İSTANBUL HANIMEFENDİSİ / OSMAN HAMDİ BEY Osman Hamdi, yakın çevresini resimlemeyi tercih eden bir sanatçı. Son Osmanlı Sadrazamı İbrahim Ethem Paşanın oğlu olan Osman Hamdinin çizdiği bu resimdeki kadının da kim olduğu tam olarak bilinmemekle beraber, Osmanlı Hanedanından biri olduğu tahmin ediliyor. Bazı çevrelere göre bu kadın, Fransız modasının Osmanlıdaki yansımasını göstermek için resmedildi. İstanbul Hanımefendisi, oryantalist resmin çok başarılı bir örneği. Osman Hamdi tabloda, Batılı ressamlardan farklı şekilde, Doğuda yetişmiş biri olarak kendi toplumuna bakıyor. Türk resim sanatında, tam boy olarak bir insanın resmedilmesinin de ilk denemelerinden biri olması, tablonun önemini artırıyor. Boya ve ışık olarak son derece dengeli bir resim. 8 MİLYON YTL KAPLUMBAĞA TERBİYECİSİ / OSMAN HAMDİ BEY Bir rivayete göre Osman Hamdinin burada resmettiği kişi, içinde bulunduğu yapının penceresinden dışarıda yapılan bir idamı seyrediyor. Gerçekteyse resimde görünen Kaplumbağa Terbiyecisi, bizzat Osman Hamdinin kendisi. Osman Hamdi, bir üslubun peşinde (Oryantalizm) koşan ilk ressamlarımızdan biriydi. Bu nedenle tüm resimleri önemli. Tablonun tekniği mükemmel olarak niteleniyor. Osman Hamdi, kaplumbağaların dizilişinden tutun pek çok detayı defalarca çizerek bu tablo için ciddi bir ön hazırlık yaptı. 5 MİLYON YTL NARLAR VE AYVALAR / ŞEKER AHMET PAŞA Şeker Ahmet Paşa, Paristeki dünyaca ünlü Louvre Müzesine hayattayken eseri kabul edilen ilk Türk ressamı. Bu nedenle neredeyse tüm resimleri önemli. Geometrik açıdan sepetteki ayva ve narların dizilişi ve birbirleriyle oluşturduğu kompozisyon, resmin en dikkat çekici özelliği. Narlar ve Ayvalar adlı natürmotun bir diğer özelliğiyse, ışığın ve renklerin birbiriyle oluşturduğu uyum ve resmin gerçekçi duruşu. Şeker Ahmet Paşa ile ilgili bir not daha: Osman Hamdinin hocası Jean Leon Gerome kendisine üstat (mon maitre) diye hitap ederdi ve Fransa Devlet Nişanı (Legion dhonneur) ile onurlandırılmıştı. 1.3 MİLYON YTL RÜSTEM PAŞA CAMİİ / OSMAN HAMDİ BEY Osman Hamdi, Osmanlıdaki ilk güzel sanatlar akademisini açtığı için önemli bir ressam. Resim sanatının Osmanlıda resmi olarak başlamasını sağladı ve resimle ilgilenen sanatçılar bu dönemden sonra mesleğe kavuştu. İlk arkeoloji müzesini açan da oydu. Osman Hamdinin tarihsel kimliğinin önemi, resimlerini de değerli kılıyor. Osman Hamdi birçok eserinde olduğu gibi bu eserinde de yine kendisini resmetmiş. Resimde, arkada görünen kapı açık ve belli belirsiz içeriyi görüyoruz. Sanatçı burada dış mekânı ve içeriyi aynı anda okuyor. İçerinin tamamı görünmüyor çünkü sanatçı, mekânın içindeki manzarayı izleyicinin hayal gücüne bırakıyor. Osman Hamdi, bu resminde oryantalizmin kurallarını yıkmaya ve daha doğal bir ortam yaratmaya çalıştığı için tablo son derece değerli. 850 BİN YTL HALİÇ / NACİ KALMUKOĞLU Naci Kalmukoğlu, Rus empresyonizminin izini süren bir ressam. Eğitimini Rusyada tamamladıktan sonra nüler ve portreler yaptı. Manzara çalışmalarının sayısıysa oldukça az. Eserin değerli olmasının bir nedeni de bu Kalmukoğlu, manzara resimlerini bir nevi gezi notları olarak çiziyor, beğendiği yerleri kendi yorumuyla tarihe not düşüyor. Kalmukoğlunun bu resminde fırça vuruşları ve ışık değerlerini dağıtması çekici. Bu resim, eski Halil Bezmen koleksiyonunda bir başyapıt olarak bilinirdi. 650 BİN YTL ÜSKÜDAR / İBRAHİM ÇALLI İbrahim Çallının bugüne kadar satışa sunulan en önemli eserlerinden biri. Resmin önemi, ressamın paletindeki tüm renkleri ustalıkla kullanmasından geliyor. Resme baktığınızda kendinizi Çallı ile beraber Üsküdarda, o yıllarda dolaşır gibi hissedersiniz. Çok iyi bir teknikle yapılan resim son derece doğal ve samimi. 600 BİN YTL SOKAK MANZARASI / NAZMİ ZİYA GÜRAN Resimleri ve çalışma tarzı ile empresyonizmi en üst seviyede temsil eden ressamlarımızdan Nazmi Ziyanın bu eseri başyapıtları arasında gösteriliyor. Sanatçının toplam eser sayısının 500ü geçmediği biliniyor. Bu nedenle eserleri, sanat camiasında yoğun ilgi görüyor. Sanatçı, tipik tarzı olan değişken ışık anlayışını bu resmine de aktarmış. 560 BİN YTL ADADA GEZİNTİYE ÇIKAN KADINLAR / İBRAHİM ÇALLI Çallı, bu resminde Cumhuriyetin ve kadınların değişimini bizlere aktarıyor. Tablonun enteresan yanıysa 60 yıl boyunca bir köşkte, kimse tarafından bilinmeden saklı kalması. Çok sayıda resim üreten Çallı, yapıtlarının birçoğunu çevresindeki insanlara armağan ederdi. Bu nedenle İbrahim Çallının halen gün ışığına çıkmamış çok sayıda eserinin bulunduğu tahmin ediliyor. 505 BİN YTL GÖL KENARI / HOCA ALİ RIZA Hoca Ali Rıza, yıllarca Avrupayı görmeden, askeri okulda öğretmenlik yaparak öğrencileri için baskılar üreten bir ressam. Eserlerini, öğrencilerine göstermek ve onlara resim öğretmek için yapıyor. Sanatçı, geleneksel resimlerine Batılı bir tarz katıyor ve bu resmin önemi de buradan geliyor. Empresyonizmi görmemiş, Avrupaya gitmemiş Hoca Ali Rızanın bu resmindeki ışık değerleri, resim uzmanlarını da şaşırtıyor. 500 BİN YTL KİRAZLAR / SÜLEYMAN SEYYİT BEY Süleyman Seyyit Beyin bu natürmortunda kurduğu kompozisyon değerleri, sanat çevrelerinin takdirini topluyor. Sanatçı, bu eserinde kirazları muhteşem bir geometrik kurguda resmetmiş. Ressamın bu tablodaki tekniği de başarılı. Eserde, çok ince bir boya tekniği kullanılmış ve ışıklı renkler tercih edilmiş. Renklerin birbiriyle kurduğu açık-koyu ilişkisi, tablonun bir diğer dikkat çekici özelliği. 487 BİN YTL Milliyet