Sonbahar ****************** Fani ömür biter,Bir uzun sonbahar olur. Yaprak, çiçek ve kuş dağılır, tarumar olur. Mevsim boyunca kendini hissettirir veda; Artık bu dağdağayla uğuldar deniz ve dağ. Yazdan kalan ne varsa olurken haşır neşir. Günler hazinleşir, geceler uhrevileşir; Teşrinlerin bu hüznü geçer ta iliklere. Anlar ki yolcu yol görünür selviliklere. Dünyanın ufku gözlere gittikçe tar olur. Her gün sürüklenip yaşamak ruha bar olur. İnsan duyar yerin dile gelmiş sükutunu; Bir başka musikiye geçiş farz eder bunu. Teslim olunca vadesi gelmiş zevaline, Benzer cihana gelmeden evvelki haline. Yaprak nasıl düşerse akıp kaybolan suya Ruh öyle yollanır uyanılmaz bir uykuya: Duymaz bu anda taş gibi kalbinde bir sızı; Fark etmez anne - toprak ölüm maceramızı Yahya Kemal Beyatlı
Gökkuşağı ******************* Kaldır başını, gökyüzüne bir bak Gökkuşağı senin için gülüyor Yedi rengi takmış gerdanına bak Gökkuşağı senin için gülüyor Yüzüne her daim gülücükler tak Saçına her daim papatyalar tak Aşkına her daim sevda ile bak Güneş bile senin için parlıyor
**Seni İntihar Ettim** deli dolu geçtik ateş hatlarından sevgim korkuyla beraber büyüdü içimde sevdikçe korktum korktukça daha çok sevdim er geç birbirini boğacaktı bu duygular biliyordum neden sonra farkına varıyor insan ayağına takılan bütün taşları yoluna kendi döşediğinin senin yarınlara inancın benden yüklüydü daha cesaretliydin planı çatılmamış yarınlara ektiğin umutlar er geç açacaktı biliyordun deli sevdalı çocuk ruhumun nicelerinin uğruna kıyametler kopardığı değersiz değerlere sırt dönmüş güvenli saflığında bir sonsuzluk buldun kendine ve hayatımızın resimlerini çizdin duvarlarımıza sonra birden yeşil bir kentte ılık bir yaz gecesine astın beni sevdalı ömrümün dakikası beş para etmedi ödedim cümlelerim seni taşımaktan yorgun düştü son sözün ve son anın efendisi olmaya bilenmiş yüreğine yenildim geçmişten nefes alıp geçmişe nefes verdim anılar kemirdi yüreğimi felç oldu hislerim zamanın çoktan dibe çöktüğü kum saatimin belinden tek bir saniye bile süzülmüyordu ters çevirmeye cesaretim yoktu çünkü yeniden başlayacak bir hayatın korkağı olmuştum aşkların sonrasında hüzün vardır ya sen hüznü boğarsın ya da hüzün seni boğar ama birisi kanatlarını kırarsa eğer yaralı kuş rolüne soyunacağına yürümeyi denemelisin hayata dönmelisin bunları düşünebilmek bile kendime dönüşümdü ve sonunu infaz ediyordu içimde o gece yüreğimden sağ çıksaydın eğer ölen ben olurdum o gece hayatın lekesiz bir anında seni intihar ettim şimdi katil benim artık güncemde bir boşluksun yavaş yavaş taze anıların altına gömülüyorsun ve sana ait sandığım her şeyin aslında benim olduğunu öğreniyorum hiçbir duygunun tek ilhamı değilsin kendimi keşfettikçe seni kaybediyorum ve ufkuma sensizliği korkusuzca geriyorum ____kahraman tazeoğlu____
Ellerine ayrılık değmiş hissediyorum Ne mutluluk gelir artık, ne hüzün gider gözlerimden Gitmeler bulaşmış uçuşan eteklerine, İstanbul’da bir başka şehir olmuşsun Sevdiğim tüm havaları almışsın yanına giderken Ağustos akşamında kar yağar şansızlığıma El olmuş, ellerine yüz sürdüğüm Sabahı getiren meleklerim gitmiş seninle Karanlıklar içinde, yalnızlık olmuş söylediğim tüm şarkılar Sen uzak bir şehir olmuşsun, ben kaybolmuşum bıraktığın yerlerde Tüm sokakları birbirine benzeyen bir yerde yalnızım, korkuyorum, üşüyorum Benim için bir şey yap ne olur, ilk defa Bir ses ver bir dua et…
Silahli güllü gelecegim !! Bir gün yanina gelecegim, bir elimde silah, bir elimde gül, ya o gülü alip benim olursun, yada silahi alip beni vurursun!!!! Korkum sevmek degil, korkum sevipte ayrilmak, korkum kursun yemek degil, korkum kallesce vurulmak! korkum ölüm hic degil, korkum senin tarafindan unutulmak!!! Bekledigin gelmeyip üzülünce, soguk yataga girip büzülünce, göz yaslarin yastiga sözülünce, bir yas gördügünde beni hatirla! Cünki bunu yasiyorum BITANEM!
