Neresindedir en ince kemiği insanın? En kolay neresinden kırılır? Kemiksiz bir dilin gücü ne kadardır? Bilmiyorum sevgilim Benim soğuklarla bir alıp vermediğim yok Elimin üşümesi yarımlığından Ki sen Bir yar bırakıp gitmiştin avucuma, hatırla! Ben de koşup , o yardan düşmüştüm Ne gerek vardı deme sakın Yârın hakkı Yardan yuvarlanmaktır bilirsin Sana belki Ama gidişine haksızlık etmedim. Daha düne kadar Bir limon ağacı vardı burada Kocaman saksıya zevk olsun diye zalimce dikilmiş Koridoru boyarken bahçeye bıraktılar onu Sen bekle, Biz birazdan geliriz dediler. Hiç ağlarken gördün mü limonu sen Yaprağında donmuş bir yaş vardı Limon ağacını öldürdüler sevgilim Çok üzgünüm Katiller diye bağıramadığım için Sabah Öylesine göğe bakarken Kendini tüketen bir sigara parmaklarımı yaktı, sinsice Ona hiçbir şey yapmamıştım oysa Hiçbir şey yapmamıştım yemin ederim. Duydun mu nasıl çığlık attığımı Yoksa parmakların hâlâ kulaklarına mı tıkalı Canımın diyorum sevgilim Duydun mu nasıl yandığınıSen artık beni dinlemiyorsun Peki, ben bunları niye anlattım Sanırım gözlerini özledim biraz Sesinin yaramazlığını Yanağımdan makas alıp kaçan gülüşünü Ama yine (de) Bak işte yine (de) Kırık kemiğimin sızısı vuruyor yüzüme Sahi sen biliyor musun ; Neresindedir en ince kemiği insanın? En kolay neresinden kırılır? Ben bilmiyorum sevgilim Bilmiyorum Bilmiyorum Kaynamaz kemiğimden kırıldım sana. Dilek Kartal