Pearl S. Buck - Bu Mağrur Kalp

nergis72 · 17 Haz 2021

birtan66 Kullanıcımızdan alıntı: ↑

“Suzan Gaylord evleniyor, gelin oluyor!” Bu kelimeleri sanki biri söylüyor, sanki etraflarını kuşatan her şey; “Serserinin Ormanındaki” bütün ağaçlar, Mark'la beraber biraz öte yanında durdukları karaağaç dalındaki kuş bile, tekrarlıyormuş gibi apaçık duydu.
İlkbaharın aceleci küçük bir cırcır böceği hep böyle diyerek ötüyor, Mark'ın candan, derin sesi de, kendisini küçümseyen bir mânaya bürünerek: “Suzan, acaba beni ister misin, benimle evlenebilir misin?” diye soruyordu.
Mark'ın hanidir tasarlayıp durduğu günün saatin; “bugün”, “bu saat” olduğunu pekâlâ bilmişti: Komşu çiftliklerin birinden kalkıp, koca boyu, utangaç, çocuk haliyle sıkıla bozara mektebe, beşinci sınıfa geldiği günlerden beri tanıdığı bu insanın öyle umulmadık, beklemedik şeyler yapacak bir yaradılışı yoktu.
Yıllarca, Suzan daima neşe içinde güle söyleye, öteki ise daima aynı çekingen hali, iri boyu ile, kalabalıktan uzak, bir kenardan kızı gözleye kollaya, birbirlerine okuldaşlık etmişlerdi.
Onun kendine göz koymuş olduğunu Suzan daha ilk günden farketmişti.
Başını arkaya atarak : “Evlenmek istiyorum, hem seninle evlenmek istiyorum,” dedi. Erkek titriyordu. Suzan, omuzlarının üstünde duran kocaman ellerin titrediğini hissediyordu. Olan olmuştu işte. Evlenecekti. Üstelik yapmak istediği birçok şeylerin içinde, evlenmek “gelin olmak”, en başta gelendi.
(Kitabın Girişinden)

***Gizli içerik alıntı yapılamaz.***
Hepsini görmek için tıklayın...

Teşekkür

Külcüler · 17 Haz 2021

birtan66 Kullanıcımızdan alıntı: ↑

“Suzan Gaylord evleniyor, gelin oluyor!” Bu kelimeleri sanki biri söylüyor, sanki etraflarını kuşatan her şey; “Serserinin Ormanındaki” bütün ağaçlar, Mark'la beraber biraz öte yanında durdukları karaağaç dalındaki kuş bile, tekrarlıyormuş gibi apaçık duydu.
İlkbaharın aceleci küçük bir cırcır böceği hep böyle diyerek ötüyor, Mark'ın candan, derin sesi de, kendisini küçümseyen bir mânaya bürünerek: “Suzan, acaba beni ister misin, benimle evlenebilir misin?” diye soruyordu.
Mark'ın hanidir tasarlayıp durduğu günün saatin; “bugün”, “bu saat” olduğunu pekâlâ bilmişti: Komşu çiftliklerin birinden kalkıp, koca boyu, utangaç, çocuk haliyle sıkıla bozara mektebe, beşinci sınıfa geldiği günlerden beri tanıdığı bu insanın öyle umulmadık, beklemedik şeyler yapacak bir yaradılışı yoktu.
Yıllarca, Suzan daima neşe içinde güle söyleye, öteki ise daima aynı çekingen hali, iri boyu ile, kalabalıktan uzak, bir kenardan kızı gözleye kollaya, birbirlerine okuldaşlık etmişlerdi.
Onun kendine göz koymuş olduğunu Suzan daha ilk günden farketmişti.
Başını arkaya atarak : “Evlenmek istiyorum, hem seninle evlenmek istiyorum,” dedi. Erkek titriyordu. Suzan, omuzlarının üstünde duran kocaman ellerin titrediğini hissediyordu. Olan olmuştu işte. Evlenecekti. Üstelik yapmak istediği birçok şeylerin içinde, evlenmek “gelin olmak”, en başta gelendi.
(Kitabın Girişinden)

