Yunanistan

'Ülkeler' forumunda Uygu tarafından 24 Eyl 2012 tarihinde açılan konu

  1. Uygu

    Uygu New Member

    DEVLETIN ADI: Yunanistan (Helen) Cumhuriyeti
    BAŞŞEHRI: Atina
    NÜFUSU: 10.288.000
    YÜZÖLÇÜMÜ: 131.944 km2
    RESMI DILI: Yunanca
    DINI: Hıristiyanlık, Islamiyet
    PARA BIRIMI: Drahmi

    Balkan Yarımadasının güneyinde, kuzeyden Arnavutluk, Makedonya ve Bulgaristan, Doğudan Türkiye, güneydoğudan Ege Denizi, güneyden Akdeniz ve batıdan Adriyatik Denizi ile çevrili küçük bir ülke.

    Tarihi
    Tarihçiler Yunanistan tarihini üç büyük bölüme ayırırlar; Eski Yunan tarihi, Orta Devir-Bizans tarihi ve Yeni Yunanistan tarihi. M.I. (2000-146) tarihleri arasında hayat süren Eski Yunanlıların bu devirleri de dört bölüme ayrılır; M.I. (2000-500) yıllarına kahramanlık seneleri ve ilk olimpiyat seneleri adı verilir. M.I. (500-400) yıllarında meydana gelen Iran savaşları, medeniyet seneleridir. M.I. (400-300) yılları eski Yunanlıların gerileme devridir. Iskenderin Makedonya, Tiva ve Isparta istilaları bu devre dahildir. M.I. (300-146) tarihleri dördüncü ve son devirdir. Bu son devre aynı zamanda Helenistik Dönem de denir. M.I. 146 yılında Roma Imparatorluğunun idaresi başlar. Romalılar M.S. 395'te ikiye ayrılınca Yunanlıların Orta Dönem ve Bizans tarihi başlar. Bizans Imparatorluğunun ilk hükümdarı Konstantin'dir.

    Konstantin 330 yılında, Doğu Roma'nın Bizans şehrini alarak ismini Constantinople şeklinde değiştirdi. Konstantin'in 378'de ölümüyle birlikte, imparatorluğun 1081'de başlayan gerileme dönemine kadar, sırasıyla Teodosiu, Lostianu, Iraklios, Isavroslar ve Mekadonya dönemleri geçti. Gerileme devri, Fatih Sultan Mehmed Hanın 1453 yılında Constantinopleu alarak Istanbul yapmasıyla son buldu. Böylece yaklaşık 1000 yıllık Bizans Imparatorluğu tarihe gömüldü.

    Fatih'in Istanbul'u fethetmesi, dünya tarihinin olduğu gibi Yunan tarihinin de dönüm noktasıdır. Artık Yunan Devleti kalmamış ve Yunanistan toprakları bir Osmanlı eyaleti olmuştu. Atina 1458 sonbaharında Osmanlı topraklarına katıldı. Fatih Sultan Mehmed Han hemen Atina'ya geldi ve dört gün kaldı. Türk ve Yunan arşivlerine göre Atina'da Türk idaresi zamanında tekke, küçük kervansaray, çeşme ve sebillerin dışında 9 cami ve tam teşekküllü bir medrese yapılmıştı. Bunlar; Mescidi Ismaili, Fethiye Camii, Yeni Cami, Aşağı Şadırvan veya Voyvoda Camii, Sofya veya Hüsnü Bey Camii, Sütunlu Cami, Akropol eteğindeki cami, Küçük Cami, Kafisiye Kazası Camii ve Ravaklı Medrese. Osmanlıların 400 sene hakim olduğu bu yerlerdeki eserlerden bugün minaresi yıkılmış iki camiyle bir medrese kapısı kalmıştır. Diğerlerinin ise izleri bile kalmamıştır. Yunanlılar 400 yıl kadar rahat ve huzur içinde Osmanlı tebeası olarak yaşadı. 1821 yılında, Osmanlı Devletinin gerilemeye başladığı dönemlerde, Avrupalıların kışkırtmalarıyla Yunan isyanı çıktı. Isyandan sekiz yıl sonra Yunanistan Krallığı kuruldu.

