Kitaplardan Alıntı Cümleler ..

'Şiirler ve Güzel Sözler' forumunda SeaBoy` tarafından 21 Ağu 2011 tarihinde açılan konu

Konu etiketleri:
  1. LITTLE

    LITTLE Well-Known Member

    “Vatanlarını yaşanmaz bulanlar, vatanlarını “yaşanmaz”laştıranlardır.

    (Cemil Meriç-Bu Ülke)
     
  2. SeaBoy`

    SeaBoy` " ۱۹ ٦ط "

    Çok sevmek, sonsuza dek kavuşmamak için ideal bir yöntemdir.


    Murat Menteş | Korkma Ben Varım
     
  3. SeaBoy`

    SeaBoy` " ۱۹ ٦ط "

    İnsan önce kendi içinde kaybolur,
    Adımların götürdüğü yerde değil ...

    Murathan Mungan | Yolculuk
     
  4. SeaBoy`

    SeaBoy` " ۱۹ ٦ط "

    Niçin yaratıldığımı o gün o dükkanın gölgeleri arasında anladım. Ve ne için yaratıldığımın bilgisine duyduğum güvenle,ne gün öleceğime dair merakı hepten arkamda bıraktım. Fikrimi de aklımı da yalnızca ona devrettim. İlle de o! Yalnızca o! Evvelen o! Ahiren o,dedim!
    Akşamının soğuğuna, İstanbul'un, üzerine karanlık bastıran daracık sokaklarına kendimi atıp da. Aklımı ve kalbimi onun yanında bırakıp evimin yolunu tuttuğumda. Denize düşmüş kandiller, yıldızlar,kalpler ve nilüferler arasında dönerken başım; efendim, dedim, benim efendim. Biri seni bana helal-ü hoş etmeli.

    Nazan Bekiroğlu | İsimle Ateş Arasında
     
  5. SeaBoy`

    SeaBoy` " ۱۹ ٦ط "

    ...düşünebiliyor musunuz, insanın gidebilecek hiçbir yeri bulunmamasının ne demek olduğunu düşünebiliyor musunuz Sayın Bayım?

    Dostoyevski | Suç ve Ceza
     
  6. zipper

    zipper quae nocent docent

    Âh…Tek hece bütün lisanlarda aynı olan mânâ…

    -İskender Pala-
     
  7. zipper

    zipper quae nocent docent

    '' İmtihandan geçmeyen sevgi bir saman alevi.."

    Cemil Meriç
     
  8. LITTLE

    LITTLE Well-Known Member

    ".....Allah'a dayan, sa'ye sarıl, hikmete râm ol...
    Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol."

    M. Akif Ersoy, Safahat, 7.Kitap-Gölgeler, "Yeis Yok!" şiirinden.

    sa'y: çalışma
     
  9. SeaBoy`

    SeaBoy` " ۱۹ ٦ط "

    Sana söylemeliyim. Haksızlık bu. Ama öyle incesin ki ya kırılırsan, bu dikensiz akşamüstü?.. Bileklerim incinir, yüreğim burkulur inan.. Sana bitti demek, üzgünüm söylemek, kal gitme, ben giderim, ben ölürüm, hasretler eritirim omuriliğim de.. Ayrılalım.. Dur, düşürme gözlerini katışıksız hüznüme. Hayır, ağlama n‘olursun.. Gemilerin çürür batak sularımda, intiharlara jilet olur. Acım sırrına erdirmez. N’olursun ağlama. Biliyorum hazır değildin, beklemiyordun ama o güzel gözlerini yalanlamak.
    —Ama.. ben seviyorum., neden?
    Ağlama n ‘olur..
    Gözyaşın hüzün büyütür, damlar yüreğime geceleri..


    Yılmaz Erdoğan | Hüzünbaz Sevişmeler
     
  10. zipper

    zipper quae nocent docent

    Kirpiklerinin ömrüme açtığı yolda yaptım bütün kavgalarımı.
    Söze inandım, gövdene ondan çok.
    Dönüp dönüp sana geldikçe
    anladım özgürlüğün aşk olduğunu.....

    Şükrü Erbaş
     
  11. zipper

    zipper quae nocent docent

    Kirpiklerinin ömrüme açtığı yolda yaptım bütün kavgalarımı.
    Söze inandım, gövdene ondan çok.
    Dönüp dönüp sana geldikçe
    anladım özgürlüğün aşk olduğunu.....

    Şükrü Erbaş
     
  12. zipper

    zipper quae nocent docent

    ‎"..sınanmadığınız bir acı üzerine konuşmak her zaman kolaydır!..."

    tarık tufan
     
  13. zipper

    zipper quae nocent docent

    Bu yüzden
    her şeye ragmen "kalmak"tı sorun,

    kişilikte,aşkta,düşte,
    inançta ve sevgide
    kalmak..

    Yılmaz Odabaşı
     
  14. sha.

    sha. ..daha çirkin, daha huysuz

    ” Seni sevmeyen acı söyler. Dostun sana söyleyeceği acı dahi olsa, senin canını acıtmayacak şekilde tatlı dille söyler. ”
    Şems-i Tebrizi
     
  15. SeaBoy`

    SeaBoy` " ۱۹ ٦ط "

    ...değil mi ki rüyalar, gün boyu sakatlanan zihinlerimizin koltuk değnekleri

    Yekta Kopan | Kediler Güzel Uyanır
     
  16. SeaBoy`

    SeaBoy` " ۱۹ ٦ط "

    - Tutamak sorunu. İnsanın bir tutamağı olmalı.

