İç kanamalı bir ömrün son suskunluğu bu belki de Tüm iç karışıklık bir aşktan ve barıştım yalnızlığımla Hayat zaten hep soğuk savaş Tüm rüyalarımın tabiri eşkalinin işgalinde Gönlümün tüm caddelerinde binlerce ayak izin Ve sustuğun her yer sağır sessizlik Bir aşk daha yazılırken gözyaşımın tuzlu hanesine Biliyorum faili meşhur bu cinayetin İçimdeki sehpayı tekmelerken kendimin celladı oluyorum. İç kanamalı bir ömrün son suskunluğu bu belki de Adını yazmaktan kanattığım duvarlarda sevdim seni Yüzün solgun bir akşamın günbatımı telaşıdır Bildiğim tüm iklimlerde mevsimsiz sulietin Saçlarında birikmiş bir yaşamın ağrısı Ne kadar da tarifsiz kalıyor anlatmaya yüzünü Bu aşkın coğrafyası Adını söylüyorum Tütün çatallığı çökmüş sesimle ve duyuşuna hasretimle Avazım yırtılıyor Adını söylüyorum Mühürlenmiş bir aşkın azad mevsimi gelmiş Adını söylüyorum Gülce susuyor Yağmur yağıyor Ve şimdi ellerini çektiğin ellerime el oldu teninin sıcaklığı Bir kelepçede tutuklu iki el olamadık Bir silahın şarjöründe tanışan iki soğuk mermi gibiydik Sırası gelen gidecekti belki başka bir aşkın kalbine Yani tetik düşecekti yani sen gidecektin Ah yaşam ağrım İç kanamalı bir ömrün son suskunluğu bu belki de Sanskritçe bir türkü tutturup Dünyanın en fiyakalı dilinde adını yazdım adıma Bir fail aramıyorum bu cinayete Meyhanenin son sarhoşuyum anasonda gözlerini yüzdüren Şimdi aynaların yetmediği bir zamanın yorgunluğunda İç kanamalı bir ömrün son suskunluğuna gönderdim gözlerini Ah yaşam ağrım Bir fail aramıyorum bu cinayete Dünyada ki tüm ölümlerin mezarlığıyım Dertler nakşettim çilehanemdeki ismine Bir yanımda kalsaydın Ah yaşam ağrım Martıların denize küsmesi sensin Gelişine uyandığım sabahların telaşı sen Krizantem kokulu baharlarım sensin Öfkemin aşktan damıtılmış sancısı sen Acıya ekmek banmak sensin Yeditepeli şehirlerin türküsü sen Ah yaşam ağrım Ömür travması bir gülüşün Ve dönüşün Kıyametimdir Kop Ne Olur İç kanamalı bir ömrün son suskunluğu bu belki de Ah Yaşam Ağrım Fail aramıyorum bu cinayete Faili meşhur bu cinayetin..