    1832-1913 yılına kadar Danimarka asıllı krallar tarafından idare edildi. Yunanistan, bundan sonra 1923 yılına kadar Balkan Savaşları, Birinci Dünya Harbi ve iç karışıklıklarla uğraştı. Müttefiklerin yardımıyla Yunanlılar Megalo Idea hülyası ile, Helen Imparatorluğunu yeniden kurmak üzere 15 Mayıs 1919'da Izmir'i Batı Anadolu topraklarını işgal ettiler. Çok geçmeden, Türk Ordusu karşısında tutunamayarak 1922'de hayalleriyle birlikte denize döküldüler.

    Bu yenilgiyle birlikte Yunanistan'da iç karışıklıklar başgösterdi. 1923 yılında yapılan halk oylamasıyla Yunanistan Cumhuriyeti ilan edildi. Fakat 1926'da General Theodoros Pangalos diktatörlüğünü ilan etti. 1935 yılında monarşik idare yeniden ortaya çıktı ve Helen Kralı, George II, tahta geçti. Ikinci Dünya Harbi patlak verince, Yunanistan 1940 yılında Italya'dan bir ültimatom aldıysa da bunu reddetti. Fakat ardından Alman, Italyan ve Bulgarlar ülkeyi işgal etti. 1944 yılında işgal kuvvetleri ülkeden çekildi. Ülkede tekrar iç karışıklıklar başgösterdi. Ülkeye sızmış komünist güçler, Kralcılar ve Ingiliz birlikleri tarafından mağlup edildi. 1947'de yapılan yeni bir halkoylamasıyla George-II, idareyi eline aldı. Daha sonra yerine kardeşi Paul-I geçti.

    Komünistler 1947-1949 yılları arasında tekrar karışıklıklar çıkardılarsa da, ABD'nin yardımıyla dağıtıldılar. 1963 yılına kadar ülke, Karamanlis hükümetince yönetildi. Bu tarihteki seçimleri Merkez Partisi kazandı. Ülke içinde yeniden karışıklıklar çıktı 1967 yılında Albay Papadopoulos ihtilalle idareyi eline geçirdiyse de 1973 yılında General Demetrius'un yeni bir ihtilaliyle idareyi kaybetti. 1974 yılında Kıbrıs problemi ortaya çıktı. Türk ordusunun Barış Harekatı Yunanistan'da iktidar değişikliğine sebep oldu. Yunan askeri cuntası dağıldı. Yerine Karamanlis hükümeti geldi.

    Yunanistan, 1974 yılında referandumla yeniden Cumhuriyet oldu. 1981'de Avrupa Ekonomik Topluluğuna katıldı. 1981 ve 1985 seçimlerini PASOK (Panhelenik Sosyalist Hareket) partisi kazandı. Haziran 1989'da yapılan seçimlerde PASOK ikinci parti durumuna düştü. Seçim sonuçları hiçbir partiye hükümet kurma imkanı vermedi. Geçici hükümet altında Kasım 1989'da yapılan erken seçimlerde de hiçbir parti hükümet kuramayınca, Nisan 1990'da yeniden ikinci kez erken seçime gidildi. Meclisteki sandalye sayısının bir fazlasını kazanan Yeni Demokrasi Partisi hükümet kurdu. Hükümetin kurulmasından sonra yapılan seçim neticesinde Karamanlis ikinci kez cumhurbaşkanı oldu.
    [​IMG]
    Fiziki Yapı
    Yunanistan, Balkan Yarımadasının güney ucunda yaklaşık olarak 131.944 km2lik küçük bir ülkedir. Üç kenarı denizle çevrilidir. Doğu veGüneydoğusunda Ege Denizi, güneyinde Akdeniz ve batısında Yunan Denizi bulunur. Küçük bir ülke olmasına rağmen kritik bir mevkidedir. Avrupa ve Afrika kıtalarının en çok birbirine yaklaştığı yerlerden birinde bulunur. Avrupa-Kıbrıs-Ortadoğu, Avrupa-Süveyş-Hind Okyanusu ve Rusya-Boğazlar-Ege Denizi-Akdeniz su yollarını kontrol edebilecek coğrafi özelliğe sahiptir.

    Yunanistan genel olarak beş bölgeye ayrılır: Makedonya, Trakya, Epirus, Teselya ve Mora. Yunanistan topraklarının hemen hemen beşte dördü dağlık, çok az bir bölümü de ovalıktır.

