Burdur Tefenni İlçesi

'Akdeniz Bölgesi' forumunda sha. tarafından 6 Oca 2010 tarihinde açılan konu

Konu etiketleri:
  1. sha.

    sha. ..daha çirkin, daha huysuz

    Burdur Tefenni İlçesi

    İLÇENİN TARİHÇESİ:

    Tefenni ilçesi, MÖ. 800-500 yılları arasında Bizans çağının İSTEFANİ köyü olarak kurulmuş, 13.yy. kadar Bizans yönetiminde kalmış, bu tarihten itibaren sırası ile Türkmenlerin, Selçukluların ve Osmanlıların eline geçmiştir.1882 yılında yörede meydana gelen deprem sebebi ile eski yerleşim merkezi terk edilerek şu andaki yerine kurulmuş, 1886 yılında da İstefani adı değiştirilerek TEFENNİ adı ile kaza olmuştur.

    COĞRAFİ KONUM:

    İlçe, bağlı bulunduğumuz Burdur İlinin güneybatısındadır. Denizden yüksekliği 1200 mt. dir. Batı kısmı tamamen ormanlıktır. En yüksek dağı Eşeler dağıdır. Sürekli akan nehir ve ırmak bulunmamakla birlikte yaz aylarında kuruyan ve çay denilebilecek nitelikte çok sayıda akar suları vardır. Ayrıca halen Hasanpaşa, Beyköy, Sazak ve Ece de kuyu açılması ile inşası bitmiş Tefenni, Başpınar, Hasanpaşa ve Yeşilköy Göletleri bulunmaktadır.

    Tefenni ilçesi Akdeniz Bölgesi ve İç Anadolu Bölgesi arasında bir geçit olduğundan her iki bölgenin iklimi etkisindedir.Bu münasebetle yazları sıcak ve kurak kış ayları ise soğuk ve yağışlı geçer. Hava sıcaklığı kararlı olmamakla birlikte genel olarak –21 ile +36 derece arasında değişir.

    KASABA VE MAHALLE İSİMLERİ:

    MAHALLELER : Esentepe, Yokuş, Eşeler, Yenice, Kır, Pazar, Fatih, Zafer Mah.

    KASABALAR : Hasanpaşa ve Beyköy Kasabası

    İLÇEYE BAĞLI KÖYLER:

    KÖYLER : Başpınar, Bayramlar, Belkaya, Çaylı, Ece, Sazak, Karamusa, Seydiler, Yaylaköy, Yeşilköy, Yuva, Yuvalak Köyü

    İLÇEDE BLUNAN KAMU KURUMLARI VE KURULUŞLARI:

    * Kaymakamlık
    * Belediyeler
    * İlçe Jandarma Komutanlığı
    * Mal Müdürlüğü
    * İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü
    * Tarım İlçe Müdürlüğü
    * İlçe Nüfus Müdürlüğü
    * İlçe Emniyet Amirliği
    * Orman İşletmesi Müdürlüğü
    * Sağlık Grup Başkanlığı
    * Tefenni Devlet Hastanesi
    * Sağlık Ocakları
    * İlçe Müftülüğü
    * Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı
    * Tapu Kadastro Müdürlüğü

    Sivil Toplum Örgütleri

    Siyasi Partiler

    * DSP
    * MHP
    * ANAP
    * DYP
    * CHP

    Dernekler

    * Ziraat Odası
    * Şoförler ve Otomobilciler Cemiyeti
    * Muhtarlar Odası
    * Tarım Kredi Kooperatifleri

    İlçede Bulunan sağlık Kurumları:

    * Hastaneler : İnşaat halinde yapımı devam etmektedir.
    * Sağlık ocakları : Tefenni, Hasanpaşa, Beyköy, Başpınar Sağlık Ocakları
    * Uzman doktor, pratisyen doktor ve yardımcı sağlık personeli sayıları

    İlçedeki Sağlık Personeli Durumu :




    Merkez Sağlık Ocağı


    Beyköy Sağlık Ocağı


    Hasanpaşa Sağlık Ocağı


    Başpınar Sağlık Ocağı


    İlçede Bulunan ilköğretim okulları ve Liseler:

