Romanım Mülksüzler, kendilerine Odocu diyen küçük bir dünya dolusu insanı anlatıyor. İsimlerini toplumlarının kurucusu olan Odo'dan alıyorlar; Odo romandaki olaylardan kuşaklarca önce yaşamış, bu yüzden olaylara katılmıyor, ya da yalnızca zımnen katılıyor, çünkü bütün olaylar aslında onunla başlamıştı. Odoculuk anarşizmdir. Sağı solu bombalamak anlamında değil: kendine hangi saygıdeğer adı verirse versin bunun adı tedhişçiliktir. Aşırı sağın sosyal-Darwinist ekonomik özgürlükçülüğü de değil; düpedüz anarşizm: eski Taocu düşüncede öngörülen, Shelley ve Kropotkin'in, Goldmann ve Goodman'ın geliştirdiği biçimiyle. Anarşizmin baş hedefi, ister kapitalist isterse sosyalist olsun, otoriter devlettir; önde gelen ahlakî ve ilkesel teması ise işbirliğidir (dayanışma, karşılıklı yardım). Tüm siyasal kuramlar içinde en idealist olanı anarşizmdir; bu yüzden de bana en ilginç gelen kuramdır. Ursula K. Le Guin "'...Vermediğiniz şeyi alamazsınız, kendinizi vermeniz gerekir. Devrim'i satın alamazsınız. Devrim'i yapamazsınız. Devrim olabilirsiniz ancak. Devrim ya ruhunuzdadır ya da hiçbir yerde değildir.' Konuşmasını bitirirken, yaklaşan polis helikopterlerinin gürültüsü sesini boğmaya başladı." kitaptan bir bölüm Bir duvar vardı. Önemli görünmüyordu. Kesilmemiş taşlardan örülmüş, kabaca sıvanmıştı; erişkin biri üzerinden uzanıp bakabilir, bir çocuk bile üzerine tırmanabilirdi. Yolla kesiştiği yerde bir kapısı yoktu; orada yerin geometrisine indirgeniyordu: bir çizgiye, bir sınır düşüncesine. Ama düşünce gerçekti. Önemliydi. Yedi kuşak boyunca dünyada o duvardan daha önemli bir şey olmamıştı. Bütün duvarlar gibi iki anlamlı, iki yüzlüydü. Neyin içeride, neyin dışarıda olduğu, duvarın hangi yanından baktığınıza bağlıydı. Bir tarafından bakıldığında duvar, Anarres Limanı adı verilen yirmi beş hektar çorak alanı çevreliyordu. Limanda bir çift büyük servis vinci, bir roket fırlatma platformu, üç ambar, bir kamyon garajı ve bir yatakhane vardı. Yatakhane sağlam, pis ve yaslı görünüyordu, ne bahçesi vardı, ne de içinde çocukları; açıkçası orada ne kimse yaşıyor, ne de kimsenin uzun süre kalması düşünülüyordu. Aslında bir karantina bölgesiydi.... Hidden Content: You must reply before you can see the hidden data contained here. alternatif link Hidden Content: You must reply before you can see the hidden data contained here. beni özleyin anacığım:bye::bye: Alıntıdır
Ah!... Aman Allahım!... Ursula Ablam gelmiş. Hoşgelmiş, sefalar getirmiş. Okudum ama önemli değil. Tekrar tekrar okunur. Yerdeniz Üçlemesi ve Tehanu'yla aldım virüsü bir kere bünyeme....:$ Ellerine sağlık...:gül::Frnds:
methini çok duydum ama okuyamadım hatta yerdeniz üçlemesi 6 kitap olarak ekitaplığımda var inşallah okuyacağım
insallah canım en kısa zamanda okumak istiyorum...arada degişiklik de cok iyi oluyor....kolay gelsin canım...
le guin´ín annares ve urras ´ta gecen ütopik bilimkurgusu...cok yeni okudugum bir kitap..e-kitap arsivimde olmasi da süper oldu...tesekkürler pl1...
Ursalanın en sevdiğim kitabıdır. Birbirinin zıddı iki farklı dünyayı anlatır ki bence ikiside mükemmel değildir. Paylaşım için teşekkürler
Okumadığım bir yazar ama arada farklı yazarlarıda keşfetmek güzel oluyor paylaşım için teşekkürler canım
Çok teşekkürler Pl, felsefi olarak en anlamlı kitabı olarak yorumlanır ama ben yine de yerdeniz serisinden vazgeçemeyenlerdenim Düzgün bir ekitabını bulamamıştım çok iyi geldi..
paylaşım için çok teşekkürler pl1, farklı bir link verirsen sevinirim, ben bu siteden indiremiyorum maalesef...
Farklı paylaşımlara devam etmene bayılıyorum. Bakalım daha nelerle şaşırtacaksın bizleri Emeğin için çok teşekkür ediyorum. Bu Ursula anarşik midir, nedir :zuhaha: Tövbe tövbe... (Eskilere öykündüm de birazcık, anlamayanlara :zuhaha