***Gizli içerik alıntı yapılamaz.***
Hepsini görmek için tıklayın...

Teşekkür ederim

Ado · 17 Haz 2021

birtan66 Kullanıcımızdan alıntı: ↑

“Suzan Gaylord evleniyor, gelin oluyor!” Bu kelimeleri sanki biri söylüyor, sanki etraflarını kuşatan her şey; “Serserinin Ormanındaki” bütün ağaçlar, Mark'la beraber biraz öte yanında durdukları karaağaç dalındaki kuş bile, tekrarlıyormuş gibi apaçık duydu.
İlkbaharın aceleci küçük bir cırcır böceği hep böyle diyerek ötüyor, Mark'ın candan, derin sesi de, kendisini küçümseyen bir mânaya bürünerek: “Suzan, acaba beni ister misin, benimle evlenebilir misin?” diye soruyordu.
Mark'ın hanidir tasarlayıp durduğu günün saatin; “bugün”, “bu saat” olduğunu pekâlâ bilmişti: Komşu çiftliklerin birinden kalkıp, koca boyu, utangaç, çocuk haliyle sıkıla bozara mektebe, beşinci sınıfa geldiği günlerden beri tanıdığı bu insanın öyle umulmadık, beklemedik şeyler yapacak bir yaradılışı yoktu.
Yıllarca, Suzan daima neşe içinde güle söyleye, öteki ise daima aynı çekingen hali, iri boyu ile, kalabalıktan uzak, bir kenardan kızı gözleye kollaya, birbirlerine okuldaşlık etmişlerdi.
Onun kendine göz koymuş olduğunu Suzan daha ilk günden farketmişti.
Başını arkaya atarak : “Evlenmek istiyorum, hem seninle evlenmek istiyorum,” dedi. Erkek titriyordu. Suzan, omuzlarının üstünde duran kocaman ellerin titrediğini hissediyordu. Olan olmuştu işte. Evlenecekti. Üstelik yapmak istediği birçok şeylerin içinde, evlenmek “gelin olmak”, en başta gelendi.
(Kitabın Girişinden)

***Gizli içerik alıntı yapılamaz.***
Hepsini görmek için tıklayın...

Teşekkür ederim

Ado · 17 Haz 2021

birtan66 Kullanıcımızdan alıntı: ↑

“Suzan Gaylord evleniyor, gelin oluyor!” Bu kelimeleri sanki biri söylüyor, sanki etraflarını kuşatan her şey; “Serserinin Ormanındaki” bütün ağaçlar, Mark'la beraber biraz öte yanında durdukları karaağaç dalındaki kuş bile, tekrarlıyormuş gibi apaçık duydu.
İlkbaharın aceleci küçük bir cırcır böceği hep böyle diyerek ötüyor, Mark'ın candan, derin sesi de, kendisini küçümseyen bir mânaya bürünerek: “Suzan, acaba beni ister misin, benimle evlenebilir misin?” diye soruyordu.
Mark'ın hanidir tasarlayıp durduğu günün saatin; “bugün”, “bu saat” olduğunu pekâlâ bilmişti: Komşu çiftliklerin birinden kalkıp, koca boyu, utangaç, çocuk haliyle sıkıla bozara mektebe, beşinci sınıfa geldiği günlerden beri tanıdığı bu insanın öyle umulmadık, beklemedik şeyler yapacak bir yaradılışı yoktu.
Yıllarca, Suzan daima neşe içinde güle söyleye, öteki ise daima aynı çekingen hali, iri boyu ile, kalabalıktan uzak, bir kenardan kızı gözleye kollaya, birbirlerine okuldaşlık etmişlerdi.
Onun kendine göz koymuş olduğunu Suzan daha ilk günden farketmişti.
Başını arkaya atarak : “Evlenmek istiyorum, hem seninle evlenmek istiyorum,” dedi. Erkek titriyordu. Suzan, omuzlarının üstünde duran kocaman ellerin titrediğini hissediyordu. Olan olmuştu işte. Evlenecekti. Üstelik yapmak istediği birçok şeylerin içinde, evlenmek “gelin olmak”, en başta gelendi.
(Kitabın Girişinden)