    Okullar : İbrahim Kafesoğlu Lisesi,

    İmam Hatip Lisesi,

    75. Yıl Sağlık Meslek Lisesi,

    Ziraat Meslek Lisesi,

    Namık Kemal İlköğretim Okulu,

    Atatürk İlköğretim Okulu,

    Hasanpaşa İlköğretim Okulu,

    Beyköy İlköğretim Okulu,

    Başpınar Şehit Ömer Kızılkaya İlköğretim Okulu,

    Yaylaköy İlköğretim Okulu,

    Bayramlar İlköğretim Okulu,

    Yeşilköy İlköğretim Okulu,



    .İlköğretimde / Ortaöğretimde Derslik başına düşen öğrenci sayısı



    İlköğretimde derslik başına düşen öğrenci sayısı : 19

    Ortaöğretimde derslik başına düşen öğrenci sayısı : 15



    . Öğretmen ve Öğrenci sayıları



    İlköğretimde Öğretmen Sayısı : 83 (idareciler dahil)

    Ortaöğretimde Öğretmen Sayı : 21 (İdareciler dahil)



    . İlköğretim/Ortaöğretimde Okullaşma oranları



    İlköğretimde okullaşma oranları : % 100

    Ortaöğretimde Okullaşma oranları : % ----



    İLÇENİN EKONOMİK YAPISI:

    I. Tarım ve Hayvancılık:………

    * Tarım:

    İlçe Ekonomisi Tarım ve Hayvancılığa dayalıdır. Halen 200.000 dekar tarım alanı bulunmakta, bunun 120.000 dekarı sulu, 80.000 dekarı kuru tarım arazisidir. Bu arazilerden tarla bitkileri olarak buğday, arpa, mısır, yulaf, kuru soğan, sebze ve meyveler, sanayi bitkileri olarak şeker pancarı, anason, yumurcak, afyon, nohut, fasulye ve patates, mera bitkileri olarak yonca, korunga ve fiğ elde edilmektedir. Patates, kuru soğan ve nohut civar illerdeki tüccarlar tarafından alınarak ihraç edilmektedir. Tarımı desteklemek amacıyla 3 adet Tarım Kredi Kooperatifi, 15 adet de çeşitli amaçlı kooperatif vardır.

    İlçe ekonomisini desteklemek ve tasarrufu değerlendirmek amacı ile de ilçe merkezinde T.C.Ziraat Bankası kurulmuştur.

    Meyvecilikte gelişmiş durumdadır. Çeşitli meyveler yetiştirilmekte ise de en önemlisi elmadır. Üreticinin bundan önceki senelerde elinde kalan meyveleri değerlendirmek amacıyla yapılan soğuk hava deposu 1989 yılında faaliyete geçmiştir.

    I. Hayvancılık:

    Hayvancılıktan genel olarak et, süt, peynir ve bal elde edilmektedir. Arıcılık ve tavukçulukta normal seviyededir.Yaklaşık olarak 30.000 tane kanatlı hayvan bulunmaktadır. Bunun 25.900 adeti 3 özel tavukçuluk işletmesine aittir.Yıllık yumurta üretimi 3.150.000 adettir. 28.600 adet küçük baş (19.600 koyun, 9.000 keçi) hayvan ile 5.020 civarında büyük baş hayvan beslenmektedir. (Sığırların %95’i kültür ırkıdır.) Tefenni’de günlük süt üretimi 15 tona yaklaşmaktadır. İlçede iki adet süt alım merkezi bulunmakta ve bu sütler büyük illere götürülmektedir. Ayrıca ilçe Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfınca desteklenmek üzere hazırlanan 125 kovanlık (25 aile)gezginci arıcılık projesi 180 kovan olarak gerçekleşmiş ve arılar, her aileye 9 kovan olmak üzere 20 aileye dağıtılmış ve ayrıca 67 aileye 1’er adet damızlık süt ineği dağıtılmıştır.

    II. Sanayi ve ticaret:

    İlçe merkezinde özel sektöre ait 1 adet Mermer Fabrikası ile Karamusa köyünde 1 adet ait Yorgan Fabrikası vardır.