Üç beş sayfa koydum masaya Birde kalem aldım elime Bir sayfa benim, bir sayfa senin Son sayfada bizimdi Beni bir satırda anlattım Seni bir sayfada Bizim sayfamız boş kaldı Kalemden kıskandım, kağıttan kıskandım Bizi kendimize sakladım O boş sayfanın yerine Bize ait her şeyi Kalbime yazdım.
Aramızda bir uçurum Kıyılarında çiçek boşluğunda çiçek kokusu Bir ucunda sen diğer ucunda ben Sana ağlar gözlerim seni göremeden Sana çarpar yüreğim seni her an özleyen Bir kıyıda sen bir kıyıda ben Aramızda sonsuzluk var seni benden esirgeyen Ya sensiz acı çekmek yada sonsuzlukta Sensizlik ile ölüm arasında bir tercih yaptım Sensiz yaşamaktansa bedenimi boşluğa bıraktım. Ölürsem sevdiğim sana doyamadan Bir mezar kazdır ama ağlamadan Tabutumun rengini isterim kara Örnek olsun tüm sevip de ayrılanlara Eğer bir gün yolun düşerse o mezarlığa Otları sararmış bir mezar ara Orda sana tapan bir sevgili yatıyor Gün batar hasretim çöker içime Bir garip olurum senden uzakta Gözümde büyür mesafeler Bir şeyler düğümlenir boğazıma Dar gelir o zaman bomboş sokaklar Sığdıramam yüreğimi koça şehre Hiçbir şey istemem yalnızlığıma senden başka Bir tek hayalin yeter ıslak gözlerime
Ayrılık mı asıl acıtan, Yalnızlığım mı...bilmiyorum Aslını istersen uzun zamandır ayırtedemiyorum Gözlerimde bölük pörçük kelimeler sana dair Hangisine değsem...çamur Hangisine değsem...yaş Hangisine değsem...toz oluyor ortalık Ben artık diren(e)miyorum...! Heryer,herşey karanlık,önümü göremiyorum... Var mı ötesi... Var mı çaresi... Hayat üstüme üstüme gelirken Ben...ses çıkar(a)mıyorum (içimdeki ateşe rağmen boğuluyor(muy)um...) Geceleri sabaha erdiremiyorum Ya da sanırım; Uyumuyorum...bilmiyorum Aslını istersen uzun zamandır farkına varamıyorum Kinci değilim...asla Ama içim soğudu bikere,içimdeki onca yangın sönmese bile İflah olmayı beceremez bu gönül... En büyük hatam, Kalbinde gerçek aşka yer olmayan birine gönül düşürmekti belki...bilmiyorum Aslını istersen uzun zamandır neden aramıyorum Bi garip hüzünlerde, Bi garip derinliklerde, ...sadece ağlıyorum...
Öyle bir gelip geçtin ki hayatımdan Kurtulmak mümkün olmadı hiç izlerinden Ne kadar duygu varsa yaşadım sonuna kadar yaşattın.... Sevdim seni biliyorsun hem de nasıl! Gözlerini kattım gözlerime seninle baktım herşeye seninle gördüm görülecek ne varsa görmek adına... Nefret ettim senden biliyorsun hem de nasıl! Sendin nedeni bana göre konulan bütün noktaların Ölmüştük biz artık İhanet ettiğimiz sevgimizle sevgilere layık değildik... Sana göreyse bendim arkasını dönen çekip giden hayatından Oysa ben yitirilmişlerimizi görmüştüm çoktan Onaramayacağımız yıkıntılarımızın farkındaydım sadece Gittim ama hiç unutulmuşum olmadın sen benim Senin gözyaşlarınla ağladım hep Her deniz kıyısında her köhne balık lokantasında Van'da Erciş'te ve içtiğim her yudum rakıda acıdan öleceğimi sanarak senin şarkılarını söyledim Ne büyük aşklar dahil hiçbir şeyin sonsuza kadar sürmediğini ben ilk senden öğrendim...
