Bir gemiye binip de geri dönmeyen ince bir kız tanıdım yirmi ikide düzdür dünya nereye gitsen her şey peşinden gelir istersen diye başlayan eski bir şarkı dudaklarımda bir izmir eylülünde ayışığında yunus balıklarını öptüm onlarla mercan kayalıklarında yattım sarmaş dolaş gidip de dönemeyeceklere ağladım durdum üstü örtülü yalnızlıklar birikmiş çeyiz sandıklarında, öpücüklerle tütsülenmiş duvaklarda. öp beni sevgilim, dayanamam uzun ayrılıklara diye devam eden bir şarkı selanikte ekimde. gözlerimi yıldızlara diktim, yıldızlar ki bekçileridir yaşamın ormanlara hükmettim; uzaklara, seslere sesler ki çıkıp bir et parçasından hisleri kazıyandır belleklere. ne çok acı birikmiş içimde kendi göğsümü yardım, ağladım beni sakın unutma, bütün hayatımı sana adadım diye biten bir şarkı napolide. rüyalar hiçbir şeydir hem, götürmüyorsa önceden gidilmemiş yerlere.