Beyaz Dizi Sevenler Buraya

Merhaba
Bu kitapların taranması için kime rica edeceğim? Bulamadım

http://www.kuflu.com/kitap-tanitim/77994-sara-wood-intikam-ugruna-lynne-graham-sahane-miras.html

 

Tüm dostlarımın anneler günü kutlu olsun...sevdiklerinizle nice yıllara....

 

Bütün annelerin ve anne olacakların gününü kutluyorum. :saygilar: :Lv:

 

Tüm annelerin ve hamişlerin günü kutlu olsun

 

Geçmiş Anneler gününüz Kutlu olsun

Geçen hafta ne okudum işin doğrusu yeni bir şey pek okumadım ,hafta başında Ateş Serisini tekrar okur gibi yaptım ( ne demek derseniz atlaya hoplaya kafama takılan yerleri dönüp okudum ) Geçen hafta denetim haftam olduğu için akşam eve gelip bir köşede sızasaya kadar bir şeyler okuyabildim

Karen Marie Moning –Sisli Dağların Ötesinde
Evet bunu daha yeni okudum,neden derseniz zamanda yolculuk pek sevdiğim bir konu değil ,ama hazır kitap olarak elime geçince okuyayım dedim.karen kitabı olmasına rağmen ehh bir kitaptı bana göre.Aslında tamamen benim uyuzluğum yüzünden ,şöyle ki savaşçı abimiz bir hafıza sorunu varmış gibi sürekli ,kalbim,ruhum,küçük kız,şahimin vs vs vs evet lakaplarla ilgili ciddi bir problemim var .Bana bu kadar adım dışında lakaplarla hitap edilse kesin deli olmuştum (aslında kızda sinir oluyor bana kalbim deme diye ama ben kızıda sevmedim )

Jane Costello- Gelinler ve Nedimeler

Sevdim kitabı ,eğlenceli gülebileceğiniz bir kitap.Ama sürekli şu duyguyla okudum” Sanki ben bu kitabı okumuştum “ ya gerçekten önceden okudum hatırlamıyorum ya da erdim

Susan McBride-Kızılderili ve Çingene
Distopya ya da fantastik bir dünya içinde olan tüm olaylar için neden olmasın diyebiliyorum ama şimdi ve bu dünyada olan doğa üstü olaylar pek benim alanıma girmiyor,aslında güzel yazılmış bir kitap , bir ailenin uzun bir süreyi kapsayan hikayesi var ama …aması için yine benim manyaklığım diyebiliriz

Rachel Gibson –Papatya Falı
Çirkin değil güzel ama Rachel ablanın Hokey serisi kadar değil.

 

Yine bir acıyla uyandı ülkem...Soma da yüreklere kor ateşler düştü...Sabırlar versin Yaradan....Kurtarılan işçilerden biri, sedyeye yatırılırken, “Çizmelerimi çıkarayım mı? Sedye kirlenmesin.” dedi ya yüreğime kocaman bir taş oturdu...onların güvenliğini sağlayamayanlara da oturdu mu acaba merak ediyorum....ne acı ...katliam gibi....Ülkemde insan canı neden bu kadar ucuz.............

 

emma darcy evlilik sebebi

 

[ı]19 mayıs Atatürk'ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramımız Kutlu Olsun Türkiyem...[/ı]

 

19 Mayıs Atatürk'ü Anma,Gençlik ve Spor Bayramımız Kutlu Olsun

 

http://www.kuflu.com/kitap-tanitim/115592-teresa-medeiros-unutulmaz-opucuk.html bunu okudum. Aslında okuyalı çok oldu ama yazacak fırsat olmadı. Mutlaka okuyan vardır. Çok sevimli bir kitaptı. Kız kısa süreli hafıza kaybı yaşayan bir adama, bir sebepten ötürü, kendisiyle nişanlı olduğu yalanını uyduruyor. Aslında adam sıradan birisi değil unvan sahibi bir asil. Bu arada, adamımızı da arıyor ailesi ve arkadaşları tabi. Olaylar bu şekilde gelişiyor. Bu arada, adam yavaş yavaş bir şeyleri hatırlıyor ve ondan sonra olaylar daha da karmaşık bir hale geliyor. Çok hareketli, hiç sıkmayan, bol bol gülümseten bir hikayesi var. Özellikle kızın, istediği eşte aradığı özellikleri sıralaması sesli olarak güldürdü. “Çok fazla bir şey istemiyorum…” minvalinde başlayıp bir milyon iki yüz kırk beş bin sekiz yüz kırk yedi özellik sıralaması çok tatlıydı. Kendimi gördüm. Tavsiye edilir.