    Orta Yunanistan'da uzanan sıra dağlar Korintos Boğazında son bulur. Bu dağlar, daha sonra Mora Yarımadasının içlerine kadar devam eder. Mora Yarımadasındaki başlıca dağlar şunlardır:

    Panahayiko, Erimantos, Zirra, Helmos, Mealo, Tavyetos, Parnonas.
    Arnavutluk sınırından ülke içlerine doğru uzanan sıradağlara Pindos Dağları denir. Yaklaşık olarak 200 adet tepe bu bölgede birbirine paralel olarak yer alır. Pindos Dağlarının kuzeyine Grammos Dağları denir. Güneydeki kısımda ise, Nafpaktros ve Lodorikiyu dağları bulunur. Bu dağların ve ülkenin en yüksek noktası 2917 m'ye kadar yükselen Olimbos Dağıdır. Yunanistan ovaları kıyılarda yer alır ve genellikle denize açılır. Bir kısım ovalar ise iç kısımlarda bazı göllerin kurumasıyla ortaya çıkmışlardır.

    Başlıca ovalar şunlardır:

    Selanik, Argolidas, Messinas, Lakonias, Kopayidas ve Karlos.
    Yunanistan kıyıları oldukça girintili çıkıntılı olup yaklaşık olarak 150-160 km kadar uzunluğundadır. Kıyılar boyunca, Ege Denizinde ve Akdenizde yaklaşık 2000'e yakın ada Yunanistan'a aittir. Bunlardan sadece 169 tanesi yerleşim yeridir. Ege Denizinde Imroz ve Bozcaada Türkiye'ye aittir.

    Başlıca büyük adalar şunlardır:

    Girit, Rodos, Milos, Korfu, Sakız, Midilli (Lesbos), Sisam, Eğriboz, Delos ve Mykonos.

    Iklim
    Yunanistan, genel olarak yazları sıcak, kışları ise ılık ve serin geçen, Akdeniz ikliminin tesiri altındadır. Ülke toprakları küçük olmasına rağmen, denizlerin ayırdığı ve oyarak meydana getirdiği girintili çıkıntılı kıyı bölgelerinde adalarda ve iç kesimlerde, bu iklim yer yer değişen ve başkalaşan bir özellik gösterir. Adalarda, kıyılarda ve Halkidiki Yarımadasında yumuşak Akdeniz iklimi hüküm sürer. Dağlık bölgelerde ve iç kesimlerde ise Akdeniz'in dağ iklimi mevcuttur. Kuzeye doğru gidildikçe kış ayları soğuk ve yaz ayları daha sıcak geçer. Yağış miktarı genel olarak düşüktür. Batı sahilleri daha çok yağış alır. Bu bölgelerde esen güneyin nemli rüzgarları bol yağış getirir. Fakat yükselen dağlar, bu rüzgarların doğuya geçmesine mani olur.

    [​IMG]
    Tabii Kaynakları
    Yunanistan'ın batı bölgeleri, doğu bölgelerine nazaran daha yeşillik ve ovalıktır. Doğu bölgelerde geniş ovalar ve ormanlar çok daha azdır. Kıyı bölgeler ve adalarda bilhassa yabani zeytin, sakız ve çam gibi ağaç türlerine sık rastlanır.
    Kuzey bölgelerde ve genellikle dağlık kesimlerde büyük gövdeli ve çok yapraklı ağaç türleri daha çoktur. Dağlık ve ormanlık olmasına rağmen büyük vahşi hayvanlar pek yoktur. Ancak küçük ve çok çeşitli yabani hayvan türlerine ve sürüngenlere çok rastlanır.

    Doğu Yunanistan maden kaynakları bakımından çok zengindir. Daha çok Eviya, Argolido, Halkidiki, Kozani ve Ege adaları maden bakımından bolluk içinde olan bölgelerdir. Madenlerin bir kısmı toprak üstünden ve bir kısmı da toprak altından elde edilir. Darnasso, Grona, Elikona ve Kiteronada bölgelerinde boksit, Halkidiki, Eviya, Domoko ve Kozani çevresinde krom ve beyaztaş, Aliveride,Ptolemagida ve Megalopolide yörelerinde linyit ve Taşoz Adasının kuzeybatısında da petrol yatakları mevcuttur. Diğer önemli madenler şunlardır: Demir, nikel, amyant ve magnezyum filizi.

