Tepetaklak

'Şiirler ve Güzel Sözler' forumunda sha. tarafından 7 Eyl 2009 tarihinde açılan konu

Konu etiketleri:
  1. sha.

    sha. ..daha çirkin, daha huysuz

    *Kafa üstü çakılmış bir şiirdir,aşağıdan yukarıya doğru okunması tavsiye olunur.

    Özgür Gümüşsoy

    Başlar her şey…
    Nasıl olsa bitecek der gibi!

    Dakika dakika ve defalarca öleceğim!
    Ben insanlık için,yaşam için en çok da bu sevda için
    Azrail’in mevkisi hakkında en ufak endişesi olmasın
    Kimsenin burnu kanamadan bitmesini dilerdim.
    Ahlak kavramından hayli yoksun şu son zamanlarımızın
    Eşyanın tabiatında evrildiğimiz
    Sen ey can yarım,sen ey hüzündaşım
    Şiirimden,hikâyemden teğet geçmeyi marifet sayan

    “Önümüzdeki çağlara bakalım…” diyorsun!
    Sana adanmış dev bir medeniyet yıkılıyor gözlerinin önünde!
    Ne yazık ki özlük bilincini tamamen yitirmişsin sen
    Tozlu sayfalarında tenimin…
    Yaram derin,yaram kayıp bir uygarlık adeta
    -Artık sizlere ömür!
    Ben vademi tükettim diyorum nefesim yettiğince
    Kızgın lavlardan daha da sıcak bir hoşçakal gibi..
    Genzimi yakarak dudaklarımın tutarsızlığına ulaşmış
    Yabancı lisanlara da çevrilmesi icap eden
    Birbirine kanla bağlanmış olan soyumu dahi utandırıyorum!
    Aşktan mütevellit acılarımı ifşa ederek
    ”Kol kırılır yen içinde kalır!” terbiyesiyle büyütülen ben
    kadar değersizim deyim yerindeyse..
    Nereden baksan yirmi beş senelik bir pul
    Alçakça bir saldırıda saltanatını kaybediyor yüreğim
    Cinayet mahalli zifiri siyah!
    Maktulün koynuna yılan edasıyla soktuğu deri eldivenlerini
    Kozmetik katkısı kanıtlanamayan öpüşlerinin yanında unutuyor katil..
    Çöküş evresine giriyor bu “Tahtı kim devirecek?” keşmekeşinde.
    Tarih kurumlarıyla daimi savaş halindeki Günah İmparatorluğum
    Geçmişin sırtına saplanan tüm hançerleri dost bilen
    İler tutar yanı yok ki ellerimin…
    Hadi ama bunu sen de tatbik edebilirsin!
    Tanrı benim yalnızlığımın eline su bile dökemez.
    Kundaklama şüphesinin hâkim olduğu şu günlerde
    Üryan bir yağmurun cayır cayır yanışına şahitlik etmekteki
    İtfaiye ile alakalı telefon şakalarını hiç de komik bulmayan
    Külden gözyaşlarımı aynaların avucuna düşürdüğüm..

    Mahşerin ağır tehdidi altındaki kimsesizliğim!
    Kendinle kalmaktan korkar halde sanki.
    Şah damarına dek iltihaplanmış o bahar akşamında
    İlk yardım mağduru sayılabilecek
    Hani apar topar acil servislere taşındığım
    Sessizliği bozmakta tecrübesiz vakitlerdeyim
    Iceberglerden daha da soğuk duran bir merhaba gibi
    Kente alışma sürecindeki yöresel ağızlarda
    Tıbbi terimlerin telaffuzunda zorlanan

    Nasıl olsa bitecek der gibi…
    Başlar her şey!


    Tepetaklak*
     

Bu Sayfayı Paylaş