Dünya Güneş'ten yaklaşık 150 milyon km uzaklıkta bulunmaktadır.Dünya hem kendi çevresinde dönmekte, hem de Güneş çevresinde elips şeklinde yörüngede dönmektedir.Bu yönüyle Dünya'ya Güneş'ten gelen enerji hem günlük olarak değişmekte, hem de yıl boyunca değişmektedir. Güneş ışığı Dünya'nın aldığı en zengin enerji kaynağıdır.Güneşin merkezinde bulunan hidrojen, nükleer kaynaştırma yoluyla helyuma dönüştürülür.Bu sırada enerji açığa çıkar ve ışın şeklinde çevreye yayılır.Dünya'ya güneşten saniyede, yaklaşık 170 milyar mega-watt'lık ışın gelmektedir.Güneşin saldığı toplam enerji karşısında, bu çok küçük bir parçadır.Ancak dünyaya uluşan bu enerjinin bir kısmı Dünya yüzeyinden geriye yansıtılır,dağıtılır ya da Dünya atmosferince soğutulur.bu soğutmalar, hava küreyi oluşturan gazlardan ve toz parçacıklarından kaynaklanır.Yine de Dünya'da kalan bu enerji insanoğlunun kullandığı toplam enerjinin 15-16 bin katıdır. Yer yüzüne ulaşan Güneş ışığının yaklaşık yüzde 50'si görünür ışık, yüzde 45'i kızılötesi ışınım ve geri kalan az bir bölümü de morötesi ışınımdan oluşur.Bu ışınım, termnal enerji ya da elektrik enerjisine dönüştürülebilir.Güneş enerjisini toplamak ve termal enerjiye dönüştürmek için kolektörler kullanılır. Yer yüzeyinden yaklaşık 25 km yüksekte güneş ışınımlarının mor üstü kısmını kesen bir bölge bulunmaktadır.Bu bölgeye ozon katmanı denir.Bu katmanda daga boyları küçük olan mor üstü ışınlar soğutulur. Bu soğurma özellikle canlılar için önemlidir.Çünkü mor ötesi ışınımların canlıların derisini bozucu, gözlere zarar verici etkileri vardır. Bunun dışında görünür bölge ve kırmızı altı bölgelerindeki ışınımlar, hasvadaki gaz molekülleri ve toz parçacıklarıyla etkileşme sonucu saçılır.Bu saçılma her yöndedir ve bu yönüyle gelen güneş enerjisinin bir kısmı yeryüzüne ulaşmadan uzaya geri gider. Su damlacıkları da ışınımları saçılmaya uğratmada etkilidir.Yoğun bulutlar, gelen ışınımların %80'ini geri saçarak bu ışınımların yeryüzüne ulşmalarını önlerler.Kırmızı altı bölgeye düşen ışınımların yaklaşık %20'si havadaki su buharı ve karbondioksitle soğrulur.Bu soğurmalar sonucu hava kürenin ısınması ortaya çıkar.Tüm bu etkiler sonucu yeryüzüneulaşan güneş ışınımları , doğrudan ve yayınık olarak iki kesimde yeryüzüne çarparlar.Yayınık ışınlar, bulutlarca ve tozlarla saçılmaya uğratılmış ışınlardır.Doğrudan gelenler ise bu tür etkilere uğramamış ışınlardır. Bütün anlatımları özetleyecek olursak.Güneşten gelen enerjininyaklaşık %30'u yansıma ve saçılmalarla uzaya geri gider.Yaklaşık %20'si hava kürede soğurulur.Geri kalan %50'si yeryüzüne ulaşır. 20. Yüzyılda Güneş enerjisi, kömür ve petrol gibi fosil yakıtların tam tersine son derece temiz ve tükenmez bir enerji kaynağı olarak ilgi çekmeye başlamıştır. Dünya üzerinde yaşayan biz insanlar, besin de içinde olmak üzere, hemen tüm kullandığımız enerjiyi güneşten saklamaktayız.Fosil yakıtlar, milyolarca yılda depoda güneş enerjileridir.Odun, yıllarla ölçülen zaman aralıklarında depolanmış güneş enerjisidir.rüzgarlar, deniz dalgaları güneş enerjisinin türevleridir.bunlar güneş enerjisinin doğal dönüşümüdür.Birde insanoğlunun geliştirdiği güneş enerjisidönüştürüm yolları vardır.