    III. Kültür ve turizm varlıkları:



    I.- ANITSAL YAPILAR

    Dinsel ve Kültürel Yapılar:

    İlçede tek tarihi dinsel yapı Merkez Çarşı (Hasanpaşa Seyitoğlu Vakfı) Camiidir. Mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait olan ve Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulunun 09.04.1983 tarih ve A-4242 sayılı kararı ile eski eser olarak tescili yapılan söz konusu caminin yapılış tarihi ve mimarı bilinmemektedir. Yapı şekli ahşap “ ön cephesi 75 - 80 cm. kalınlığında duvar “ olup çok kenarlı içten kubbelidir, çatısı saçla kaplıdır. Tek şerefeli bir minaresi vardır.

    İlçe de tarihi yer bulunmamakla birlikte Yuvalak Köyünde Klasik Dönem Yunan Çağına ait Kaya Kabartmaları bulunmaktadır.

    II.- HALK KÜLTÜRLERİ

    Halk Oyunları :

    İlçenin bağlı bulunduğu Burdur İli’nin Teke Yöresinin başkenti olması münasebetiyle halk oyunları insan doğa ilişkisi üzerinedir. İlçenin kendine has Tefenni Zeybeği (Sabuncu Zeybeği) vardır. Sözleri şöyledir:

    Sabuncunun düzünde

    Yalan yoktur sözünde

    Aman aman aman



    Sabuncunun düzüne kazmayınan kazmalı

    Çakır aşamın sözlerini kalem alıp yazmalı

    Aman aman aman





    Sabuncunun dereleri sel gibi akar

    Çakır aşam gelirken yüreği atar

    Aman aman aman



    Sabuncunun dereleri taş değil orman

    Çakır aşam geliyor elinde ferman

    Aman aman aman

    Mutfak Kültürü :

    İlçe zengin bir mutfak kültürüne sahiptir. Başlıcaları şöyle sıralanabilir.

    Tarhana Çorbası, Erişteli Mercimek Çorbası, Ovmaç Çorbası, Arabaşı Çorbası, Topalak Çorbası, Etli Patates, Köfteli Patates, Kapama, Sulu Köfte, Sebzeli Köfte , Gazel (kurutulmuş fasulye) Aşı, Kuru Patlıcan Yemeği, Gazel Kavurma , Dolma, Nohut ve Fasulye, Höşmerim, Çılbır, Keşkek (özellikle düğünlerde) , Sütlaç, Pelize, Kabak Tatlısı, Bestel, Un Helvası, İrmik Helvası, Aşure, Pişi, Lokma, Kömbe, Saç Böreği, Katmer, Bazlama, Soba Ekmeği, Yufka, mevsimine göre Salata, Yoğurt, Ayran.

    Arabaşı Çorbası :

    Malzemeler : 2 yemek kaşığı un, 1 yemek kaşığı tereyağ, 1 adet tavuk göğsü veya tavşan eti, 1 su bardağı mısır unu, tuz, Sos İçin : Tereyağ ve pul biber.

    Yapılışı : Un ve tereyağ kısık ateşte kavrulur, yavaş yavaş su ilave edilerek koyulana kadar karıştırılır. Tavuk veya tavşan eti ilave edilerek sosu üzerine dökülür, ayrı bir tencerede içerisine bir miktar tuz katılmış su kaynatılıp mısır unu ilave edilerek koyu hamur haline getirilip tepsiye dökülür ve soğuduktan sonra küçük parçalar kesilip çorbaya batırılarak yenilir.

    Eğlence :

    Kütük Atma :

    Yöremizin gelenek ve göreneklerinden Kütük Atma özellikle Hasanpaşa Kasabasında ve Köylerde ; sülalenin ve ailenin soyadını devam ettirecek bir erkek çocuğun dünyaya gelmesi sevinci üzerine uygulanan bir merasimdir. Ailede ilk önce veya ikinci,üçüncü doğumlarda dünyaya gelen kız çocuklarına bu merasim yapılmaz.

