Geçtiği Her Şeyi Öpüyor Zaman - Enver Ercan

'Şiirler ve Güzel Sözler' forumunda zipper tarafından 2 Kas 2014 tarihinde açılan konu

  1. zipper

    zipper quae nocent docent

    [​IMG]


    13.

    bir yüzük verdi bana
    hoşçakal sözcüğünden
    yakarken ardındaki bütün harfleri

    anlatmak uzun

    kimbilir kaç yıl sürer daha
    bende o gün



    14.

    kendime baktım da camda
    aşk artık yüzümde
    tek kat boya

    en sevdiğim pencerem yitti
    onunla birlikte
    cumartesiler, pazarlar, sokaklar yitti
    bense günlerdir
    yerini yadırgayan bir sözcük gibi

    kabzası parıldayan şu yalnızlığa
    iki kurşun sıksam
    iyi gelecek sanki



    15.

    koltuğunun yerini değiştirdim dün
    yüzün beliriyordu camda
    dudaklarından geçen güvercin
    tozunu alıyordu sözcüklerin
    sen ağzını açmıyordun ama

    hadi çevir telefonu
    bari dostluğunla oyala



    16.

    bu akşam da gülümsüyorsun fotoğrafta
    gözlerinde taraf tutan bir sevgi
    yüzün bana ayarlı
    rüzgar almayan bir sabahtı
    ama kokun hala odamda

    hem içindeydim o anın
    hem de dışında
    sen yalnızca şaşırtmıştın
    tutan bendim zamanı


    17.

    susmak da incitir sözcükleri
    telefonlar kapanırken sessizce

    dar kapımdın sen benim
    yalnızca mektupların geçtiği
    adresin sır tutmadan önce

    hadi artık hadi
    bir de benim sesimi dene


    18.

    artık ben kuruyorum gündoğumuna
    başucunda bıraktığın saati
    dalıp gidiyor sözcükler

    sonra
    yelkovan kuşlarını uçuruyor
    yokluğunu öpüyorum yastığındaki

    bilmem uyanıyor musun


    19.

    yağmur geceyi sağıyor hala
    balığım az önce öldü
    alıngan bir karanlık tuttu elimden
    bir türlü değiştiremedim ampulü

    bu gece sözcüklere ilişmem artık


    20.

    yalnızca kitaplarını okuyorum nicedir
    dokunmak için ellerine
    altını çizdiğin satırlarda

    sonra gözlüklerim buğulanıyor
    hiçbir sözcük harflerini
    tutamıyor bir arada


    21.

    yüreğim kabarmış yalnızca
    heyecan yapmışım biraz
    haber alacakmışım
    kuş ağzında
    birden susuverdi
    anladım
    seni arıyor ama
    fincanın aklından bile geçmedi
    oysa kartlar herşeyi biliyor:
    KILIÇ KRALİÇESİ
    kınkanat sözcüklerin
    adına vuran sesi
    KUPALARIN KRALI
    aşkın en keskin yeri


    22.

    bu sabah resmini kaldırdım raftan
    günlerdir kaçırıyordu benden gözlerini

    dargın beyaz
    takvimlerden önce biten yaz
    yalnızca
    mutluluğa varsın
    ha


    23.

    yaz bitti
    ona özenen sonbahar da
    senin alnında biriksin güneş
    kış bana yeter
    belki bir gün
    yalnızlık
    geldiğin yoldan gider
    diyordum ki
    sözcükler de dağıldı
    bak
    dikkatim gibi
    'a s n
    k o
    ş s
    u z
    a
    e
    d
    k
    r'
    b t e
    i


    24.

    eylülle yaralı bir akşam üstü
    tükürüp kurtuldu
    beni
    hangi harfi denesem
    dilim acıdı
    avucumda sözcük ölüleri


    yüzüğümün izi kaldı benimle
    yüzümü usulca yağmura dönüp
    özenle silindim
    nefretinden de


    25.

    avucundan havalanan
    o öpücük vardı ya
    dudağıma değdiğinde kanadı
    o günden beri mendil gibi kullandım
    bütün sözcükleri

    ama artık öyle unutsan ki
    diyorum
    ben bile bir daha hatırlayamasam seni.
     

Bu Sayfayı Paylaş