Deliymişim Bir Zamanlar...

'Yazılar, Denemeler.' forumunda sha. tarafından 14 Eyl 2009 tarihinde açılan konu

Konu etiketleri:
  1. sha.

    sha. ..daha çirkin, daha huysuz

    Senden uzak olan yerdeyim. Bembeyaz duvarları var buranın. Tahtadan pencereleri. İki kanatlı pencereler, içeriye doğru açılıyor. İlk açıldığında özgür hissediyorsun kendini, ama sonra parmaklıkları görüyorsun. O buz gibi demir parmaklıkları..

    Ben deli değilim diyorsun, “hep öyle derler” diyorlar. Görüyorsun dokunamıyorsun, üşüyorsun söyleyemiyorsun, ağlıyorsun hıçkıramıyorsun, bazen de sana söylenenlere hiç tepki göstermiyorsun. İnsanlar çirkin gözleriyle alaycı bakıyor sana. Aslında sana değil, o soğuk demir parmaklıkların gömülü olduğu taştan, yıkılmaz duvarlara bakıyorlar. Artık öyle bir hal alıyorsun ki; çirkin gözleri kalbinde hissediyorsun. Sana değil, kalbine acıyorlar adeta. Sonra çıldırmak geliyor içinden, duvarları yumruklamak, kapıya delice vurmak, çığlık atmak, ağlamak, bağırmak.. Ama bir an durup düşünüyorsun, duvarları yumruklarsam yıkılmayacak, kapıya deli gibi vursam hiç kimse duymayacak, çığlık atsam kimse benim için meraklanmayacak, ağlasam ancak gözleri gibi çirkin olan kalplerinde saniyelik bir acıma duygusu yaratıp yitip gidecek.. e o zaman neden bunları yapayım?

    İnsan bazı şeyleri yaşamadan da bilebilir diyorlar. Haklılar. Ama bir yere kadar. Burası tahminimden de iğrenç bir yer. O bembeyaz duvarlar, insanı eziyor her geçen gün daha da fazla. Bembeyaz duvarlara kanın bulaşıyor. İçeriye doğru açılan pencere bir zaman sonra hiç açılmayan gönül pencerene benziyor. İnsanlar geliyor geçiyor. Bakıyorsun. Sadece bakıyorsun. Eskiden bir kurtuluştur umuduyla bağırdığın o insanlardan umut dilenmiyorsun artık. Umutsuzsun. Ne kadar acı! En büyük hazinen olan umudu yitiriyorsun. İşte o dört duvarda bir zamandan sonra insanlığını yitiriyorsun..

    Sonra bir gün geliyor biri sana şaka gibi “iyileştin!” diyor. Daha sonra seni alıyor o bembeyaz dört duvardan, eski hayatını daha iyi sürdürmeni bekliyor.. Yaa, ben iyileşmişim..

    Eskiden sadece yaşadığım olaylardan nefret ediyordum, şimdi tüm dünyadan nefret ediyorum, yapılan işkencelerden, saçma kurallardan, çıkarlardan nefret ediyorum.. Eskiden kendi vücudumdan hoşnut değildim, şimdi tüm insanoğlundan hoşnut değilim. Hepsinin çirkin gözleri, alaycı bakışları, pas tutmuş kalpleri beni rahatsız ediyor.. Bir de eskiden birine aşıktım, şimdi o benden uzak duruyor, daha doğrusu benden korkuyor. Bir düşünsenize; sevdiğim insan benden korkuyor. Sadece bir kağıt parçası yüzünden. Bir rapor.. Annem bana hep “ben seni bunlar için mi büyüttüm?” diyor. Hayatım bir zindana döndü. Eskiden kendi çevrem beni seviyordu. Annem babam da en azından bir gün düzeleceğim umudundalardı. Şimdi alnıma yazılmış gibi, sanki bir ışıklı levhayla dolaşıyorum sokaklarda. Parmakla gösteriyorlar beni. İnsanlık ayıbı gibiyim. Mahallemizin biricik kızı, deli..

    Yaşadıklarımı bir kenara koyun, son anlattıklarımı düşünün. Eskiye kıyasla, ben iyileştim mi doktor bey?


    Alıntı​
     

Bu Sayfayı Paylaş