Can yoldasin olmazsa olmasin Yalnizim diye hayiflanmayasin, Egilmis ustune gokyuzu masmavi Bir anne sefkatine musavi. Uc adim otede deniz Dosttur, ne ofkesi ne durgunlugu sebepsiz. Bir derdin varsa acabilirsin agaclara Agac yaprak verir, sir vermez ruzgara Ve kis yaz, Dalda kus eksik olmaz Dag basinda duman Yalnizlik nedir goreceksin oldugun zaman.
Öyle Bir Aşk Bul Ki , Şöyle Deniz Gibi Boylu Boyunca , Her Yelken Açışta Bitmediğini Bildiğin Dağın Tepelerine Vardığında Yüzüne Yansıyan Gülücük Gibi Eteklerine Sakladığın Gözyaşı Uzak Olan Ayrılık Dendiğinde Yağmuru Ardına Almayan Dört Mevsime İnat Rüzgarı Hiç Değişmeyen Öyle Bir Aşk Bul Ki , İlk Baba Oldugun Haberi Verildiği Gibi , Aglıyasıya Ellerini Bağıra Bağıra Ayrılıktan Çaldığın Arkandan ' Delirdi Bu Çocuk ' Dendiğinde Güldüğün Namludaki Kurşun Gibi , Yokluğunu Alnının Ortasından Vuran Başını Yastığa Koyduğunda , Onu Düşünüp , Seni Uyutmayan Ben Öyle Bir Aşk Buldum Ki , Hasret Kokulu Yoklugunu Alnının Ortasından Vuramadıgım Ellerini Bağıra Bağıra Ayrılıktan Çalamadığım Dağın Eteklerine Saklanan Gözyaşı Olmayan Tepeye Vardığımda Yüzümden Tebessümü Saklayan Ama Deniz Gibi Bitmediğini Bildiğim Haykırasıya 'Seviyorum Seni , Seviyorum İşte ' Dediğim Oysaki , Bildiğim Bi Şey Var Yeryüzüne İnene Dek Birbirine Değmeyen Kar Gibi , Ayrıyız Ayrıyız Ayrı Olmasınada , Yinede Adını Koydugum Bi Beste Bu , Adı Ayrılık Senin Adın , Ayrılık Kokulum ...
Ölüm Noktürnü seninle karşılaşıp solduğum andı ölüm yüzüne baktığında tutuşup yandı ölüm çoğaldıkça çoğalan bir sevda ülkesinde ellerine dokundun; sana inandı ölüm o efsunlu, yağmurlu, hercai gözlerinden uçan kelebekleri mutluluk sandı ölüm akkor dudaklarından ağı düştü içime yollarında yürürken sanki insandı ölüm viran eylediğin gün yorgun hayallerini ayrılıkla, hüzünle, aşkla sınandı ölüm bir ömür vuslatını bekledi boynu bükük bilmem ki aşk uğrunda neden kınandı ölüm süründü yıllar yılı karanlık köşelerde benim gibi kıvrandı, kahra dayandı ölüm her akşam tufanında harap oldu güneşim gece baygın bir rüya, gündüz hülyandı ölüm sensizliğin en ağır fermanıydı içimde dudaklarımdan sızan bir damla kandı ölüm ölüm seni sevmektir bir celladın elinde bilmem hangi yürekte böyle sultandı ölüm N.G.
Yaşatmaz Kimseyi Ölüm, Kimse Ölümü Yaşatmadıkça Ölüm randevu ayartmaz bu böyle bilinsin Onun ağır ağır çıkılan merdivenleri yoktur Zaman korkar boy ölçüşmekten onunla Sevinç ona selam vermekten ürker Onun çarkında dönüyor olsa da hayat Bilinir ki hayat çark seslerine kulak tıkar Ölümün yakarışa açık kulakları da yoktur Alabildiğine duyarsızdır gözyaşına Gözyaşını serinletecek bir nefesi yoktur... Ölüm mesafe tanımaz bu böyle bilinsin Hangi rengini yaşatırsa yaşatsın bize hayat Kalbin yollarından neler geçerse geçsin Tanışıklığımız ne olursa olsun onunla Kayırmaksızın buluverir ansızın herbirimizi Okundukça uzayan bir kitap Öğrenildikçe unutulan bir bilgidir ölüm Bilgelik taslayan beyinlerin Bilgeliğinde ele vermez asla kendini Ki hayatın gömleğinde sökülemez bir lekedir ölüm... Ölüm bir tercih hakkı sunmaz kimseye Olasılık hesapları oyuncağı olmuştur hep onun Haklı çıkmalarına aldanmasın bazen insanlar 'Ölümü öldürmek! ' diyenler asla aldanmasın Kanını feda edecek bir uğraşı Ve kendini ele verecek bir unutkanlığı asla yoktur Onun gücünü gizlice