***Gizli içerik alıntı yapılamaz.***
Hepsini görmek için tıklayın...

Teşekkür ederim

birdie · 27 Oca 2022

Teşekkürler

Suakd · 20 Şub 2022

Teşekkür

tugcerdem · 20 Şub 2022

birtan66 Kullanıcımızdan alıntı: ↑

“Suzan Gaylord evleniyor, gelin oluyor!” Bu kelimeleri sanki biri söylüyor, sanki etraflarını kuşatan her şey; “Serserinin Ormanındaki” bütün ağaçlar, Mark'la beraber biraz öte yanında durdukları karaağaç dalındaki kuş bile, tekrarlıyormuş gibi apaçık duydu.
İlkbaharın aceleci küçük bir cırcır böceği hep böyle diyerek ötüyor, Mark'ın candan, derin sesi de, kendisini küçümseyen bir mânaya bürünerek: “Suzan, acaba beni ister misin, benimle evlenebilir misin?” diye soruyordu.
Mark'ın hanidir tasarlayıp durduğu günün saatin; “bugün”, “bu saat” olduğunu pekâlâ bilmişti: Komşu çiftliklerin birinden kalkıp, koca boyu, utangaç, çocuk haliyle sıkıla bozara mektebe, beşinci sınıfa geldiği günlerden beri tanıdığı bu insanın öyle umulmadık, beklemedik şeyler yapacak bir yaradılışı yoktu.
Yıllarca, Suzan daima neşe içinde güle söyleye, öteki ise daima aynı çekingen hali, iri boyu ile, kalabalıktan uzak, bir kenardan kızı gözleye kollaya, birbirlerine okuldaşlık etmişlerdi.
Onun kendine göz koymuş olduğunu Suzan daha ilk günden farketmişti.
Başını arkaya atarak : “Evlenmek istiyorum, hem seninle evlenmek istiyorum,” dedi. Erkek titriyordu. Suzan, omuzlarının üstünde duran kocaman ellerin titrediğini hissediyordu. Olan olmuştu işte. Evlenecekti. Üstelik yapmak istediği birçok şeylerin içinde, evlenmek “gelin olmak”, en başta gelendi.
(Kitabın Girişinden)

***Gizli içerik alıntı yapılamaz.***
Hepsini görmek için tıklayın...

teşekkürler

busexx · 31 May 2022

birtan66 Kullanıcımızdan alıntı: ↑

“Suzan Gaylord evleniyor, gelin oluyor!” Bu kelimeleri sanki biri söylüyor, sanki etraflarını kuşatan her şey; “Serserinin Ormanındaki” bütün ağaçlar, Mark'la beraber biraz öte yanında durdukları karaağaç dalındaki kuş bile, tekrarlıyormuş gibi apaçık duydu.
İlkbaharın aceleci küçük bir cırcır böceği hep böyle diyerek ötüyor, Mark'ın candan, derin sesi de, kendisini küçümseyen bir mânaya bürünerek: “Suzan, acaba beni ister misin, benimle evlenebilir misin?” diye soruyordu.
Mark'ın hanidir tasarlayıp durduğu günün saatin; “bugün”, “bu saat” olduğunu pekâlâ bilmişti: Komşu çiftliklerin birinden kalkıp, koca boyu, utangaç, çocuk haliyle sıkıla bozara mektebe, beşinci sınıfa geldiği günlerden beri tanıdığı bu insanın öyle umulmadık, beklemedik şeyler yapacak bir yaradılışı yoktu.
Yıllarca, Suzan daima neşe içinde güle söyleye, öteki ise daima aynı çekingen hali, iri boyu ile, kalabalıktan uzak, bir kenardan kızı gözleye kollaya, birbirlerine okuldaşlık etmişlerdi.
Onun kendine göz koymuş olduğunu Suzan daha ilk günden farketmişti.
Başını arkaya atarak : “Evlenmek istiyorum, hem seninle evlenmek istiyorum,” dedi. Erkek titriyordu. Suzan, omuzlarının üstünde duran kocaman ellerin titrediğini hissediyordu. Olan olmuştu işte. Evlenecekti. Üstelik yapmak istediği birçok şeylerin içinde, evlenmek “gelin olmak”, en başta gelendi.
(Kitabın Girişinden)