    - Anlamadım.


    - Tutamak sorunu dedim. Dünyada hepimiz sallantılı, korkuluksuz bir köprüde yürür gibiyiz. Tutunacak bir şey olmadı mı insan yuvarlanır. Tramvaylardaki tutamaklar gibi. uzanır tutunurlar. Kimi zenginliğine tutunur; kimi müdürlüğüne; kimi işine, sanatına. çocuklarına tutunanlar da vardır. Herkes kendi tutamağının en iyi, en yüksek olduğuna inanır. Gülünçlüğünü fark etmez.



    Yusuf Atılgan | Aylak Adam
     
  17. SeaBoy`

    SeaBoy` " ۱۹ ٦ط "

    Fellini’nin orkestrası gibi, ellerimizde ses çıkartamadığımız
    kemanlarımız, gittikçe yaklaşan bir gümbürtüyü
    dinliyoruz. ’
    Flütlerimiz susmuş, viyolonsellerimiz susmuş, viyolalarımız
    susmuş, trombonlarımız, obualarımız, klarnetlerimiz
    susmuş.
    ..
    Gümbürtü yaklaşıyor.
    Bir karaca sürüsü gibi tedirgin ve gerginiz.
    Üstümüze düşecek kayayı bekliyoruz.
    Duyduğumuz ne varsa ölüme ve kavgaya dair.
    Hayattan, sevinçten, aşktan söz etmek gene ihanetin
    sınırları içine düştü.
    Ateşe konmuş kara kaplı bir kazan gibi ölüm köpürüyor
    içimizde.

    O filmdeki gibi kocaman bir kaya, kemanlarım çalamayan,

    hayatlarını yaşamayan,
    sevmekten vazgeçmiş, insanlığın ortak dertlerinden soyunup
    yalnızca bu topraklarda yaşayanlara mahsus belaların
    içine hapsolmuş zavallı bir orkestranın üstüne
    düşecek.
    Şarkılarını kaybetmiş olanlar, hayatlarını da kaybedecekler.
    Eski hikâyeleri okumuş olmak, Fellini’nin filmini
    görmüş olmak, bir zamanlar şiirler söylemiş olmak, melale
    aşina bulunmak, hayatın herkese yaşanmak için verildiğini
    bilmek, bunlar hiçbir işe yaramayacak.
    Ölürken ağlayan genç prensesin, "niye ağlıyorsunuz
    bu bir işe yaramaz ki" diyen nedimesine, "ben de
    onun için ağlıyorum ya" demesi gibi, bütün bunları bilmenin
    bir işe yaramayacağını bildiğimiz için ağlayacağız."
    O kaya düşecek orkestranın ortasına.
    Tüfekler patlayacak o kaya düştüğünde.
    Ve tüfeğini kaldıran herkes...
    Vurduğunun yüzüne bakacak.

    Ahmet Altan | Karanlıkta Sabah Kuşları
     
  18. SeaBoy`

    SeaBoy` " ۱۹ ٦ط "

    Bazen, bir ömür bir uçurum taşırız içimizde ve fark etmeyiz. Bizi biz yapan her şeyin ve adına hayat dediğimiz serüvenimizin kökünde bazen büyük bir boşluk vardır ve biz bu boşluğu, onun orada olduğunu bilmeden, hissetmeden taşır dururuz.
    O güne dek, gizli gizli kendini duyumsatan uçurum ayaklarımızın dibinde açılmıştır artık ve gözlerimiz o derinlikten başka bir şeyi görmez; o uçurum dolmadan önce yaşadığımız herşey manasız ve sıkıcıdır.
    Hatırlamak için harcadığımız çok daha fazla çabayı unutmak için harcıyoruz herhalde.

    Unutmak...

    Çaresizlerin, fırtınalar arasında, bir gün oraya ulaşmanın düşünü kurdukları o acıklı sığınak.
    Hayatımıza girenleri ya da girmek için kapılarımız zorlayanları silmek aklımızdan, onlar yokmuş gibi davranıp onlar yokmuş gibi yaşamak.
    Geçmişi, o geçmişi yaşayan parçamızla birlikte çıkarıp atmak içimizden, atılan her parçayla birlikte içimizde bir boşluk kalacağını bilerek yapmak bunu.

    Geçmişimizde en çok özlediğimiz mi en çok unutmaya çalıştığımız?

    En unutulmaz olan mı en unutulmak istenen?

    Ahmet Altan | Karanlıkta Sabah Kuşları
     
  19. zipper

    zipper quae nocent docent

    ''Geçmişimizde en çok özlediğimiz mi en çok unutmaya çalıştığımız?

    En unutulmaz olan mı en unutulmak istenen?''

    ne kadar da sorgulayan bir cümle bu...insanın geçmişiyle hesaplaşmasını sağlayan...teşekkürler sanırım bu soruyu bir müddet düşüneceğim..
     
  20. SeaBoy`

    SeaBoy` " ۱۹ ٦ط "

    Ve insanlar en çok kendi derinliklerinde gizli olandan korkarlar ve en çok korktukları şeyi merak ederler.
    Bilmeseler de hissederler ki haz en derinde olanın, gizlenenin hemen yanındadır ve acı hazzın yanında durur, en acıyacak yerdir o en derinde duran ve aşk bir bıçak gibi dokunur oraya ve hazdan acıyı, acıdan hazzı yalnız aşk yaratır.

    Ahmet Altan | Karanlıkta Sabah Kuşları

     

Bu Sayfayı Paylaş