Aydınlıktı daha ben geldiğimde buraya.. Üstümü değiştirip , maske niyetine tazeleyip makyajımı çıktım evden .. -İnsan kendisiyle bile yalnız kalmak istemiyormuş işte bazen- Alaca karanlık artık .. Deniz uçsuz bucaksız , gökyüzü sınırsız uzanıyor önümde .. Etrafta ki ışıkların yakamozu da cabası ! Biraz önce garson geldi yanıma , elinde iki tane menüyle ! Çift mi görüyor acaba ..... -Yalnız mısınız- dedi, sanki incitmekten en çok korkan ses tonuyla .. Evet dedim -Yalnızım- Kendimi bile evde bıraktım çıkarken , ne diyorsun sen der gibi bakarak yüzüne .. Menü elimde Ay tepemde Sen en içerimde ... Deli gibi açtım oysa , Hayallerime olduğum kadar en az ! Şimdi bir dolu tabak önümde , Bir de bomboş hayallerim iç cebimde ! Yan masadan sesler geliyor kulağıma .. Gülüyor insanlar , ben tutmaya çalışırken göz pınarlarımda biriken yaşları .. Gülmekten geçip , kahkahalar atıyorlar sonra .. Ben de ...... Geçiyorum serdeki yiğitlikten ! Sarılmak isterken ben sana , hafif bir müzik sesi sarıyor ruhumu .. Tutup da beni saran kollarından , en uzağa fırlatmak istiyorum müziğe eşlik eden sensizliği ! Kaç çok kere yaptım bunu daha önce oysa ...... En ağır taşları bulup da bağladım ayaklarına .. Olmadı ! En açılamaz denizci düğümleriyle hapsettim .. Olmadı ! Hiçbir maymuncuğun açamayacağı kelepçelerle hükümlü sandıklara kapattım .. Olmadı ! Umutsuzluğun umuda atacağı o ilk adımın ilhamı , aynı gök yüzüne bakıyor olmamız şimdi sadece ! Söyle .... O kadar varsın değil mi hala ! Ben bakıyorum diye kaçırmıyorsun ya gözlerini en acımasız varoluşunla ......