reddederken insanlar Beklenemez ki onda adalet aramaktan vazgeçsin Ki ölüm adalet hukuk tanımaz... Ey ölümü şiir bilgeliğiyle kavrayanlar! Ey mezarlıklarda insanları sükuta çağıranlar! Ey ağıtlarla ondan medet umanlar! Ve onu kokuşan pazarlıklarda sınayanlar! Sanmayın bir baş eğiştedir ölüm Sanmayın bir yeniliştedir Ağlayın kana kana onun gelişine Utanmayın ağlayın! Bir köşede sizi unuttuğunu Şefkatli bir merhamet sunduğunu hatırlayın ısrarla size Gözyaşınızı ısrarla bir mesafe sanın aranızda Siz iyi oldukça ve eridikçe katılığı içinizin Bir tüy gibi hafif ve merhametle hatırlayın onu Yoksa onun dehşetinden nasıl kaçardınız ey insanlar! Adalete, hukuka nasıl sığdırırdınız onu yoksa! ... Ey ölümü şiir bilgeliğiyle ananlar! Bir dostu yitirişte merhametleşip Hüzün giysilerini üzerlerine alanlar Ve duyarlılık putlaşmasına soyunanlar! Bir çığlıksa bizim için ölüm Öyleyse 'Çığlıklardan çadır yapmak şanı da bizimdir! Bir dostu yitirişi öğreniş saatlerinde Benim de şu yaptığım Kaygılardan kurtulmak adına Şiirden yüreğime çadır yapmak değil de nedir? ... M.E.
I S S I Z L I K S Ü R Ü S Ü Sıcak bir buğu düşürdüler ceplerinden, kışın gelişini gözlerime yıkan gölgeler, ölüme giderken. Sonuna vardım ufuk renginin, gündüz rüyalarımda gördüğüm. Gün sayıyor kör eşgalim. Sönüyor gülüşüm, gülün bağrında ikindi vakti. Zaman çağlıyor, ömrümü biçmeden. Çölde ıssızlık sürüsü gecelerim. Pencerelerden akan yollarda usulca büyüyor hüzün. İsyan dumanları. Bir kıyı, boğulduğum. Suçluyum. Talan edilmiş sokaklara yeleler taktım, yenilgilerimi asmak için. Korku salmış düş dudaklarına. Üzgünüm
H A R İ T A Haritası parçalandı ellerimde gecenin, bir yitiriş değil bu, sınırları tutamadım yerinde, gözlerime doldu sular, şimdi zaman oynak bir gölge. Nasıl başlasak geri dönmemek için? Hüzünkıran ardında saklanan kalbimle, artık, okyanuslara açılmak geçmeli içimden. Biliyorum. Ama kavuşmalar ayrılıktır bazen.
Mavi gözlü şımarık şehir Küstah ve küçümseyen Bakışlarını çeksen üzerimden N‘olur Yaşadıklarımı birde sen tek tek hatırlatmasan Uyutmuyor zaten geceler Tüm yorgunluğuma rağmen Kundaklanmış bir bebek Kokusuna saklanmış Unutulmuş sevgiler Köşe kapmaca oynarken Çocuk çığlıklarıyla Adına yakılan türkülerle Göz bebeklerimin en gerisinde Saklambaç oynayan hüzünüm Yine en ötesinde kendimdim Seni boş gözlerle ararken Aşk hala var mı mavi gözlü şımarık şehir
Bir nehir kenarında imlalarımı düşürdüm cebimden, Baktı yüzüme mavi gecenin yıldızları, Sırtımda taşıdığım, Yüreğimde yaşadığım bir sendin sevdiğim, Bir çocuk neşesi kopardı beni dalımdan, Ben bahar oldum sana, Ürkek,çekingen ve bir o kadar utangaç, Vurgun yedim sevdanın kollarında, Öyle hızlı okuma sana yazdıklarımı, Yüreğimden başla hayata direnişe, Ve bak gökyüzüme, Aşk beni anlatıyor uykularına, Anlattıkça unutturuyor yalnızlıklarımı, Durmak bana göre değil sevdiğim, Ben sen olurum, Gözlerin,ellerin, Yüreğin kalırım yaşadığın zamana, İmlalar beni aşar cümlelerde, Kör bir cellada bırakılırım şiirlerde, Uzat ellerini özlediğim,gitmeden sen, Ağlarsam ben, Yalnız sensizliğe ağlarım... B.A.
Yalnizlik Gözlerimin daldigi noktada Senin hayalin var hep karsimda Kendi bedenin birakip gitti beni Hayalin neden hala yani basimda Yalnizlik kadar aci birsey yok dünyada Sen beni hapsedip kactin bu yalnizliga