    Nüfus ve Sosyal Hayat
    Yunanistan nüfusu yaklaşık olarak 10.096.000 kadardır. Nüfus yoğunluğu 77'dir. Nüfusun % 98.5'i Yunanlı olup, bunun % 60'ı şehirlerde yaşar. Bugünkü Yunanlıların eski Yunanlılarla alakaları kalmamıştır. Yıllarca çeşitli egemenlikler altında çeşitli milletlerle karışmış ve başka bir topluluk haline gelmişlerdir.
    Nüfusun üçte birine yakın bir bölümü başşehir Atina ve çevresinde yaşar. Bu bölgedeki nüfus yoğunluğu 100 kişinin üzerindedir. Bundan başka diğer önemli bölgeler şunlardır: Selanik, Pire, Patras, Kandiye, Tirhala, Serez, Yanya, Kırkira, Levkadas, Ahayas, Attiki, Iraklia ve Kavala'dır. Ülkede en kalabalık azınlık grup Türklerdir. Nüfusun yaklaşık % 2'sini meydana getirirler. Ayrıca bir miktar Bulgar, Rum ve Ermeni de yaşar.

    Ülkenin resmi dili Yunancadır. Yunanistan'da yaşayan Türkler, her türlü baskılara rağmen Türkçe konuşurlar ve Yunanca da bilirler. Yunan hükümetleri Türklere çeşitli konularda zorluklar çıkarmaktadır. Halkın % 97'si Ortodokstur. Geri kalanların çoğunluğu Müslümandır. Çok az da olsa Katolik, Protestan ve Yahudi de vardır. Yunanlılar küçük yaşlardan itibaren Türk düşmanlığı ile yetişirler.

    Alfabelerinde küçücük çocuklara bu düşmanlığı öğretirler. Gayeleri eski Bizansa kavuşmaktır. Kendilerini halen Helen Medeniyetinin devamı sayarlar.
    Yunanistan 1830'da Osmanlı Devletinden Hıristiyan batı ülkelerince koparılıp bağımsız olduğunda Mora Yarımadasında yaşayan 700.000 kişi kendisinin hangi ırk ve millet olduğunu bilmiyordu. Çoğunluğu çobanlık yapan muhtelif millet ve ırkların karışımından olan, Rumca konuşan bu topluluğu Avrupalı ülkeler Osmanlı Devleti aleyhine kullanarak, sizler eski Yunanlıların nesillerisiniz dediler. Nitekim A.J. Toynbee, 13 ciltlik Ingilizce A. Study of History isimli eserinde eski Yunan fikrinin Akdeniz'i ele geçirmek isteyen sömürgeci emperyalist Avrupalı devletlerin, devlet adamlarının ortaya attığı bir yalan oduğunu açıkça ifade eder.

    Charles Seignobos'un Medeniyet Tarihi isimli eserinin 441'inci sayfasında; Ortaçağda tamamen yok olan Grek milleti siyasi maksatlarla Osmanlılara karşı yeniden ortaya çıkartıldı. der.

    Bulgar, Iskit, Hunlar, Avarlar, Kumanlar, Peçenekler, Hazerler, Sırplar, Slavlar, Arnavut, Türkmen, Tatar ve Illiryalılar karışımı olan bu topluluğa Batılı tarihçi ve siyasetçiler tarafından eski Yunan şuuru verilerek Osmanlı Devletinin Akdeniz hakimiyetine son verilmesi ve Mora Yarımadasının elinden alınarak, yıkılışı hızlandırılmıştır. Böylece Batı emperyalizmi hem Islam ülkeleri, hem de diğer dünya devletlerinde kendine daha rahat ve kolay yerleşme yolu bulmuştur.
    Çok eski lügatlarda Larousse dahil; Grek kelimesi hilekar, dolandırıcı manasına gelir. On dokuzuncu asırda Avrupa ülkelerinde Grek şenlikleri yapılırken, Alman tarihçi Profesör Fall Merayere, Mora Yarımadası'nın Ortaçağlardaki Tarihi isimli eserinde; Avrupa'da Hellen ırkı tamamen yok olmuştur. Bu günkü Hıristiyan Yunanlıların damarlarında bir damla Hellen kanı yoktur. demiştir. Konstantin Porfirogeret ise 8. asırda Italya'dan gelen veba ile Hellenlerin son kalıntılarının da kaybolduğunu ifade eder.

    1830'dan bu yana Türkiye aleyhine propaganda üç misli artmıştır. Yunanistan ilkokullarında Yunan çocuklarına; Bir tek Türk kalmayıncaya kadar Türklerle savaşacağına... dair yemin metnini ezbere okutmaktadır.

