Sıcak bir günün akşamında yanında bazı ileri gelenler ile Köşkünün bahçesinde dolaşıyordu. Ben de o sıralar eski Köşkün tavan dekorlarıyla meşguldüm. Tozlu ve sisli bir akşam Ankaranın üzerine çökmüştü. Yer yer toz hortumları semaya doğru yükseliyor ve manzaraya daha boğucu bir hava ekliyordu. Bize: - Ankarayı hükümet merkezi yapmakla iyi mi ettim? diye sordu. Tabii herkes müspet cevap verdi. Arkasından: - Neden? suali gelince, kimi staratejiden, kimi siyasetten bahsetti. Hatta birimiz "kayalık güzeldir" gibi bir estetik nazariye de ortaya attı. Atatürk : - "Şimdi dalkavukluğu bırakın diye münakaşayı kapattı. Ankaranın hükümet merkezi olmak için saydığınız meziyetleri beni ikna etmeye yetmez. Ben Ankarayı hükümet merkezi yapmakla büsbütün başka bir hedef güttüm. Türkün imkansızı imkan haline getiren kudretini dünyaya bir kere daha tekrar etmek istedim. Bir gün gelecek şu çorak tarlalar, yeşil ağaçların çevirdiği villaların arasından uzanan yeşil sahalar asfaltlarla bezenecek. Hem bunu hepimiz göreceğiz. O kadar yakında olacak." (Em.Tümg. Muzaffer Erendil, Anekdotlarla Atatürk)