Bugun Hangi Şiir Sizi Anlatıyor ?

'Şiirler ve Güzel Sözler' forumunda sha. tarafından 2 Eyl 2009 tarihinde açılan konu

  1. zipper

    zipper quae nocent docent

    "Kitap okurum :
    içinde sen varsın,
    şarkı dinlerim :
    içinde sen.
    Oturdum ekmeğimi yerim :
    karşımda sen oturursun,
    çalışırım :
    karşımda sen.
    Sen ki, her yerde «hâzırı nâzır»ımsın,
    konuşamayız seninle,
    duyamayız sesini birbirimizin : "
     
  2. zipper

    zipper quae nocent docent

    ve menekşenin tutsaklığını
    ve menekşenin sevincini yaşa
    sevgilim sevgilim
    hüzüne yer var hayatımızda
     
  3. zipper

    zipper quae nocent docent

    Öpemeyeceğim bir uzaklıkta durur yaşamak
    ve sana dokunmam beni son duraktan önce indirir
    sana dokunamam
    çünkü yaşamak bir avurt kadar içerimdedir
    çünkü bana kalırsa cennet
    kendilerini avurtlarından öpebilenlerindir.
     
  4. zipper

    zipper quae nocent docent

    Düşmeye meyilli çocuklardık zaten
    Çok söküldük bu yüzden
    Sökülen her yerimize farklı bir yama yaptı hayat
    Tek bir rengimiz olmadı hiçbir zaman, tek bir fikrimiz, net bir ifademiz
    Kalan kumaşlardan yapılan bez bebek elbisesi
    Sevilmemiz bir iyi niyet göstergesi
    Birbirine ulanan artık ipleriz biz
    Boyumuz kısa diye böyle oldu biliyoruz..
    Hasıl-ı kelam,
    İmkansızlığın tezgahından er vakitte geçtik
    Kimsenin sahiplenmeyeceği kadar rengarenktik.
     
  5. zipper

    zipper quae nocent docent

    Dünya garip bir yer
    Yer bitirir de insanı fark etmezsin
    Biriken ne varsa şu dünyada
    Defalarca kuruldu bir o kadar yıkıldı
    Bizden öncekilerden bize
    Ölümlerinden başka bir miras kalmadı...
    Uzar gider hikaye ama
    Hiçbirinin ömrü bir saniye uzamadı

    Dünya garip, yer bir
    Döndükçe sana dönüyor işte benim bu dilim
    Uygun gördüğün yerlerimden öp beni sevgilim
     
  6. vineyard

    vineyard Member

    Yüzümü arıyorum bir zamanki
    Dünya yaratılmadan önceki


    |Yeats

    [ame="http://www.youtube.com/watch?v=C5P6vWj5jKo"]sin palabras[/ame]
     
  7. zipper

    zipper quae nocent docent

    Şimdi sen bir güzel iklimin
    Muhtemel son çiçeği
    Nakışlar işlemektesin ruhumun jilet izlerine
    Ellerin, nasıl da uzuyor
    Uzuyor gönlümün koridorlarında
    Vazgeç dünyadan diyor gözlerin
    Gözlerin katışıksız huzura gebe
    Tüm boşlukların yokolduğu o yerde
    Beni senle sınarlar,
    Bana seni sorarlar, diyemem
    Diyemem sen bir kez öptün diye
    yüzümün yazgımla barıştığını
     
  8. zipper

    zipper quae nocent docent

  9. vineyard

    vineyard Member

    ,
    Alnına konsun bu öpüş
    Ve,şimdi senden ayrılırken,
    İtiraf edeyim ki
    Günlerimi bir düş
    Sayarken yanılmıyorsun;
    Ama ,Umut gitmişse uzaklara
    Bir gece ya da bir gün
    Bir görüntüde ya da bir şeyde olmaksızın
    Fark eder mi bu yüzden?
    Bütün gördüğümüz ve göründüğümüz
    Yalnızca bir düşün içinde bir düş.
    Kırılan dalgaların dövdüğü bir kıyının
    Haykırışları içinde duruyorum:
    Ve altın kum taneleri tutuyorum avucumda
    Ne kadar az! Ama nasıl da
    Süzülüyorlar parmaklarımın arasından derinlere
    Ben ağlarken- ben ağlarken!
    Ah Tanrım! Daha sıkı
    Tutamaz mıyım onları?
    Ah Tanrım! Tekini bile kurtaramaz mıyım acımasız dalgadan?
    Bir düşün içinde bir düş mü
    Bütün gördüğümüz ve göründüğümüz?