    Siyasi Hayat

    Yunanistan, başkanlık sistemine dayalı bir parlamenter cumhuriyettir. Devlet başkanı ve hükümet başkanı birbirinden ayrıdır. Kanun yapma yetkisi dört yılda bir seçilen meclise aittir. Yargı gücü bağımsız mahkemelere aittir. Yunanistan idari olarak 10 bölgeye ve 51 ile ayrılır.

    Ekonomi

    Yunanistan ekonomisi büyük ölçüde tarıma dayanır. Topraklarının % 29'una yakın bir bölümü tarıma elverişlidir. Çoğu bölgeler dağlık olduğundan tarım için müsait geniş ve verimli ovalar ve sulama ihtiyacı için gerekli akarsu miktarı azdır. Buna rağmen nüfusun % 30'una yakını tarım ve hayvancılıkla uğraşır. En önemli tarım ürünleri; tahıl, tütün, pamuk, pirinç, zeytin, üzüm, meyve ve sebzedir. Son yıllarda meyveciliğe ve sebzeciliğe çok önem verilmiştir. Özellikle kuru üzüm, limon ve portakal yetiştirilir. Hayvancılık gerektiği kadar gelişmemiştir. Kendisinin et ihtiyacını karşılayamamaktadır. Bu sebeple et dış pazarlardan satın alınmaktadır. Hayvancılığın geri olmasının başlıca sebebi yetersiz sayıdaki geniş otlak arazidir. Daha çok koyun, inek ve kümes hayvanları beslenir.

    Yunanistan balıkçılık bakımından çok gelişmiş bir ülkedir. Çok çeşitli türde balık avlanır ve yetiştirilir. Içinde soğutucuları bulunan özel balıkçı tekneleri yapılmıştır. Açık denizlerde avlanan balıkçı filosu, ülkeye dondurulmuş balık temin etmektedir.

    Yunanistan yeraltı madenleri bakımından çok zengin bir ülkedir.

    Başlıca madenleri;
    boksit, krom, beyaztaş, mermer, demir, nikel, amyant, magnezyum, bakır, kurşun, linyit, zımpara, sülfür, alüminyum ve petroldür. Yunanistan madencilik bakımından zengin olmasına rağmen bu alanın ekonomiye katkısı çok düşüktür. Ülkenin % 30'una yakın bir bölümü imalat sanayii ve endüstri alanında çalışır. En önemli endüstri kolları tekstil, kimyevi maddeler, gıda, çimento ve metal endüstrisidir.

    Yunanistan daha çok Federal Almanya, Italya, Fransa, Benelüks devletleri, Japonya, Libya, ABD, Ingiltere ve BDT ile ticari münasebetlerde bulunur. Avrupa ekonomik topluluğunun bir üyesidir. Ihracatının % 50'sine yakın bir bölümünü sanayi ürünleri özellikle kimyevi maddeler teşkil eder. Diğer ihraç ürünleri şunlardır: Işlenmemiş veya yarı yarıya işlenmiş maden cevherleri, tütün, zeytinyağı, kuş üzümü, pamuk, narenciye ürünleri, tekstil ürünleri, kuru üzüm ve balık. Ülkenin ambalaj sanayii oldukca gelişmiş durumdadır. Çeşitli Türk mallarını, özellikle incir, üzüm gibi maddeleri ambalajlayarak kendi malı olarak Avrupa ülkelerine satmaktadır.

    Turizm, ülkenin çok önemli bir gelir kaynağıdır. Marathon, Mycenae, Olympia, Sparta, Thermopylae ve Tiryus gibi eski Yunan şehir devletleri turistlerin bir hayli ilgisini çekmektedir.

    Ülkenin ana asfalt yolları ve demiryolları genellikle tabii tarihi yolları takip eder. Esas demiryolu sistemi Ikinci Dünya Harbinden sonra inşa edilmiştir. Karayolları çok gelişmiş durumdadır. Biri yatay, diğeri dikey olarak ülkeyi kesen iki eski ana yol Atina'da kesişir. Deniz ulaştırması ve gemicilik oldukça gelişmiştir. Pire, Akdeniz'in en önemli limanlarından biridir. Atina'da milletlerarası bir havaalanı vardır. Bazı uçak şirketleri özel kuruluştur.



    [​IMG]
    Alıntı
     

Bu Sayfayı Paylaş