***Gizli içerik alıntı yapılamaz.***
Hepsini görmek için tıklayın...

Kbkvıvııvıbıv

hülya33 · 31 May 2022

Teşşekürler

Lale_ · 27 Haz 2022

Teşekkürler

Songl09 · 29 May 2023

Teşekkürler

saf12 · 29 May 2023

birtan66 Kullanıcımızdan alıntı: ↑

“Suzan Gaylord evleniyor, gelin oluyor!” Bu kelimeleri sanki biri söylüyor, sanki etraflarını kuşatan her şey; “Serserinin Ormanındaki” bütün ağaçlar, Mark'la beraber biraz öte yanında durdukları karaağaç dalındaki kuş bile, tekrarlıyormuş gibi apaçık duydu.
İlkbaharın aceleci küçük bir cırcır böceği hep böyle diyerek ötüyor, Mark'ın candan, derin sesi de, kendisini küçümseyen bir mânaya bürünerek: “Suzan, acaba beni ister misin, benimle evlenebilir misin?” diye soruyordu.
Mark'ın hanidir tasarlayıp durduğu günün saatin; “bugün”, “bu saat” olduğunu pekâlâ bilmişti: Komşu çiftliklerin birinden kalkıp, koca boyu, utangaç, çocuk haliyle sıkıla bozara mektebe, beşinci sınıfa geldiği günlerden beri tanıdığı bu insanın öyle umulmadık, beklemedik şeyler yapacak bir yaradılışı yoktu.
Yıllarca, Suzan daima neşe içinde güle söyleye, öteki ise daima aynı çekingen hali, iri boyu ile, kalabalıktan uzak, bir kenardan kızı gözleye kollaya, birbirlerine okuldaşlık etmişlerdi.
Onun kendine göz koymuş olduğunu Suzan daha ilk günden farketmişti.
Başını arkaya atarak : “Evlenmek istiyorum, hem seninle evlenmek istiyorum,” dedi. Erkek titriyordu. Suzan, omuzlarının üstünde duran kocaman ellerin titrediğini hissediyordu. Olan olmuştu işte. Evlenecekti. Üstelik yapmak istediği birçok şeylerin içinde, evlenmek “gelin olmak”, en başta gelendi.
(Kitabın Girişinden)

***Gizli içerik alıntı yapılamaz.***
Hepsini görmek için tıklayın...

Teseküler ederim

Ftmsadikli · 29 May 2023

Teşekkürler

Körfez · 30 May 2023

Teşekkürler

fusunkaragul · 30 May 2023

Teşekkür ederim

kitapdunyasi · 22 Eki 2023

Teşekkurler

Nida9 · 11 Oca 2024

Teşekkürler

afacan1453 · 18 Tem 2024

Ellerinize sağlık

beyaz2012 · 18 Tem 2024

Teşekkür

Giriş Yap & üye ol

Pearl S. Buck - Bu Mağrur Kalp

nergis72 Active Member

Külcüler Active Member

Ado Active Member

Ado Active Member

birdie Well-Known Member

Suakd Active Member

tugcerdem Active Member

busexx Member

hülya33 Active Member

Lale_ Active Member

Songl09 Active Member

saf12 Active Member

Ftmsadikli Active Member

Körfez Active Member

fusunkaragul Active Member

kitapdunyasi Active Member

Nida9 Well-Known Member

afacan1453 Active Member

beyaz2012 Active Member

Bu Sayfayı Paylaş

Giriş Yap & üye ol

Pearl S. Buck - Bu Mağrur Kalp

nergis72 Active Member

Külcüler Active Member

Ado Active Member

Ado Active Member

birdie Well-Known Member

Suakd Active Member

tugcerdem Active Member

busexx Member

hülya33 Active Member

Lale_ Active Member

Songl09 Active Member

saf12 Active Member

Ftmsadikli Active Member

Körfez Active Member

fusunkaragul Active Member

kitapdunyasi Active Member

Nida9 Well-Known Member

afacan1453 Active Member

beyaz2012 Active Member

Bu Sayfayı Paylaş

Faydalı Aramalar