    ,

    Edgar Allan Poe

    ..
     
  10. zipper

    zipper quae nocent docent

  11. zipper

    zipper quae nocent docent

    ''yemin olsun ki sevinç goncasıydım ben
    beni aşkın eli dalımdan kopardı
    iç çekmelerin yalazı oldum ancak
    benim dudağım o dudağa varmadı''
     
  12. zipper

    zipper quae nocent docent

    Dokunsalar ağlayacağım bir ömür boyu.
    ve değseler hüznüme, döküleceğim parça parça.
    bir anlık değil boğulduğum bilinmezlik.
    acısı çıkıyor sustuklarımın; oysa ben iyiyim görünürde!
     
  13. vineyard

    vineyard Member

    Tu çi dani zevk-i sabr ey şişe dil
    Hase-i sabr ez bahr-ı an nakş-i çigi



    Ey hafif bir şeyden kırılan sırça gönül
    Sen Hakk'a kavuşmak için çekilen sabrın, sıkıntının tadını ne bilirsin


    |Mevlana Celaleddin-i Rumi
     
  14. vineyard

    vineyard Member

    Şem'i ruhuna cismimi pervane düşürdüm
    Evrak-ı dili âteş-i sûzâna düşürdüm
    Bir katre iken kendimi ummane düşürdüm



    [ame="http://www.youtube.com/watch?v=WKxh8_6Rwcs"]ve dahi ...[/ame]
     
  15. zipper

    zipper quae nocent docent

    Ben ki zamanın akışında
    Bahar oldum, güz oldum.
    Gittim geldim kışla yaz arasında
     
  16. vineyard

    vineyard Member

    Çoh kahmış ola kişi muhabbet kapusını,
    İşbu kapuda cümlesi meftüh degül mi?

    Ger filise mat ola gere şeh ruhıyle,
    Canum pes anun yolına matruh degül mi?

    Bu cevr ki ben çekerem uzun gecelerde
    Eyyüb canım, gisuları Nuh değil mi?


    |Kadı Burhaneddin

    Vee dahi ruhunuza iyi dinlemeler..
     
  17. zipper

    zipper quae nocent docent

    'şiirler söyledim belki duyarsın diye
    çığlığıydım içinde dilsiz bir şehzadenin
    sana seslendim durdum bu küçük odadan
    acımı duy, sensin pusulam benim
    ki dünya
    silinmiş bir harita
    gibi yabancı bana.


    sorma
    usulca uzandığında
    bir ceset oluyorsun öpüldükçe şımaran...'
     
  18. zipper

    zipper quae nocent docent

    Ben bunca deliliğin arasında
    Bunca yalan söylemenin ve aldatmanın arasında
    Bunca özlemenin ve ağlamanın ve alçalmanın
    Bunca yanlışlığın ve yanılgının arasında
    Esasında o kadar da aptal değilim
    Günün her anında beni düşünmediğini bilirim
    Ama ben gözümü her açtığımda
    canımı yakmak için fırsat kollayan güne
    Ve her yumduğumda gözlerimi
    gelecek günün getireceği sıkıntılara
    Seni düşünüp uyanıp
    Seni düşünüp uyumayı
    İbadet kabul ederim..
     
  19. zipper

    zipper quae nocent docent

    Seni eylül akşamlarında,
    Seni o şarkı radyoda her çaldığında,
    Seni en çok, uykuya dalarken
    Ardında kalışlarda hatırlayacağım...
     
  20. zipper

    zipper quae nocent docent

    “Bütün pencerelerde bekleyen benim,
    ve
    ve
    o çalmayan bütün telefonlarda
    aylardır konuşan da.

    Kabul.
    Bir kez yolda karşılaşalım
    onunla da avunacağım.
    Adımı sesince duymaktan vazgeçtim,
    sesini duysam, susacağım.
    Yel esiyor ama
    değirmen dönmüyor.
    Kuraklık bu,
    adın ekmeğe dönüşmüyor.”
     

Bu Sayfayı Paylaş