İnsanın acziyetinin farkına vararak(maalesef ki bir çoğumuz için son anda),ihtiyaç yada sıkıntı anında yahut verilen nimetlere şükür noktasında dilinden dökülen sözcüklerin toplamı.Kişiye huzur veren,darlığa,yalnızlığa düştüğünde,tüm çarelerin tükenip te elden bir şey gelmediğini anladığı anda başvurduğu yakarma,sonsuz Rahmetin Sahibinden isteme durumu,ibadetlerin özü.Layıkıyla ve ısrarla istenmesinin tavsiye olunduğu,bizlerinse 'dua ettim olmadı' nankörlüğüne kapılıp çoğu zaman ehemmiyetini önemsemediğimiz anahtar konudur dua... İnsanın içinde kalmış,bazen kendine bile itiraf edemediği,iyiye ve kötüye dair ne varsa samimiyetle ,teslimiyetle ve perdesiz şekilde Rabbine itiraf etmesidir.Ruha ve zihne dinginlik veren,daha edilmeye başlandığı anda bir huzur haline sokan,ümit veren,iyi hissettiren; “Kullarım, beni sana soracak olurlarsa, gerçekten de ben pek yakınım.Bana dua ettiği zaman dua edenin çağrısına cevap veririm. Öyleyse onlar da bana cevap versinler ve bana inansınlar ki doğruya erişsinler.” (Bakara Suresi / 186. ayet) ayetinin güzelliğiyle,hayata daha güzel gözlerle bakmayı sağlayan ,zamanla ve mekanla sınırlandırılamayan,sevdiklerimize,hayatımızdan geçip kalbimize dokunmuş olan insanlara verebileceğimiz en güzel hediye ....
Yakarış. Allah'a yalvarma, yakarış için söylenen dinî metin: ayrıca Kulun Rabbin den isteği , Ayrıca Arapların kullandığı bir kız ismi
"Duayı kabul eden, dilekleri veren, vermeyi murad edince el açtıran, ancak sevdiği kuluna dua ettiren, sevmediklerinin elini ve dilini bağlayan ve kendisine yönelmekten alıkoyan Allahım! Bizi AFFET!" Necip Fazil Kısakürek
''Bana Sen’i unutturanı, hatırıma getirme. bana Sen’i anlatmayanı, bana dinletme. bana Sen’i bildirmeyeni, bana bildirme. bana Sen’i sormayanı, bana sordurma. beni Sen’den alıkoyanı, önüme çıkarma. beni Sen’siz bırakanı, benimle bırakma. beni Sen’i bilenle, Sen’i sevenle, Seninle, hemhal eyle. beni Sen’den garip eyleme...''