    Kütük atma merasimi şöyle yapılır : Önce aile reisinden müsaade alınır. Oğluna kütük atmak istiyoruz. Rızan var mı ? diye sorulur. Aile reisi müsaade ederse kütük atılır. Müsaade edilmezse o çocuğun lakabı yörede kütüksüz olarak anılır. Çoğunlukla aileler çocuğun bu adı almaması için kütük atmaya rıza gösterirler. Bir çuval dolusu çıra kütüğüne, “özellikle çok budaklı olması tercih edilir” renkli ipekli bir poşu bağlanır. Poşunun üzerine hediye olarak altın, kâğıt para, “poşu içerisine demir para da” konur böylece kütük hazırlanmış olur. Bu kütük kalabalık bir grupla davul, zurna eşliğinde dünyaya yeni gelen çocuğun evine götürülür. İki veya üç kişi tarafından bu kütük evin damına çıkarılır. Ev kiremitli ise evin tahtalığı ve yazlığına (seren) veyahut evin önüne konur. Burada kütüğü evin damına çıkaran kişilerden bir tanesi Tekerleme söyler bu tekerleme sırasında evin bacasından aşağıya bağırılır. Oğlan babası da çocuğu kucağında bacanın sağ tarafına oturtulur. Tekerlemeyi söyleyecek kişiyi bacadan dinler.

    Evvelâ çocuğun babasının adını; Ula Amat .......... Oyyyyy Amat..... diyerek çağırır.

    Oğlunun yaşı uzun olsun,

    Düğünü güzün olsun,

    Ardıç gibi kollu olsun

    Babası gibi döllü olsun

    Alacağı kız güzel olsun

    Dağda koyun kışlatsın



    Ovada çifti işlesin

    Allah seni bu oğlana bağışlasın

    Derelerden sel gibi

    Tepelerden yel gibi

    Hamza pehlivan gibi

    Dere tepe düz geçsin .

    Karlı dağlardan almışsın rengini

    Amat şimdi bulmuşsun dengini

    Maşallah deyin abeler, arkadaşlar,maşallah.

    Diyerek kütüğü bacadan yada tahtalıktan atar, aşağıya iner.

    Çalgı ve davul, zurna çalınır delikanlılar oynar ve muhabbet yaparlar. Bu arada oğlan babası tarafından hazırlanan yemekler,çerezler kütük atmaya gelenlere ikram edilir.



    Kütüğe bağlı olan hediyeler kütük atmaya gelenlerin hediyeleri olarak kabul edildiği için altın ve paralar saklanır. Kütük ise oğlanın düğününde maşalada yakılmak üzere babası tarafından saklanır.

    Yünüm (Böğet) :

    Hasanpaşa kasabası ile Bayramlar Köyünün geleneklerinden olan YÜNÜM yıllar öncesinden günümüze kadar sürüp gelen bir törendir. Köyler arasında birlik ve beraberliği ve çobanlar arasında yardımlaşmayı sağlar. Eylül ayının ilk haftasında olur. YÜNÜM , yöre çobanlarının koyunlarını (sürülerini) toplu halde yıkamasıdır. Başka bir açıdan da, koyunların temizlenerek, yapağı ve yünün kaliteli olması açısından önem kazanmaktadır.

    Yünümün yapıldığı havuza da BÖĞET adı verilir. Yünümden önce çobanlar sürüleri içinden bir tane koyun veya koç ayırıp, elcik olarak besler. Bu elciğe çok önem verilir (boyanır,süslenir) . Bu elcik bütün bir sürünün öncüsüdür. Çobanından ayrılmaz. Gece-gündüz çobanın yanında gezer çünkü yünümde kendisine büyük görev düşmektedir onun için bunlara bazı alışkanlıklar kazandırılır. Yünüm gününden önce çevre köyler okulanır.

    Nihayet köylülerin ve çobanların dört gözle bekledikleri YÜNÜM töreninden bir gün önce akşamdan koyunlar (sürüler) süslenir, boyanır, boncuklar ve çanlar takılır. Yünüm günü sabahın erken saatlerinde böğetin çevresi sürülerle dolar taşar. Sürü sahiplerinde büyük bir heyecan başlar. Böğete sürülerin güzel inip inmeyeceği silahlarla, ürkütücü teneke vs. ile kalabalık insan kitlesi ile tecrübe yapılır. Bu yünümün ilk başlangıcıdır. Çobanlar koyunlarını ölçmüş olurlar. Bu işlem yüksek tepeden sürü halinde çobanı ile beraber art arda devam edilir. Çoban ve koyun sahipleri topluca orada bulunurlar. Koyunlarının yeteneklerini görürler. Yünümden önce yapılmış olan işleme “TOS TOS ” adı verilir. Tos tos olayının bitiminden sonra yünüm anı bir çoban veya kasaba halkından bir kişi tarafından YÜNÜM’ün başladığı an ilan edilir. Kendisine güvenen çoban daha önceden yetiştirdiği elcik koyun veya koçun önüne geçerek su dolu böğete doğru bağırarak sürüsünü harekete geçirir. Çoban elbiseleri ile birlikte önce suya dalar,elcik koyun veya koç da çobanın arkasından , sürüde bunları takiben suya girer ve karşıya geçer. Bu arada diğer çobanlar tarafından yardım edilir. Bağırmalar, silah atmalar olur, Çobanlar birbirlerine beyitler, yakımlar ve taşlamalar söylerler. Ayrıca kendi sürülerine yıl boyunca verdiği emeği , otlatmalarını su içerisinden geçerken yüksek sesle dile getirip halka ilan eder. Seyircilerde heyecanla bunları izlerler. Böylece yünümü biten çoban elbiselerini atarak yeni elbiselerini giyer, otlatmış olduğu sürüyü, koyun sahiplerine ayrı ayrı dağıtır. Yünüm alanında bütün sürüler yünümden geçirilirken orada kurulan bir komisyon veya oradaki halk tarafından sudan en iyi şekilde geçen koyun sürüsünün çobanı derecelendirilerek mükafatlandırılır. Bu töreninin yankıları bir daha ki yünüme kadar sürer gider.

    III.- KONAKLAMA TESİSLERİ :

    İlçede turizm belgeli konaklama tesisi bulunmamaktadır. Toplam 38 yatak kapasiteli, müstecirliğini Tefenni Belediye Başkanlığının yaptığı İl Özel İdaresi ve Tefenni Belediye Başkanlığı ortaklığı “BARUTLUSU SOSYAL TESİSİ” bulunmaktadır.

    IV.- FESTİVALLER :

    Barutlusu’yun, dolayısıyla İlçenin tanıtımını yapmak, açılan değişik dallarda ki standlarla halkın bilinçlendirilmesini ve Tefenni’li olupta Tefenni den uzakta bulunan hemşehriler arasında kaynaşmayı sağlamak amacıyla her yıl Ağustos Ayının ikinci haftasında “BARUTLUSU ŞENLİKLERİ” adı altında geleneksel olarak festival yapılmaktadır.

    Barutlusu ; İlçe merkezine 7 km. uzaklıkta Haraplanlı mevkiindeki bir kaynaktan çıkan ve içerisinde serbest hidroksil iyonları bulunan hafif kükürtlü ve bromürlü, kendine has bir tadı ve kokusu olan bir su olup böbrek taşı ve kumlarını dökmesi nedeniyle şifa kaynağıdır. Sertlik derecesi 1,5 , soğukluğu 18,1 derecedir. Barut Kokusunda olması nedeniyle BARUTLUSU olarak anılmaktadır.

    V.- BİYOLOJİK VARLIKLAR :

    Dünyanın en küçük salyangozu sadece İlçemiz Başpınar Köyünde yaşamakta ve literatüre “Teffennia Teffenica” olarak geçmiş bulunmaktadır. Burdur Eğitim Fakültesi öğretim üyesi Prof.Dr. Zeki YILDIRIM tarafından bulunan söz konusu salyangoz 1 milimetre boyunda olup en yakın akrabasının Makedonya’ nın Orhit gölünde yaşadığı bilinmektedir
     

Bu Sayfayı Paylaş