Timur, üniversiteli bir gençtir; sevdiğince reddedildiği ve kendini değersiz gördüğü hüzünlü bir günde, olgun ve sevecen bir bilge kişi, Yakup Bey, ona "Merhaba" der. Bu merhabalaşmadan bir dostluk doğar. Timur, çoğu kişi gibi, kendinden beklenen yaşamı sürdürmektedir; bu yaşam, kendi duygu, düşünce ve inandığı değerlerle uyuşmasa bile! Aslında, kendi duygu, düşünce ve değerlerinin ne olduğu üzerinde hiç düşünmemiş; bu nedenle de, istediği hayatı yaşama gücünü ve iç özgürlüğünü kendinde bulamamıştır... Yakup Bey, kafası karışık bu gence, inandığı değerleri günlük yaşamına yansıtabileceği 'özgün yaşam'ı kurması için yol gösterecektir. Bu kitap, kişinin özgün bir yaşam kurmasının temellerinde yatan süreçleri inceliyor. Kitabın iki kahramanı Yakup ve Timur arasındaki söyleşi, özgün yaşamın temelinde yatan boyutları aşama aşama sergiliyor. Kendi duygu, düşünce ve inançları ile ahenk içinde yaşamaya çabalayan her insan, yaşadığı çağ ve mekan ne olursa olsun, benzer sorulara cevap bulmaya çalışmıştır. Bu anlamda, Yakup ve Timur'un etkileşimleri insan öyküsünün özünde yatan evrensel dokuları sergilemektedir.(Arka kapak) Düsük cözünürlük Gizli içerik: Bu alandanki gizlenmiş içeriği görmek için konuya yanıt vermelisiniz. Yüksek cözünürlük (daha net) Gizli içerik: Bu alandanki gizlenmiş içeriği görmek için konuya yanıt vermelisiniz. Gizli içerik: Bu alandanki gizlenmiş içeriği görmek için konuya yanıt vermelisiniz. Keyifli okumalar dilerim...
Sevgili anonim, bu değerli kitabı paylaşmak adına vermiş olduğun emek için çok teşekkür ediyorum. Timur ile Yakup Bey'in söyleşmesi kendimize doğru bir yolculuğa yönlendirecek galiba bizi. Her birimiz kimbilir neler bulacağız bu yolculuklarda. Aslında "insan"ı bulacağız sanırım
Doğan Cüceloğlu isimini ilk kez eşimin çalıştığı şirkette verdiği bir seminerde işitmiştim. Eşim o gün anlattığı her şeyi eve gelip bana aktardığında zevkle dinlediğimi hatırlıyorum. Pek çok anektod kalmış aklımda. Çok teşekkürler Sevgili anonim. Ellerine sağlık.:gül::Frnds: