TEŞEKKÜRLER Allahım Allahım ben bu kitaptaki kızımıza ne diyeyim. 23 yaşında bile değil evde kalmaktan korkuyor. Sonra adamımızı gördüğü anda onu etkilemek için ne giyineceğini düşünmeye başlıyor. Sonra kızımız çok zeki; felsefesi, erkekleri etkilemek için olduğundan zeki yada aptal görünmeye çalışma. Kızımız güya gecenin bir yarısı tesadüfen gördüğü yaynan ışığı söndürmeye giderken hemen dudaklarına parlatıcısı sürüyor. Ben Rodrick olsam dudak parlatıcısıyla mı yatıp kitap okuyorsun, ne tesadüfü bal gibi beni görmeye geldin, yeme beni derdim. Kitabın beslenme konusunda söyledikleri 1993 yılı için çok etkileyici. Bu gerçekler o zamanlarda biliniyormuş ama anladığım kadarıyla küçük bir azınlık tarafından. Şekerin ve ekmeğin zaraları üzerine ben bugün tüm çevreme konferans veriyorum kimse inanmıyor. O dönem için herhalde burada yazılanlara gülmüşlerdir. Rodrick kafa yaralanmaları da kesik yara yarılma varsa kanamanın çok olduğunu söylüyor ki ben hiç öyle tahmin etmezdim ama bu bilgi doğruymuş. Kitapta adı geçen Dr. Paul Hauck bizde de kitapları yayınlanan bir psikoterapist. Kişisel gelişim katagorisinde 3 kitabı çevrilmiş bize. Maalesef bu kitapta geçen görüşlerin yer aldığı kitabı bize çevrilmemiş. Kitapta bir cümle beni feci irkiltti. "Çoğu kadın az da olsa sertlikten hoşlanır," Aman aman bu laflar hiçbir kitaba yakışmıyor. Kitabın bir kötü yanı bir çok yerde gereksiz ayrıntı verip şişiriyor. Annesinin parmakları inceldiği için yüzükleri kasaya koymaları, evlendikten sonra hatunun evine gidip güvenlik nedeniyle asansör olmadığı için girişe merdivenle çıkıp kapıdaki güvenlik görevlisiyle muhabbet etmeleri gibi... Bir yerede güldüm. Bir türlü hislerini söyleyemeyen tutuk kızımız aşk itiraflarından hemen sonra sevgilim diye seslenmeye başlıyor. Utangaçlıkta bir yere kadar yani. Kitabımıza 10 üzerinde 6 verdim. Tüm küflü ailesine hediye ettim. KEyifli okumalar. Gizli Mesaj [/QUOTE]