Pabucumun Ajanı diye bir kitap okudum. Âsude, takma isimli Türk bir yazarın kitabı. O da tavsiye edilir. Beklentiyi çok yükseltmeden okursanız, keyif verici. Özellikle, o kadar yabancı isim, lord ve leydilerden sonra bizden birilerini görmek çok güzel. Kitabın Ankara’da geçmesi ise, özellikle benim açımdan dikkat çekici. Kızımız klasik bir dünyalı kendi deyimiyle ve klasik yurdum insanı. Öyle “uuu beybi” tarzı güzellerden değil. Bizden biri. Bir şekilde yalan dolanla bir şirkete sekreter olarak girip, istemeden bir olaya şahit olarak tanık koruma programına alınmış, şirketin -bence kıza göre çok daha normal- (zira kız yurdu insanı falan ama biraz manyak) patronuna aşık olan kızımızın hikayesi. Bence kotarmış diyebiliriz. Daha iyi olabilir mi? Evet. Ama sıkmıyor kesinlikle.

Şimdi ise, Kadere İnanır Mısın? Okuyorum. O da çok keyifli ama onu tamamen okuduktan sonra yorum yapmak isterim. Zira baymış olabilirim. Bd’ler roman okumayı arttırdığımdan beri çok kısa ve havada kalıyorlar benim açımdan. O yüzden, çoğu zaman okumuyorum, okuduklarımı ise hatırlamıyorum bile.

 

hoşbuldum abla ben de özledim. ara ara geliyorum aslında. yazmıyordum sadece. Daha sık gelicem bu bölüme inşallah :mjk:

 

littlem kuzum hoş geldin gel buralara ben hep özlüyorum seni

 

‘gölge ateşi’yle seriyi tamamladık sonunda….oh be dedik rahatladık, ferahladık… sonra da bu kadar sürükleyici bi seriyi bir daha ne zaman bulacağız keşke bitmeseydi stresi yaşadık (fire’a özel not: buna benzer, güzel bir fantastik yakalarsan masaya üç defa vur)

şimdi spoiler vermeden kitaptan bahsetmek çok zor da olsa genel olarak serinin en güzel kitabıydı zannımca. ki genelde son kitaplar alelacele yazıldığından hayal kırıklığı yaratır. beklediğimize kesinlikle değdi, ben kendi adıma karen’i de artemis’i de affettim.

-bundan sonrası spoiler içerir-

kitabın başında mac’in çektiği acılar ve ruhunun yavaş yavaş ölmesi hem çok hüzünlü hem de çok güzeldi…çok güzel ama acıklı bir film düşünün ağlayacağınızı bile bile tekrar tekrar seyredersiniz ya, onun gibi işte…mac’in çektiği acıyla kendini cezalandırmak için hayatta en nefret ettiği adamın yanına gitmesi, ona kendini öptürmesi, barrons için hayatını hiçe sayarak şişadu’nun peşine düşmesi, barrons’u kaybetmenin kızkardeşini kaybetme acısından bile büyük olması, bilinçaltı acıyla kıvranırken, yüzeyde umursamaz davranması muhteşemdi…

eğer ilk sayfalar durağan başlasaydı kitabı ağır ağır okumayı planlıyordum, ilk dört kitap gibi yaşamsal fonksiyonlarımı göz ardı edip komaya girerek okumayacaktım sözde…ama o kadar güzel başladı ki kendimi durduramadım, trans halinde okudum…ev halkı çıtını bile çıkarmadı…bunca yılın tecrübesiyle sevdiğim bir kitapla arama girmemeleri gerektiğini çoktan biliyorlar zaten de eşim ara sıra ‘sana kahve yapayım mı ister misin gibi’ mırıldanmalarla hayatta olup olmadığımı kontrol etti sadece…

vee barrons’la mac’in karşılaşması –ki anlatılmaz yaşanır- harikaydı…fantastik, aşk dolu bir sahneye sitcom tadında cümlelerle mizah katılmış…itiraf ediyorum mizah olmasaydı da bu kitabı beğenirdim ama mac’in (bir genç kızın yaşına uygun refleks cümleleri) esprili konuşmalarıyla tadından yenmez olmuş…barrons’un mac’e öldürecek kadar kızması ama mac’in de bizim de aslında öldürmeye kıyamayacağını bilmemiz, acaba ne zaman barışacaklar diye düşünmemiz çok keyifliydi…

ve de barrons… kitapla ilgili takıntısını çözsek de hala tam olarak ne olduğunu bilmediğimiz tek karakter o...adam hayvani çekicilik kavramının vücut bulmuş hali değil de ne…çünkü zaten yarı hayvan hem de iki buçuk metre boyunda…adamın ölümden dönüşü bile cool…(sen git bi de bu adama mangal yaptır) keşke o kadar da yeşilçam filmi havasında bitmeseydi diyorum yine de, biraz daha ucu açık kalsaydı da kitabın devamı gelir belki diye umutlarımız devam etseydi…
:saygilar:

 

Miraç Kandiliniz kutlu olsun.Hayırlı Kandiller.

 

Miraç Kandiliniz kutlu olsun. :saygilar:

 

hayırlı kandiller...

 

Teşekkürler

 

Unutulmaz öpücük