsesi

    Evliyanın sohbeti
    Erenlerin sohbeti, öyle kolay bulunmaz
    Sohbete kavuşanlar, feyizden mahrum kalmaz

    Akıllı ve ahmak
    Akıllı mallarını, yok etmez, hayra verir
    Ahmak ele bırakır, düşmanı sevindirir

    Nasipsiz kimse
    Bir kimse iyiliğe elverişli değilse
    İstifade edemez, Peygamberi de görse

    Niçin
    Kâmil mürşidin yoksa niçin talep etmezsin?
    Varsa ne duruyorsun, niçin ona gitmezsin?

    Âlemlere rahmet
    Rabbimizin mahbubu, Hazret-i Muhammed’dir
    Cismi pak, ismi Ahmed, âlemlere rahmettir

    Viran olur
    Kanma fani dünyaya, gün gelir viran olur
    Bu sürdüğün demlerin, hepsi de yalan olur.

    Dilerse
    Rabbim dilerse eğer, herkes sana yol verir
    Sebepleri yaratır, ihsan edip bol verir

    Boş gelmeli
    Boş geldim evimizden, hiç bir şey getirmedim
    Ne biliyorsam hepsini yalnız senden öğrendim

    Bulunmaz hazine
    Âlimin her kelamı, bulunmaz hazinedir
    Bir sohbeti, yıllarca, bitmez kütüphanedir

    İmanlı olmak
    Çingeneye kan göründü, berrak olan Nil nehri
    Fakat su gördü Hazret-i Musa ile ümmeti

    Terazi
    Adalet terazisi, bir gün elbet kurulur
    Herkesin yaptığı iş, teker teker sorulur.
    Adam sen de
    Haram helal demeyip, bulduğunu yiyenler
    Yarın azap çekecek, adam sen de diyenler

    Kibirlenmemeli
    Şeker kamışı boşum dedi de, şekerlendi
    Kavak ise yükseldi, hemen baltayı yedi

    Esrarlı kuş
    Bu öyle bir kuştur ki, tarif edemem sana
    Zümrüdü Anka ile bulunuyor yan yana

    Danışmak
    Salihlere danışan doğru olanı bulur
    Kerimlerle yapılan işler pek kolay olur

    Âşık maşuk
    Maşuklar denizinin görünmez asla dibi
    Âşıkların sesleri çıkar bir davul gibi

    Aşk olmasaydı
    Eğer aşk olmasaydı, sevgiyi kim yayardı?
    Şiiri, ilahiyi, kim okur, kim duyardı?

    Mehtap
    Şöyle rahat bir gece ve hoş mehtap bul bana
    Açıklarım her şeyi, işte o zaman sana

    Hikmet
    Ya Rab, ne muazzamdır bütün işlerin senin
    Elbette aklı ermez, hikmetine kimsenin

    Bahane
    Demeyin, (Henüz genciz, her şeyimiz şahane)
    Ölüm gelince olur, baş ağrısı bahane

    Dinin direği
    (Namaz karın doyurmaz) diyen ahmak çok olur
    Kişi kılmazsa namaz, din yıkılır, yok olur

    Zehirdir
    Rabbi anmaktan başka, ne güzellik varsa
    Hepsi cana zehirdir, şeker bile olsa

    Tedbir ve takdir
    Gerekli tedbirini al, takdir nedir bilinmez
    Yaratanın takdiri, tedbirle de değişmez

    Hazinenin nişanı
    İstenen hazinenin, nişanı verildi sana
    Artık dönmemelisin, o yana ve bu yana

    Gözyaşı
    Neler yapar gözyaşı ile edilen dua,
    Binlerce top ve tüfek, onu yapamaz asla

    Sözüm çoktur
    Yeterince bildirdim, fazla şey sorma bana
    Belki de incinirsin, yoksa sözüm çok sana

    Sohbet
    Halk içinde, muteber bir şey yok, devlet gibi
    Gerçekte devlet olmaz, bir saat sohbet gibi

    Aşkın ateşi
    Aşkın ateşi kalbden kalblere akar gider
    Maşuktan başkasını, ne varsa yakar gider

    İki şeyin hasreti
    Hasrette iki şeyin, bulunmaz yoktur eşi
    Bunun biri gençliktir, diğeri din kardeşi

    Belki faydalanırsın
    Dinin için gerekli her şey söylenmiş sana
    Belki faydalanırsın, ya çarpar kulağına

    İşin özü
    Kitaplardan naklettik, sana işin özünü
    Sakın yabana atma, büyüklerin sözünü

    Güzellik
    Ne de olsa bulunur, bir güzellik çirkinde
    İnci gibi görünür bütün dişler zencide

    Kıymetini bil
    Ehl-i sünnet yolunu, aynen naklettim sana
    İster kıymetini bil, istersen darıl bana

    Nazı bırakmalı
    Hak yola baş koyanın, harika olsa da pek
    Nazlanmayı bırakıp, hep naz çekmesi gerek

    Dost
    Herkes farklıdır, kimi yaya, kimi atlıdır
    Ama dosttan konuşmak, elbet daha tatlıdır

    Tükenmez sözüm
    Lafımı uzatmadım, anlarsın iki gözüm
    Belki kalbin kırılır, yoksa tükenmez sözüm

    İş budur
    İbadetler yapılmazsa, kurtuluş ümidi güçtür
    Asıl mesele budur, bundan başkası hiçtir

    Beşer şaşar
    İnsan beşer, bazen şaşar, eder hata üçer beşer
    Yürürken düz yolda bile, ayakları sürçer, düşer
     

Bu Sayfayı Paylaş